Final

410 Kelimeler
Elif hiçbir yerde değildi. Ve her yerdeydi. Bir çocuğun “neden?” sorusunda, bir yaşlının “keşke”sinde, bir âşığın “ya”sında… Elif artık zamana karışmıştı ama kaybolmamıştı. O bir ihtimaldi.Kemal seksen yaşında kampüsten geçerken eski bilgisayar laboratuvarına girdi. Bir bilgisayar açıktı. Ekranda tek bir cümle vardı: “Bitmedi.” Kemal gülümsedi. İlk kez kalbi sakinledi. “Biliyorum,” dedi. “Bazı şeyler bitmez.” Ekran kapandı. Kemal dışarı çıktı. Gökyüzünde bir anlık bir ışık kaydı.Zaman devam etti. Ama artık kimse onun sahibi değildi. Çünkü bir kız bir gün bir oyuna “Başla” demişti ve dünyaya şunu öğretmişti: Aşk zamanı yenmez. Ama ona anlam verir.📖 Bu hikâye burada biter. Ama kalpte bir yerde… hep açık kalır.Bir Tanığın Defteri :(Mert’in Gözünden Final)Ben zamanı kontrol etmek istemedim. İnsanlar hep bunu yanlış anladı. Ben sadece onun dağılmasını istemedim. Çünkü zaman bozulduğunda ilk kaybolan şey düzen değildir. İlk kaybolan şey insandır. Ve Elif… Bunu herkesten önce anladı.Elif’i ilk gördüğümde sıradan sandım. Kütüphanede, eski belgelerin arasında… Bir kız işte. Yorgun gözler, bileğinde garip bir iz. Ama zaman onun etrafında farklı akıyordu. Fark etmemek mümkün değildi. Saatler onun yanında hep ya ileri ya geri giderdi. O anda anlamalıydım. Ama anlamadım. Çünkü kimse bir felaketin bu kadar nazik görünebileceğine inanmak istemez.Kemal’den nefret etmedim. Kıskandım. Zamanın içinde yürüyebilen, onu bükebilen biri… Ve yine de bir kıza âşık olacak kadar insan. En büyük tehlike buydu. Çünkü aşk… Zamanı umursamaz. Kemal bunu anladığında artık çok geçti.Son an geldiğinde, ben hâlâ hesap yapıyordum. Kaç hayat kurtulur, kaç ihtimal yok olur, hangi denge korunur… Elif bana baktı. “Bazen,” dedi, “denge, hiçbir şey tutmamaktır.” O an kaybettim. Çünkü Elif bir çözüm değildi. Bir vedaydı.Elif kaybolduğunda zaman rahatladı. Ama dünya… bir şeyini kaybetti. Kimse fark etmedi. Ama bazı sabahlar insanlar sebepsiz yere hüzünlü uyandı. Bazı aşklar neden başladığını hatırlamadan sürdü. Bazı vedalar gereğinden uzun acıttı. Bunlar Elif’in yokluğuydu.Kemal’i yıllar sonra uzaktan izledim. Yaşlandı. Gülümsedi. Ama her gülüşte bir boşluk vardı. Beni görünce tanımadı. İyi ki tanımadı. Çünkü ona söyleyecek tek bir şeyim vardı: “Seni kurtarmadım.” “O yaptı.” Ben yaşadım. Bu da bir cezaydı. Zaman beni affetmedi ama yok da etmedi. Beni tanık yaptı. Ben anlatmazsam, kimse bilmeyecekti.Bu satırları yazarken saat duruyor. Yine. Bu hep olur. Elif’in adı geçtiğinde zaman hâlâ duraksar. Çünkü bazı insanlar… geçip gitmez. Sadece şekil değiştirir. ........SON SÖZ Eğer bu defteri okuyan biri varsa… Şunu bil: Zaman güçlü değildir. Sadece sabırlıdır. Ve bir gün, bir kız ona sabretmemeyi öğretti.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE