Alperen, kapının önünde piknik sepetiyle bekliyordu. Kol saatine baktı; vakit epey geçmişti. “Bebeğim hadi ama... Ağaç oldum, meyve salacağım şimdi!” diye seslendi sabırsızca. “Tamam aşkım, geldim!” diye yanıt verdi Merve içeriden. “On dakika önce de aynısını söyledin!” diye söylendi Alperen, gözlerini devirdi. Merve, çapraz çantasını boynuna geçirirken sevimli bir gülümsemeyle göründü koridorda.Sarı kolları fırfırlı bir elbise giymişti. Elbisesinin boyun diz kapağının bir tık altında bitiyordu. Saçlarını sırtına doğru serbest bırakmıştı. “Geldim...” “Şükür!” diye hayıflandı Alperen. Merve kaşlarını çattı. “Ne olmuş iki dakika geç geldiysem?” “İki dakika mı? Yarım saat oldu Merve.” Merve dudaklarını büktü, ayakkabılıktan spor ayakkabılarını çıkardı. Cevap vermeden omuz silkip yanı

