"Cidden anne sonunda böyle mi olacaktık?" Mia duygusuzca mezar taşına gözlerini dikti. Toprağın üzerine çömelmiş, el bileklerini bükerek dizlerinin üzerine yaslamıştı. Rose'un günlüğü tam ayaklarının dibinde duruyordu. Sayfaları açıktı ve sayfaları rüzgarda uçuşarak kırışıyordu. "Sonunda benim için babam gibi olacağını hiç sanmazdım. Şeytanla birlikte olmak. Hayal kırıklığı ve tiksinti..."
Karga olduğum zamanlarda uzaktan onu izlerdim. Mezarlarının başında durur onlarla sohbet ederdi. Sanki büyük babası ve annesi yaşıyorum gibi. Gerçekten tek taraflı olsa da coşkulu sohbetleri olurdu. Şimdiyse uğruna inandığı aile kavramı onun için bir hiçe dönüşmüştü. Ağlamak bir yana dursun yüzünde söz ettiği hayal kırıklığına dair en ufak bir emare yoktu. Aile Mia için önemliydi. Babasından yediği ilk
