2:karşılaşma

756 Kelimeler
hastahanede ki ilk günümü geçirmiş herkesle iyi anlaşmıştım sohbetler etmiş hastalara bakmıştım, öğlen yemeği için kafeteryaya inmişdik begümle ve karşımızdaki masadan yanımıza doğru bir adam geliyordu esmer hafif kirli sakal uzun ve ve vücudundan spor yaptığı belli oluyor du çok tanıdık geliyordu ama nerden hatırladığım aklıma gelmiyordu, ben düşünürken o yanımıza çoktan gelip konuşmaya başladı "aşk olsun yağmur beni tanımadınmı benim ceyhun hani liseden arkadaştık" şimdi hatırlamıştım onu, okuldaki tüm kızlar ona hayrandı, çalışkanlığından değildi tipi, yakışıkılılığı için hayrandılar, ona o gözle bakmayan bir tek bendim, bu yüzden yakın arkadaş olmuştuk... "aaa evet yaa kusura bakma bende içimden diyorum biyerden tanıyorum diye" dedim Ceyhun :"önemli deyil değiştik tabi tanımaman normal" haklıydı aradan yıllar geçmişti benim liseye gider ken saçım omuzlarımdaydı şimdi belime geliyorlardı kumral saçlarım, ve yıllar bize yaş katmıştı olgunlaştırmıştı., "eee sen napıyorsun burda yoksa doktor mu oldun" dedim, onu burda görmek şaşırtıcıydı hastahanede ya hastası vardı yada doktor olmuştu buna pek ihtamal vermiyorum ama, Ceyhun:"yok ya çok isterdim ama izin vermedi" Çok şaşırmıştım kim izin vermemiştiki "kim izin vermedi" diye sordum Ceyhun gülmeye başladı ve cevap verdi "maalesef beynim, ee herkez sen gibi akıllı değil" dediğiyle bende tebessüm etiim , allahım bu çocuk hiç uslanmayacak, hayır dediği kadar değildi istese olurdu ama ders çalışmak ona göre değildi, "eee ozaman hastamısın" hastahanede ne işi olduğunu sorgulamaya çalışıyordum Ceyhun: "yok ya babam baktı bunun çalışacağı yok hastahanenin başına koydu beni" Bu dediğiyle gülmüştüm, ilyas amaca ceyhunun babası haklıydı "ilyas amca doğru yapmış çalışmayıpta napıcaktın" dedim Ceyhun :"siz aynısınız babam'la hep onu destekle" lisede'de babası çalış derslere derdi, dinlemezdi pek, bana babasının çalış baskıları şikayet ederdi ama ben ilyas amca haklı derdim, bu yüzden hafif sinirlenirdi ama en sonunda gülüp geçerdik,. Birden aklıma begüm geldi ve bana anlatıkları, yüzümde hafif bir tebbesüm oldu, ve ona bir bakış atım, Begüm bizi dinliyip bana hayretle bakıyordu, begüm benden bir ay önce burda çalışmaya başladı, yanıma her geldiğinde hastahanedeki birinden bahsediyordu hoşlandığını anlamıştım, ve o kişi ceyhundu daha önce ismini söylemişti, ama o ceyhunun bu ceyhun olcağı aklımın ucundan bile geçmezdi,. Yemek aramızın bitiğini anladım bayadır oturuyorduk çünkü :"neyse seninle sohbet etmek güzeldi ama artık gitmemiz lazım ilk günden boşlamayalım" dedim oda olumlu karşıladı Ceyhun :"tamamdır görüşürüz" dedi Daha sonrasında ceyhunla telefon numaralarımızı almışdık ve hastalarımaza dönmüşdük.. Akşam olmuştu hastahanediki işim bitiği için begümle birlikte çıktık ve evlerimize gittik, evde biraz oturdum ve babamla biraz sohbet ettik, babam işle ilgili hesaplar yapmaya başlayınca, ben sıkıldığım için dışırı çıkmaya karar verdim, sahil evimize yakındı bu yüzden bende yürüme karar verdim, yürüyüp sahil yoluna gelmiştim, karşıdan karşıya geçerken hızla gelen arabayı son anda fark etmiştim eğer fark etiğimde hızlıca kendimi kenara atmasaydım, araba çarpmış olacaktı, araba ani firenle durmuştu, çok sinirlenmiştim bu nasıl araba kullanmaktı, şöför kapısına gitmiş tim, o sırada arabadan bir adam indi, kara kaşlı kara gözlü siyah takım elbiseli esmer cüsseli, uzun ve yakışıklı bir adam, benimde boyum uzundu bir 1,72 dim ama adam en az 1,85 ti daha aşağsı imkansızdı,. Ama bunlar benim sinirimi bertaraf edemezdi, korkutmazdı' da:" bu nasıl araba kullanmıktır az kaldı çarpıyodun bana" Mert :"yola bakmadan atlamasaydın bunlar olmazdı" hem suçlu hem güçlü lafı tam bu adama göreydi "ben miyim suçlu otaban deyil bursı sahil yolu bu kadar hızlı kulanılmaz" dedim haklıydım da, ne bu hız ya, birde birşey demiyordu, derin bir nefes alıp solumuştu adam sabrını sınamıştık galiba, hem kendi suçlu hemde haklıyım diye bana mı sinirleniyordu, Birden yanımdan uzaklaşıp arabaya doğru gidp arabasına bindi ve sürüp yanımdan geçti "şuna bak ya hem suçlu hemde özür bile dilemeden basıp gidiyo hödük" diye seslendim arkasından, bu olaydan sonra halim kalmamıştı çok sinirlenmiştim ve evime doğru yürümeye başladım, evin kapısına geldiğimde telefonum çaldı arayan ceyhundu, bu saate ceyhun beni niye aramıştıki, hemen açtım Ceyhun:"yağmur senden çok önemli bir şey istiyicem aramızda kalması lazım" şaşırmıştım neydi bu önemli şey ne istiyicektiki :"ne oldu bu kadar önemli olan ne" Ceyhun:" birtane yaralı bi adam var iyileştirmek için doktor lazım hastahaneye gidemez eğer giderse öldürürler adamı benim için sende biraz hatrım varsa yardım et" bu dediğiyle şaşırmış tım hatrı çoktu kabul edicektim tabi, anlıyordumda bazen bazı insanların düşmanı olurdu ve bu insanlar işlerini yarım bırakmak istemezlerdi, hastahenede dahi bulurlardı, bu yüzden kabul ettim "tamam mağdem hastahanede öldürür ler diyosun yardım edicem adresi at" Ceyhun :"tamam iyiki varsın atıyorum birazdan çiftliğin adresini" "tamam geliyorum" dedim ve arabama bindim, attığı adrese doğru sürdüm arabayı, bir çiftliğe gelmiştim etrafta korumalar vardı, içerdeki hastayı korumak için olduğu belliydi, eğer düşmanlarına karşı bu kadar önlem alınıyorsa, hastahnde onları bulmaları uzun sürmezidi anlamıştım, arabadan inip eve doğru adımlayıp içeri girdim ama gördüğümle şok içinde kalmıştım
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE