Uyanmadı icin onun omuzundan tutup dürttüm . " ağabey ? " diye sesleniyordum ancak uyanmıyordu . Hemen ambulansı aradım . Elllerim tutriyordu . Nefesini konrtol ettigimde kısa soluklar alıyordu . Dayan Pamir MİR . nasıl olur da ısrarcı olmam hastane için ? Pamirin ellerini tuttuğumda " lütfen sana bir şey olmasın . " diye saklıyordum . Ambulansa yolu tarif ettikten sonra hemen ıslak bez ayarlamak aklıma geldi . Kalkıp ıslak bezi alnına ve göğsüne koydum . Ardindan tuğkanı aramak istedim . Belki yardım edebilirdi ya da desterk olurdu en azından . Telefon çalar calmaz açtı . " alo , bebegim " dedi sesi sabahkinden daha iyiydi . " agabeyim . . . " akan burnumu cekip " ateşler içinde cok korkuyorum . " dedigimde bir şey demedi . " yanıma gelir misin ? " dedim aglamaktan sesim çatallı çıkıyordu . " duymuyor musun ? " diye de ekledigimde " işim var . " diyip telefonu yüzüme kapattı . Aglamamam daha da siddetlenmisti . Kollarımda uyuşma hissediyordum . Yoğun bir kalp carpintısı yasıyordum . Pamirin ellerini tuttum . Icimden tum duaları ediyordum . Benim yüzümden olmustu . Yemek yapmaya dalmasam belki daha erken fark edebilirdim . Daha ısrarcı olup hastaneye gotüremezdim ama bunu biliyordum . İnatçılığıyla basa çıkamazdım . Ancak önceden gittiginde geri dönme ihtimali vardı ama simdi gitme ihtimalinin oldu yol dönülmezdi . Dayan ağabeyim . Ne kadar güçlü oldugunu bir kere daha göster . O sırada zilin çalınmasıyla ambulansın geldigini anladim . Koşarak kapıyi actıp cekildim ve içeri girmelerine izin verdim . " hasta nerede ? " diye sordugunda . Pamirin odasinı gosterip " orada . " dedim . Birkaç saniye icinde onu sedyeye koyup evden çıkardılar . Bende peşlerinden gidiyordum . Agabeyimin sedyeden sarkan cansız eli kafamda şimşekler çakmasina sebep oldu . Ambulans gorevlisi beni yönledirip ambulansa bindirdiginde yola çıktık . Teknik birkac cihaz baglayıp onun bilincini acmaya calisiyordu . Ellerimle yüzumü kapattim . Bayılacak gibi oluyordum . Hayır , bayilmamalıydım . Onun yanında olmak istiyordum . Hastaneye vardığımizda doktorlar gelip hemen onu acile götürdüler . Anlamını bilmedigim terimler havada uçuşuyordu . Kadın mavi gozlü bir hemsire kolumdan tuttu . " kan grubunuz uyuyor mu ? " dedi . Bu soru sayesinde kendimi transtan çikmış gibi hissettim . " evet , evet " dedim . " benimle gelin . Acil kana ihtiyacimız var . " dedi . Kan vermek için oturdugumda korktugum iğne umurumda bile olmamiştı . Yeter ki pamir iyi olsun bir iğneden gocunacak degildim . Başım dönüyordu . Mavi gözlü hemşire " size de bir serum verelim . " dediginde dikkatlice uzandigim yerden kalkıp " hayir , ağabeyimin yanında olmalıyim . " dedim . Arkamdan konuşan hemşireye aldanmadan agabeyim kaldığı acile ilerledim . Midem bulanıyordu , gözlerime siyah perdeler inip kalkiyordu . Direnmeliydim . Hem pamir icin hem kendim icin . Yanına gittiğimde basında tek bir doktor vardı . " nasıl simdi ? Neyi varmiş ? " diyerek sordum korkuyla . " sakin olun lütfen . Atesi düstü . Simdi daha iyi . Sadece biraz müşade altinda kalmalı . " dediginde içime su serpildi . Ruhum feraha vardı . Tüm gerilen vucuduma gevseme geldim . " sagolun . " dedim ve kenardaki koltuga oturdum . " iyi gorunmüyorsunuz . " dediginde " iyiyim . O uyandıgında daha iyi olacağım . . . "
Öylece onu izliyordum . Kalk ve başıma bela ol . Böyle cansız gibi yatan ruhsuz pamir benim agabeyim olamazdı . Lütfen cabucak kendine gel bana kızmana bile razıyım . . .
Yoğun bir uyku basmıştı . Göz kapaklarım kapanmak için buyük bir savaş veriyordu . Uyuyamazdım . Surekli hemsireler gidip geliyorlardi . Arada bir serumu degisiyor , pansumanı tazeleniyordu . Hemsirelerden mavi gözlü olan serumu takarken sordum . " bana kantinden kahve alabilme şansınız var mi ? " biraz bekledim ve gözlerimi agabeyime çevirdim . " uyanırsa yanında olmak istiyorum ya da bir şey olursa diye çok korkuyorum . " dedigimde " getiririm canım . " diyip omuzumu oksadı . Para cıkarmak icin cantama uzandıgımda " asla kabul etmem . Bir kahvenin lafı olmaz . " dedigind minnetle gülümsedim bu guzel hemsireye . Odadan çıktıktan sonra yine agabeyimle baş başa kalmıştık . Aklım hala almıyordu . Kim ona bu kadar kinlenmiş olabilirdi ? O gittigi dönemde pis işlere mi bulasmıştı ? Ellerimi kafamın arasına alıp bu soruların cevabını belki o uyandıgında bile alamayacağımı biliyordum . Derin bir iç çektim . Telefondan gelen bildirim sesiyle kimin mesaj attıgını öğrenmek için uzandım . Mesajlar kısmına girdigimde yazan tugkandı . " neredesin . " yazmıştı . Cevap vermeyip ekranı kilitleyip eski yerine bıraktım . Neden soruyordu ki ? Onunla sevgili olmadan önce beni hayata döndüren adam simdi en korku dolu anda işim var diyip telefonu kapatmıştı . Şüphe duymak istemiyorum . Güvenim kırılsın istemiyorum ama tuğkan son zamanlarda hiç mantıklı davranmıyordu . Ard arda mesaj sesleri odada yankılandıgında pamiri rahatsız edebilecegini düsünüp önce telefonu sessize aldım . Yirmi küsür mesaj atmıştı tuğkan hepsinde de aynı seyler yazıyordu . " neredesin ? " umurunda mıydı ki ? Sanmıyorum . Cevrimici olup mesajlarına dönmedigimi anladığında bu sefer de aramaya başladı . Onunla telefonla hiç konuşmazdım . Ses cıkarmamalıydım . Aramalarını reddedip mesaj kısmına girdim . " hastanedeyim . " yazdım sadece . " çıkınca haberleşelim . " yazdıgında sinirlendim . " neden şuan yanimda degilsin ? Sana ihtiyacım var ? " dedim . O sırada odanın kapası açıldıgında mavi gözlü hemsire kahve getirmişti . " çok teşekkür ederim . Gercekten minnettarım " dedim . " önemli degil . " dedi ve odanın çıkısına yöneldi . Telefonu tekrar elime aldığımda mesaj gorünmuyordu ve tuğkan cevrimiçi degildi . Telefonu koltugun üzerini fırlatıp derin nefesler alıp vermeye başladım . Sadece belirli kısa bir sure mutluluğu yazabilmiştim simdi yine tüm bulutlar gokyuzune inmisti .
Kalbim sızlıyordu . Bedenim acıdan yorgunluktan bitik haldeydi . Pesimi bırakmayan mental acının üstune bir de fiziksel acı yüklenmişti . Beyaz tenli oldugum icin kan alınan yer mosmor olmuştu . Kendimi çok kötü hissediyordum ve bu sefer üzerinden gelebilmek icin yanımda duracak bir tugkan yoktu . Aşkın , şüphesiz ve güven barındıran bir anlamı olmalıydı . Ancak şuan tugkana ne güvenebiliyordum ne de süphesiz saf bir şekilde yaklaşabiliyordum . Güvenim bir kere kırılmıştı , süphe tohumları coktan ekilmişti . Ne yapabilirdim ki ? Kırılan cam bir daha onarılamazdı . Tuğkana olan saf duygularım buraya kadardı . Yıllarca bekledigim aşk sadece birkaç hafta sürmüstü . Yine de tugkana mantıklı açıklamalar yapabilmesi için bir şans verecegim eğer tatmin etmeyen kaçamak ve gizemli cevaplar duymaya devam edersem daha fazla uzatmaya gerek kalmazdı . . .
Sıcak kahveden yudumlar aldım . Sıcacık olmuştum . Umarım uykumu iyice kaçırırdı . Saate baktıgımda akşam altıya denk geliyordu . Pamir hala uyanmamıştı . Tuğkan da mesajıma dönmemişti . Saatlerdir oturmaktan o kadar sıkılmıstım ki . Tik tak tik tak duvarda akıp giden yelkovanla akrebin koşuşturmasıni izliyordum . Biraz sesli bir şekilde ofladım . Ayaklarımla ritim tutmaya basladıgımda pamirin hareketlendigini fark ettim . Hemem oturdugum koltuktan fırlayıp yatağının yanına vardım . Önce elimi alnına koyup ateşinin var olup olmadıgını kontrol ettigimde vucut sıcakligı normale dönmüstü . " Ne oflayıp duruyorsun be kızım . " dedi mırıldanarak . Kıpranıp arkasını dönmeye çalıştığında " dur , hareket etme . Ağrılaarın artar . " dedim endiseyle . " iyi misin ? " hemen pesine cümle kurdum onun cevap vermesini bile beklemeden . " hemsireye haber vereyim en iyisi . " dedikten sonra " gerek yok " dedi . Gözlerimi kocaman açıp ona döndüm . " hastaneye de gerek yok demistin ! Neredeyse ölüyordun . " diye çıkıştım ona . " abartma " dedi ruhsuzca . Uyanır uyanmaz direkt bütün şartellerimi attırmıştı . Dik dik ona bakarken odaya aynı hemsire girdi . " uyanmışsınız pamir bey . Nasil hissediyorsunuz ? " dedi . " iyi , cıkar şu serumu . " diye karsılık verdi . Ataya girip " biraz oküzdür kendisi , kusura bakma . " dedigimde ikimizde güldük ancak pamir ise elinin uzerinde olan serumun ignesini sökmeye çalisıyordu . " lutfen , serum bitmeden çıkamazsıniz . " dedi .
Ters ters hemsireye baksada kurcalamayı bırakıp gözlerini yumdu . " gecmiş olsun " diyip odadan cıktı . Birkac dakika önce oturdugum koltuga geri döndüm zaman gecmiyordu . Serum daha yarısına bile gelmemisti . Cebimde unuttugum kulaklık aklıma geldi . Kulaklıgı cıkarıp rasgele bir şarkı açtım . Suan müzik dinlemek iyi gelebilirdi . İlk cıkan şarkı " cem adrian - hande mehan / sen benim şarkılarımsın " dı .
Sözlere dikkat kesildigimde sarkinın tüm duygularıni hissettim .
Sanki hiç bitmemiş hep var gibi
Bir sırrı herkesten saklar gibi
Sessizce sokulup ağlar gibi yanımdasın
Beni bir şeylerden aklar gibi
Koparmadan çiçek koklar gibi
Hiç bozulmamış yasaklar gibi aklımdasın
Aklıma direkt tuğkan düsmüştü . Çıktıgımda onu aramalı mıydım ? Konusacak halim yoktu . Uyku istiyorum . Huzurlu , rahat bir uyku hem fiziksel olarak hem ruhsal olarak çok iyi geleceğini biliyordum ancak pamirin serumu ne zaman bitecekti gidecektik de uyuyacaktım bilmiyordum . Düsüncelerimi kovuk biraz daha şarkıya verdim kendimi . . .
Geçmiş değil bugün gibi .
Yaşıyorum hâlâ seni .
Sen hep benim yanımdasın .
Gündüzümde gecemdesin .
Çalınmasın, söylenmesin .
Sen benim şarkılarımsın . . .
" sen hep benim yanımdasın . " kendisi yanimda olmadıgında bile varligını hissettigim tugkan neredeydi ? . . .
Ben şarkıya kendimi kaptırmişken goz kapaklarım yavaşca kapandı ve rahatsız koltukta uykuya daldı . Direnmedim çunku pamirin iyi oldugunu gormuşten hatta iyi olmayı geçmiştim bana satastıgına göre cok iyiydi . . .
Belki bir şarkının her sesinde .
Belki bir sahil meyhanesinde .
Belki de içtiğim sigaranın dumanısın .
Bir yıldız gökte kayıp giderken .
Islak bir yolda yalnız yürürken .
Bambaşka bir şeyi düşünürken . aklımdasın . . . Uyumadan önce yankılanan son cümleler bunlardi . . .
Kalabalık bir caddenin ortasındaydım . Arabakar vızır vızır geciyordu . Kaldirimdan inemiyordum bu yuzden . Ancak kaldırmlar da insanlarla doluydu . Iğne atsam yere düşmeyecek kadar yoğun bir akış vardı . Neredeydim ? En son hastanede oldugumu hatirliyordum . Koltukta gözlerimi dinlendirmek icin kapatmıstım ve sarkı dinliyordum . Nasıl gelmiştim buraya . Hastaneye geri döndükten sonra bunu cözebilridim .pamirin serumu bitmis miydi ? Bitmeden yetişmeliyim diye düsündum . Sagımdan solumdan koşuşturarak gecen insanlardan bırkaçına seslendim . " beyefendi bakar mısınız ? " " bir şey sorabilir miyim ? " " bakar mısinız burası neresi ? " peşi peşine geçen insanlara soru yoneltsemde kimse cevap vermiyordu . Cevap vermeyi bıraktım kimse yüzüme dahi bakmıyordu . Onların gittigi yöne dogru gidiyordum . Uzun bir süre yürudüm ancak hicbir yere varamıyordum .
Bagırmaya başladım . " bana yarım edebilecek kimse yok mu ? " soluklanıp " buradı neresi ? " tüm gücumle bagırıyordum . Sağırlardı galiba . Aklıma baska bir şey gelmiyordu . Aklıma yola atlamak geldi . Belki şoförler daha anlayışlı davranırdi . Yola bir arabanın önüne atladigımda araba durdu . Ufak bir dizime temas etmisti o kadar . Hızlı bir sekilde gelmesine rağmen durabilmişti . Sofor koltugunun oldugu cama giderken arba gaza basıp gitmesiyle çok oldum . Yan serite gecip bir arabayı daha durdum . Bağırdım yine . " Neredeyim ? " diye ancak cevap yoktu . Siyah bir siluetin kornaya bastıgını gördum . Ancak kornanın sesi bir garipti . Can kulağıyla sesi anlamaya çalısırken korna sesi tıpkı söyleydi . " bağırma , uyan ! " bu ses pamirin sesine benziyordu . Sonrasında sağa sola deli gibi sallanmaya başladıgımda gozlerimi açtım . Bu bir kabustu . Karsimda duran pamir " sonunda . . . Çıglık atıyordun . " diyip geri yatağina girid .
Saclarimı karıstırdim . " farkında degildim . " dedim . Çok gerçekcı bir kabustu bu da diğerleri gibi . Bir an gerçekten kayboldugumu dusünmüstüm . Kimsenin beni anlamamsı , sorularima cevap vermemesi cok urkünçtu . Pamire baktıgımda serumun ignesi elinden cıkarmisti ancak tamamen bitmemeisti . Ayaga kalkıp onun yanına gidip onu azarlyacaktım ki basimın dönmesiyle kalktıgım koltuga geri oturmak zorunda kaldım . Bunu fark eden ağabeyim " asıl hasta olan sensin . " diye fısıldadı dudaklarının arasından .
Onu duymamıs gibi yapıp " serumun bitmeden niye çıkardın ? " diye sordum . O sırada gözlerimi ovuşturuyordum . " o kadar bağirdın ki hastaneyi ayağa kaldıma diye seni ayiltmaya çalıstım . " dediginde diyecek bir seyim kalmamisti . " çık odadan hazırlanıp gelitorum . " dedi . Dikkatlice odadan cıktım ve sandalyeye oturup onun hazirlanmasini bekledim . . .