Ömer’in eli, Zeliha’nın elinde ağır ağır dolaşıyor, parmakları arasında bir sıcaklık, bir hayatın kendini yeniden var edişi vardı. Gözlerini kapattı, nefesini derinleştirirken hafifçe eğildi ve dudaklarını Zeliha’nın avuç içinin ince çizgilerine bastırdı. O dokunuşta yılların birikmiş suskunlukları eridi, sözcüklerin yetmediği ne varsa usulca aktı aralarından. Zeliha’nın kalbi, o sessiz anlatımın altında ritmini yükseltti, damarlarında hafif bir titreşim dolaştı. Gözlerini yavaşça açtığında Ömer, onun bakışlarına sabitlenmiş, sanki orada, o an içinde kaybolmuştu. Çevresindeki dünyanın tüm ağırlığı yok olmuştu. Kendi küçük evrenleri kurulmuştu; kırılgan, gerçek ve kırılmaz bir bağla örülmüş. “Yaralı bir adamın en cesur yanıdır sevgiye tutunması,” dedi Ömer, sesi düşerken yükseliyor, anlam

