Zühre Gelinin Kaderi

Zühre'nin en özel günü

Düşünceler yığını içerisindeyken Emre' nin uyarısı ile kendime geldim. Dolmuştan inmek üzereydik.

Dolmuştan indik ve Emre ile beraber eve doğru yürüdük. Eve vardığımızda Babam ile kapıda karşılaştık. Gözlerini üzerime dikmiş bana bakıyordu. Beni güzelce süzdükten sonra ;

-" Hımmm, yakışmış " dedi.

Babam pek değişimi sevmez , yaptığım değişiklikleri de beğenmezdi. Bunu beğenmesi hoşuma gitmişti.

Tüm şirinliğimle ;

-" Yaaa , Teşekkürler babacığım. Beğenmene sevindim. Biliyorum zor beğenirsin. " dedim.

Hemen İçeriye girerek annemin yanına koştum..

-" Anneee.!! Bak nasıl olmuşum .? " Diye sordum heyecanla.

Meraklı bir çift göz üzerimde geziniyordu.

-" Güzel , yakışmış " dedi ve ekledi ;

" Benim güzel kızıma ne yakışmaz ki."

Bu heyecanın bir sebebi daha vardı.

Annemden babamla konuşmasını isteyecektim.

-" Anne , Ferdi yarın babam ve ağabeyim ile tanışmak için geleceğini söyledi. Babamla konuşur musun .? Müsait olur mu.? "

-" Yarın mı .? Çok erken değil mi ? " diye sordu gözlerime gözlerini dikerek.

-" Ama siz biran önce haber ver gelsin adı da konulsun demiştiniz." dedim şaşkınlıkla .

-" Ben babanla konuşurum, ama daha çok erken .. Ben kızımı gelin etmeye hazır değilim " dedi ve bulunduğu yere oturup ağlamaya başladı.

-" Anneciğim sadece bir tanışma , giderken beni alıp götürmeyecek, yapma bunu lütfen " diyerek gözyaşlarını silip , sımsıkı sarıldım.

Bir süre öylece kaldık. Sonra kendini toparlayıp, Gözyaşlarını sildi ve ;

-" İyiyim ben , tamam " dedi ve odadan çıktı.

Annemin o halini görünce çok üzülmüştüm.

Daha önce hiç evden , ailemden nasıl ayrılacağımı düşünmemiştim. Anlaşılan çok zor olacaktı. Ama olsun sonucunda çok güzel bir yuvam olacak. Bende bir eş , bir anne olacaktım.

Ne de güzel hayallerdi bunlar.

Üzerimi değiştirmek üzere odama geldiğimde odamda beni bekleyen bir sürpriz ile karşılaştım.

Yatağıma yatmış kocaman peluş bir ayıcık.!

O kadar güzel ki . Pembe renkli, kahverengi gözleri ve mor papyonu vardı.

Hemen yanına gidip çocuk gibi oynamaya başladım. Ayının koluna giriyor ,onunla beraber şarkılar söylemeye çalışıyordum. Hem komik hemde çok güzeldi.

Oyuncak peluş ayım ile oyunumuza ara verdiğimde bir ses dikkatimi çekmişti.

Annem ve babamın konuşma sesleriydi bunlar . Tabiki merakımı gidermek için onları dinlemem gerekiyordu.

Sesleri net olarak duyulmasa da annem Ferdi ile tanışmasını istiyordu.

Babam ;

-" Erken falan değil Esma , sen benimle evlendiğinde kaç yaşındaydın.? " dedi.

Annem ağlamaklı sesiyle ;

-" Benimle Zühre bir mi Mustafa.!" dedi.

Babam sertçe ;

-" Lami cimi yok. Konu kapandı . Gelsin tanışalım. Sonra da ailesi gelir. " dedi.

Babama yakalanmamak için hemen odama kaçtım. Ben odama girdim , ardından da babam odadan çıkmıştı.

Annem odama girerek sert bir şekilde ;

-" Ara gelsin yarın " dedi ve odadan çıktı.

Annemin yanına gidip bu devasa ayının nerden çıktığını sordum.

Annem ;

-" Hatırlıyor musun .? Küçükken bir dükkanda görüp çok istemiştin. O zaman alamamıştım. Bugün babanla eve dönerken sana hediye aldık. Beğendin mi.? " dedi.

Beğenmez olur muydum hiç.

-" Çok beğendim anneciğim , teşekkürler" diyerek sarıldım.

Annem hüzünle ;

-" O küçük kız çocuğu şimdi evlenip gelin olacak , bizi bırakacak " dedi.

Neden böyle davrandığını anlayamıyordum.. Hemen yarın evlenecekmişim gibi davranıyordu.

-" Anne , yapma böyle lütfen. " Diyerek odama gittim.

Annemin dediğini yapıp Ferdi' yi aradım.

-" Buyur canımın cânı..." diye açmıştı telefonu . Her seferinde nerden buluyordu böyle güzel iltifatları.

Şımarık tavrımla ;

-" Aşkım yaaa, bak yine şımardım " dedim.

-" Tabiki şımarmalısın hayatım. Hak ediyorsun " dedi.

-" Ahahah teşekkür ederim aşkım... İltifatların yine aklımı başımdan alacak ve söyleyeceğim şeyi unutup kapatacağım. Unutmadan söyleyeyeyim hazır mısın.?"

Yerinden kalktı ve hazır ol hareketi yaptı. Ve ;

-" Emret komutanım .!." dedi.

Yine şapşallığı üzerindeydi.

O halini hayal edince gülmeden edemedim.

Kıkırdıyordum.

Gülmemi bölerek ;

-" Hadi ama aşkım , heyacan yaptırıyorsun " dedi.

-" Hazırlan aşkım, yarın bizdesin. Kaçta gelirsin .? " Dedim.

Şaşkınlıkla ;

-" Şeeeeyyy. Gerçekten mi.? " diye sordu.

-" Evet aşkım. Korktun mu yoksaaaa.? " diye sordum . Ağzımı yayarak.

Bu halimden hiç hoşlanmazdı.

Ama sinir etmek için sıklıkla yapıyordum.

-" Neden korkacakmışım . ? "

diye yanıtladı beni , hafif bir tavır vardı sesinde.

Ben onu sinir etmeye devam ediyordum..

-" Babamdan , özellikle de ağabeyimden korkmalısın " dedim..

Şaka yaptığımı anladı ve ;

-" Sen benimle dalga geçiyorsun ya göstereceğim sana , bunun acısını çıkartacağım senden . " Dedi.

Gülmeye devam ediyordum.

-" Sen gül bakalım..Hadi görüşürüz." dedi ve telefonu kapattı.

Heyecanım dorukta idi . Ferdi yarın bize gelecek , bizimle.beraber yemek yiyip, çay içip , sohbet edecekti.

Hemen yatağıma girip dinlenmeliydim . Yarın yorucu bir gün beni bekliyordu. Gözlerimi kapatır kapatmaz uykuya dalmıştım. Ferdi' nin telefonu ile uyandım.

Sabah olduğunun bile farkında değildim.

Korkuyla ;

-" Efendim , ne oldu.? " dedim.

-" Günaydın aşkım" dedi.

Sessizliğin ardından.

Gözlerimi ovuşturarak;

-" Günaydın mı.? Sabah mı olmuş.? " dedim. Sersem gibiydim.

Ferdi kahkaha atarak verdi ;

-" Tabi oldu güzellik, hadi kalk geliyorum.! " dedi.

Anında yataktan fırlayıp;

-" Neee.! Şimdi mi geliyorsun.? Hemen hazırlanıyoruz " dedim.

Hala gülmeye devam ediyordu.

-" Evet hemen " dedi.

Beni kandırdığını o an fark etmiştim. Salak gibi nasıl da inanmıştım.

-" Yaaa , nasıl yapılır bu bana .? " diye sordum.

-" İnandın ama " dedi . Hâlâ gülüyordu.

-" Tamam güldük , eğlendik . Şaka bitti " dedim..

-" Tamam Tamam kızma " dedi .

Bu vesileyle uykum dağılmış oldu. Saatte zaten 09.00 ı gösteriyordu.

-" Ciddi soruyorum ne zaman gelirsin .?" diye sordum.

-" Saç , sakal tıraşı olacağım başka işim yok aşkım, hazır olduğunuzda söylersin gelirim " dedi.

-" Tamam aşkım " dedim ve görüşmeyi sonlardık.

Hemen banyoya giderek elimi yüzümü yıkadım. Soğuk suyun etkisi ile Hemencecik kendime gelmiştim bile. Odama dönüp yatağımı topladım ve üzerimi değiştirmeye başladım . Bütün gardırobu aşağıya indirmiş olmama rağmen kendime giyecek birşey bulamamıştım. Bugün önemli bir gündü ne de olsa. Her zamankinden daha güzel giyinmeliydim.

Ben kıyafetlerin arasında kaybolmuş bir şekilde ne giyeceğimi düşünürken annem odaya girdi ve şaşkınlıkla ;

-" Bu odanın hali de ne böyle.?" diye sordu. Şaşkınlığının yanına sınır de eklenmişti.

Önümdeki kıyafetlerden biri ile yüzümü kapatarak ;

-" Ne giyeceğimi bilmiyorum." dedim.

Kapıyı kapatıp yanıma oturarak benimle beraber kıyafet seçmeye başladı.

Eline her aldığı parçayı gösterip ;

-" Bu olmaz mı.? , Peki ya bu ? Bak bu sana çok yakışıyor, bununla şu güzel kombin olur. " diyordu.

Bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Ama hiçbiri içime sinmiyordu.

Ortalık pazar yerine dönmüştü. Evi toparlayıp hazırlanacağımız yere daha da dağıtıyorduk.

Kıyafet yığınının arasından annemin gözüne bir parça takılmıştı. Bana göstererek , sevinçle ;

-" İşte buldum.Buna hayır diyemeyeceksin " dedi. Ve o parçayı çekip çıkarttı.

Gösterdiği anda gerçekten hoşuma gitmişti. Olabilirdi aslında. Bir zamanlar severek giydiğim bir parçaydı. Acaba şimdi nasıl duracaktı üzerimde.

Heyecanla ;

-" Hımmm , evet olabilir aslında " dedim.

Ve cümlemin bitmesi ile annemin elindeki elbiseyi çekip almam bir olmuştu.

-" Hemen deniyorum, üzerimde nasıl duracağını çok merak ediyorum " dedim.

Hemen denemek için üzerdekileri çıkarttım.Tam elbiseyi giymek üzereydim ki kafamdan geçiremediğim için annemden destek aldım.

Annem boynumdaki izi gördü.

Kaşlarını çatıp;

-" Burana ne oldu .?" diye sordu.

Allah'ım o an kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Sonuçta evli bir kadındı. Aklına olası durumun gelmesi mümkündü.

Anlamamazlıktan geldim.

Tedirginlikle ;

-" Nereme , ne olmuş .?" diye cevap verdim.

-"Boynun kızarmış"

-" Aaa , bilmiyorum kaşınıyordu , kaşımıştım. "

Söylediğime inandığını düşünüyordum.

Şüpheci bakışlarını üzerinden çekerek;

-" Birşey mi ısırdı acaba .?" dedi.

-" Olabilir " diyerek konuyu kapattım.

Hemen ayna karşısına geçerek tüm ilgiyi kıyafetime vermesini sağladım..

Elbisem gri renkli , balon kollu, karın kısmından kalın lastikli , vücudumu saran düz bir elbiseydi. O sadeliğe rağmen çok yakışmıştı. Çok içime sinmişti benim.

Sevinçle

-" Evet. İşte bu .! " dedim.

- Evet , evet bencede bu güzel. Şimdi ne giyeceğin hazırsa toparlanma zamanı " dedi.

Haklıydı.

Odadan çıkarken ;

-" Yarım saatin var " dedi.

Zamanımızı güzel ayarlamalıydık daha ikramlık hazırlanacaktı. Annem çıkar çıkmaz üzerimi değiştirerek odayı toplamaya giriştim.

Bütün kıyafetlerimi katlayıp rengine ve mevsimine göre gardıroba geri dizdim.

Yatağımı da düzeltip odadan çıktım.

Mutfağa girdiğimde annem kahvaltıyı çoktan hazırlamış bizi bekliyordu. Babam ve ağabeyim hâlâ uyuyordu.

Annem , babam ve ağabeyimi uyandırmaya gitti. Bende çaylarımızı doldurmaya başlamıştım.

Babam ve ağabeyim de uyanıp geldikten sonra ailecek kahvaltı soframıza oturduk. Herkes herşeyden yerken ben heyecandan bişey yiyemiyordum.

Kahvaltımızı bitirip, masamızı topladıktan sonra ikramlık hazırlığına başladım.

Annem hiç birşeye karışmayacağını , herşeyi benim hazırlamamı istediğini söylemişti..

Ama ne hazırlayacağım konusunda pek fikrim yoktu...

Annem ile yaptığımız fikir alış verişinin ardından sadece 3 çeşit ikramlık hazırlamaya karar vermiştik.

Ferdi' ye neleri sevdiğini sorup ona göre hazırlık yapacaktım.

-" Aşkım ikramlık ne hazırlamamı istersin . ? Ne sever , ne sevmezsin .? " diye sordum.

-" Çok fazla zahmete gerek yok aşkım. Tatlı şeyleri sevmem pek buna dikkat edebilirsin. " dedi.

-" Tamam o halde tatlı değil tuzlu kurabiyeler yaparım "

-" Senin elinden yapılan herşeyi yerim aşkım ben " dedi.

-" Aaaa yapma ama . Yine bana aklımdakileri unutturacaksın " dedim. Ve " görüşürüz " diyerek telefonu kapattım.

Kollarımı sıvayıp hazırlıklara başladım.

Önce bir kek çırpıp onu fırına verecek o pişerken de kurabiyelik hamuru yoğuracaktım.

Bir müzik açarak işe koyuldum. Hazırlığa başladığımda saat 12.15 i gösteriyordu.

Çalan müziğe eşlik ederek neşeli bir şekilde keki çırpıp fırına verdim. Kurabiye için gerekli olan malzemeleri itina ile hamurumun içine katarken aşkımı da adeta içine katıyordum. Olacaklar beni heyecanlandırıyordu. Bu hazırlığı kendi evimde eşime hazırladığımı hayal ederek devam ediyordum. Fırından mis gibi limonlu kekin kokusu tüm odayı sarıyorken bende kurabiyelerime şekil veriyordum.

Keki kontrol edip fırından çıkarttım. Gerçekten muhteşem gözüküyordu. Kek fırındaki yerini kurabiyelerime bırakmıştı. Onlar pişerken birde salata yapacaktım.

Salata malzemelerini yıkayıp hazırladım.

Ferdi' ye;

-" Hazırlığım bitmek üzere, gelebilirsin " diye mesaj gönderdim.

Ve üzerimi giyinmek için odama gittim.

Sabah annemle birlikte karar verdiğimiz elbisemi giyip , hafif bir makyaj yaptım. Bu elbisenin üzerine saçlarım toplu daha çok yakışıyordu. Saçlarımı at kuyruğu şeklinde bağladım.

Artık hazırdım. Anneme ;

-" Ferdi birazdan gelir " dedim.

Beni inceleyerek ;

-" Bak ne güzel olmuşsun. Maşallah " dedi.

Şımarıp , iki elimle eteğimden tutup kaldırarak;

-" Teşekkürler anneciğim, o sizin güzelliğiniz " dedim gülerek.

O an fırındaki kurabiyeleri hatırlayıp mutfağa koştum. Yetişmeseydim yanacaklardı. Hemen fırından çıkarttım. Leziz görünüyorlardı.

Aniden başım döndü, olduğum yığılmamak için kendimi tuttum. Annem fark edip bana destek oldu . Beni kaldırdı ve koltuğa oturttu. Bir bardak su verdi.

-" İyi misin kızım.? " diye sordu.

Gözümün önüne perde inmişti. Kendimdeydim ama cevap veremiyordum.

Birkaç dakika sonra gözümün önündeki perde kalktı.

Annem korku dolu gözlerle bana bakıyordu.

Omzuna dokunarak;

-" İyiyim , sabah birşey yiyemedim ya ondan oldu sanırım " dedim.

-" Ah siz gençler.!! Aşık oldu mu yemeden içmeden kesilirsiniz. " dedi sitemle ve ekledi " Tansiyonun düşmüştür o zaman " dedi.

İki elim ile. başımı tutarak ;

-" Olabilir " dedim.

Bir süre dinlendikten annemin getirdiği tuzlu ayranı içtim. Gerçekten de tansiyonum düşmüş olmalı ki. Ayranı içtiğim anda gözlerim açıldı.

Hemen kendime geldim. O anda dış kapıda bir hareketlilik oldu. Ferdi gelmiş olmalıydı. Annem karşılamak için giderken bana odada kalmamı söyledi.

Annemin dediği gibi odada bekliyor onları camdan izliyordum.

Ferdi içeriye girer girmez elini sol göğsüne koyarak ;

-" Selamün aleyküm" dedi.

Babam ;

-" Aleykümselam Hoşgeldin " dedi. Ve tokalaştı. Ağabeyim ise sert bakışını Ferdi' nin üzerinde gezdirirken babamın ağabeymi dürtmesiyle ;

-" Hoşgeldin " dedi .

Annem gülümseyip başını eğerek ;

-" Hoşgeldin Oğlum " dedi ve Ferdi' yi içeriye davet etti. Babam ve Ferdi içeriye doğru ilerlerken ağabeyim annemi yanına doğru çekip öfkeyle ;

-" Oğlum hee , demek oğlun tamam" dedi.

Annem ;

-" Lafın gelişi işte oğlum " dedi.

İçeriye girdiler.

Misafir odasındaki sesler benim odama gelmiyordu. Onları duyamamak benim heyecanıma heyecan , stresime stres katıyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra annem yanıma gelerek ;

-" Hoşgeldin diyebilirsin " dedi.

Heyecanla odadan çıkıp, misafir odasına ani bir giriş yaptım.

Ferdi babamın ve ağabeyimin karşısına oturmuş, ellerini birbirine kenetlemiş, başı eğik bir şekilde oturuyor , babamın sorularına cevaplar veriyordu.

Bugün kestirdiği saçı ve sakalı ile çok farklı gözüküyordu. Siyah kot pantolonu, beyaz gömleği ve damat tıraşı ile tam bir damat havası estiriyordu evde.

Yanlarına geldiğimde Ferdi' ye ;

-" Hoşgeldiniz " dedim.

Başını yerden kaldırmadan, utanarak ;

-" Hoşbulduk " dedi.

Babam bizim Ferdi ile tanıştığımızı bilmiyor. Halam aracılığıyla görücü usulü beni görmeye geldi sanıyordu. Bu sebeptendi bu resmiyet.

Babam kaşları ve gözleri ile odadan çıkmamı istediğini anlatmaya çalışıyordu.

Hemen odadan çıkıp annemin yanına gittim.

Ayaklarım heyecandan birbirine dolanıyordu.

Mutfakta annem ile ikramlıkları servise hazır hâle getirdik.

Ardından annem de konuşmalara şahit olmak için yanlarına gitti...

Mutfakta zaman geçmiyordu. İçeride olan biteni öğrenmeliydim. Ama nasıl.?

Ağabeyimin odasına giderek şansımı denemek istedim. Bir ihtimal ordan sesler duyulabilirdi.

Ağabeyimin odasına giderek , yan odaya kulak verdim. Evet, çok olmasa da sesler duyulabiliyordu.

Babamın Ferdi' ye;

-" Evlilik olursa nerede yaşamak istiyorsun.? " diye sorduğunu duydum..

Ferdi ile aramızda daha önce böyle bir konuşma geçmemişti. Cevabını bende çok merak etmiştim.

-" İşim gereği nerede yaşamak durumunda kalırsam orada efendim " dedi.

Annem aniden ;

-" Ben kızımı uzağa vermem " diye lafa girmişti.

Ferdi ;

-" Önceliğim zaten burası Efendim, sizi kızınızdan ayırmak istemem " dedi.

Bu sözleri en can alıcı noktasıydı bence tanışmanın.

Ben kulağımı duvara dayamış dinlemeye çalışırken odaya giren ağabeyimin sesiyle irkildim.

-" Ne yapıyorsun burada .? " diye bağırmıştı bana.

Ona yalvararak ;

-" Lütfen sus , kimse duymasın sadece merak ettim " dedim.

Parmağı ile kapıyı işaret ederek ;

-"Çabuk mutfağa geç " dedi.

Ağabeyimin dediğini yapıp mutfağa geçtim. Yanıma gelerek

-"Çayları doldur , ben götüreceğim." dedi.

-" Ağabey saçmalama senin götürmen olur mu hiç." dedim.

-" Olur , niye olmasınmış. Doldur sen " dedi gözlerini açarak. Gözlerinden ateş püskürüyordu.

Çayları doldururken annem geldi ve

-" Ne oluyor burda yine.? " diye sordu.

-" Çayları ağsbeyim servis edecekmiş. Benim içeriye girmemi istemiyormuş " dedim.

Ağabeyim kaşlarını kaldırıp ;

-" Kızın benim odamda bizi dinliyordu. Ben veririm çayını, içer gider zaten " dedi .

Annem gülerek ağabeyime ;

-" Sana görücü geldiğinde de sen servis edersin " dedi.

Bu söz karşısında kendimi tutamayıp haykırarak gülmüştüm.

Ağabeyim ise anneme kızarak odaya geri döndü.

Dönerken de bana ;

-" Gül sen gül , seninle sonra görüşeceğiz " dedi.

Annem naif sesiyle ;

-" Sen boşver onu kızım. Herşey hazır mı.? " diye sordu.

-" Evet anneciğim hazır da Şeyyyyy içerde durumlar nasıl ilerliyor.? "

-" Ferdi gidince konuşuruz kızım. Babanın fikrini bilemiyorum. Ama olumlu gibi sanki." dedi.

Çok sevinmiştim. Gülümseyerek çayları servis etmek üzere odaya girdim.

Önce Ferdi' ye çay servisini yaptım. Ferdi çayını almak için başını kaldırdığında gözgöze geldik.

Bardağı alırken elleri titriyordu. Onun heyecanını gördüğümde heyecanım daha da artmıştı. Benimde ellerim titriyor, tuttuğum tepsideki bardaklar sallanıyordu.

Tepsiyi babama uzatırken yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Babamın yüzüne bakamamıştım. Heyecan ve stresin yanına birde utangaçlık eklenmişti. Babamın ve ağabeyimin yüzüne hiç bakmadan servislerini yapıp odadan çıktım.

Elim , ayağım zangır zangır titriyordu. Mutfakta oturdum heyecanımın dinmesini bekliyordum.