ROZERİN Öğle yemeği için salona girdiğimde ailenin tüm kadınları masadaydı. Altemur’un suratsız ablası Dicle, meraklı yengesi Sarya, konağın hanım ağası olan annesi Zümrüt, yanındaki küçük kız çocuğunu doyuran genç bir kadın ve yedi sekiz yaşlarında bir erkek çocuğu vardı. Hepsi bakışlarını bana çevirince usulen onlara selam verdim. Çocuğunu doyuran kadının yanındaki boş sandalyeye oturacakken Sarya gülerek “Çocuklar yengenizle tanışın” dedi. “Kendisi amcanızın yeni karısı” Sarya ‘yeni karısı’ dediği an sinirlerim bozulurken kız çocuğunun yanındaki kadının öfkeli gözleriyle karşılaştım. Bu sırada Sarya’nın yanında oturan oğlan çocuğu “Ama Yiğit amcam daha küçük ki” dedi. Ortamda bulunmaktan rahatsız olsam bile bu yemek masasına oturmak zorundaydım. Tam sandalyeye oturduğumda Sarya gülüm

