"Demek ikiz kardeşimle zevklerimiz çok benziyor, arzulayıp becermek istediği kız senmişsin," derken bakışlarının ağırlığıyla başımı yere eğdim.
Normalde olsa ona en sert şekilde tepki verirdim, ama şu an kendimde o gücü bulamıyorum. Berdel olarak okulda en nefret ettiğim Sinan hocaya varmıştım, töreler böyle uygun görmüştü. Gelinliğimin eteklerini sıkarken Sinan bana doğru bir adım attı.
"Rahmetli kardeşimin de seni arzulayacağını bilmezdim Selvi. Seni o gözle göreceğini... Hiç tahmin etmezdim!"
Gücümü toplamaya zorladım kendimi. Derin bir nefes aldıktan sonra başıma kaldırıp gözlerinin içine baktım. Ona karşı asla güçsüz duramazdım, yoksa beni ezer geçer.
"Oyunu bırak Sinan ağa, sakın benimle ilgili de öyle konuşma. Seni asla istemiyorum, o yüzden yerde yatacağım. Benden uzak dur, yoksa..."
"O sesini kes ve bir an önce soyun Selvi! Ayrı yatakmış! Bu yataktan bir an olsun çıkmayacaksın, tek işin beni tatmin etmek olacak. İşe şu boktan gelinliği indirerek başla!"
Soyunmak? Gerdek için hazırlanmış yatağımıza dönüp baktım, nefes bile alamıyordum sanki. Hatalı olan ikiz kardeşiyken neden cezasını ben ve ailem ödüyordu?
"Soyunmak mı? Hayır, seni istemiyorum dedim! Sinan ağa, bu sadece formalite bir evli-"
"Sana sesini kes ve bir an önce soyun dedim! Bana bak kızım, dizi çevirmiyoruz burada. Seni burada oturup hanımağalık oyna diye getirmedi kimse bu konağa, ailen bile bana köle olarak verdi seni. Şimdi beni tatmin etmeye başla Selvi, yoksa abinin ölü bedenini bu yatağa yatırırım!"