Tutsak Bakirenin Berdeli

BENİM KARIMSIN!

4 Gün Önce

Şahin, traktörün sarsıntısıyla hafifçe öne doğru eğildi. Kayısı ağaçlarının arasından süzülen ılık rüzgar yüzünü okşuyordu. Tarladaki işçilerin hummalı çalışması içini rahatlatıyordu. Bereketli topraklar, babasının yıllarca alın teri döktüğü bu araziler, onların geçim kaynağıydı. Bugün onlarla biraz sohbet etmek, hallerini hatırlarını sormak istemişti.

Traktörü durdurup aşağıya indi. İşçiler onu görünce işlerini bırakıp saygıyla selam verdiler. Şahin hepsine tek tek karşılık verdi. Tam onlarla sohbete dalmışken, kahya telaşla yanına geldi. Yüzü kireç gibiydi.

"Şahin Bey... Kötü bir haberim var," dedi, sesi titriyordu.

Şahin'in kaşları çatıldı. "Ne oldu, Kahya?"

Kahya derin bir nefes aldı. "Vahap Beyoğlu... Öldürülmüş."

Şahin bir an ne duyduğunu idrak edemedi. Vahap Beyoğlu... Babası ve Ölüm... Bu bambaşka bir şeydi.

"Nasıl... Nasıl oldu bu?" diye sordu, sesi normalden daha soğuk çıkmıştı.

"Bu sabah köyün dışında bulunmuş." diye yanıtladı Kahya, gözlerini kaçırarak.

Şahin'in içinde bir şeyler koptu. Babası... Hemen köye dönmeliydi.

***

Morgun soğuk ve kasvetli havası içini donduruyordu. Babasının cansız bedenini beyaz bir örtü altında gördüğünde, kalbine bir hançer saplandı sanki. O güçlü, heybetli adam şimdi öylece yatıyordu. Gözlerini sımsıkı yumdu. Bu acı tarif edilemezdi.

Yanında duran jandarma komutanı alçak bir sesle konuştu. "Başınız sağ olsun, Şahin Bey."

Şahin başını sallamakla yetindi. Şu an konuşacak durumda değildi.

"Cinayetle ilgili bazı bulgular var," diye devam etti komutan. "Olay yerinde Yusuf Yaman'ın gömleği kan içinde bulundu."

Şahin'in kanı dondu. Yusuf Yaman mı? Babasının yıllardır çekiştiği o adam mı? İmkansızdı. Yusuf Yaman korkak bir adamdı, böyle bir şeyi yapamazdı.

"Yanılıyorsunuz," dedi Şahin, sesi öfkeden titriyordu. "Yusuf Yaman böyle bir şeye cesaret edemez."

Komutan omuz silkti. "Bulgular ortada, Şahin Bey. Kendisi şu an gözaltında."

Öfkeyle yumruklarını sıktı. Babasının katili... Kim olursa olsun, cezasını çekecekti.

***

Köyün kahvesinin önünden geçerken içeriden gelen sesler dikkatini çekti. Birkaç jandarma ve köylü hararetli bir şekilde konuşuyordu. Merakına yenik düşerek içeri girdi.

Köylülerden biri, "Reşit Dayı anlatıyordu. Jandarmalar Yusuf'u götürürken adam yalvarıyordu. 'Kızıma ve karıma iyi bakın,' diyordu. 'Kızım yeni üniversiteyi kazandı. Okusun, evlenmesin. Berdel falan istemiyorum. Ben hapis yatarım gerekirse ölürüm ama kızımın daha bu yaşta zorla evlenip kucağına çocuk verilmesine dayanamam,' diye ağlıyordu."

Şahin'in beyninde şimşekler çaktı. Berdel... Yusuf Yaman'ın bir kızı vardı demek. Ve adam, kızının zorla evlendirilmesine karşı çıkıyordu.

İçindeki intikam ateşi bir anda farklı bir yöne doğru evrildi. Yusuf Yaman'ı öldürmek kolay olurdu. Ama onun en değerli varlığını elinden almak... İşte o zaman gerçek acıyı tadacaktı.

Gözlerinde karanlık bir ifade belirdi. Yusuf Yaman'ın kızından alacaktı babasının kanının intikamını. Onu kendi karanlığına hapsedecekti. Babasını gömmüş ve sıra babasının intikamına gelmişti.

***

(Üçüncü Bölümden Devam)

Şahin, Güneş'in kolunu sertçe kavrayıp onu kalabalığın arasından sürükleyerek uzaklaştırdı. Genç kız çaresizce çırpınıyor, etrafındaki meraklı bakışlara aldırmadan ağlıyordu. Konağın merdivenlerini hızla tırmanıp onu bir odaya soktu ve kapıyı arkasından kilitledi.

Güneş, sırtı kapıya yaslanmış bir şekilde hıçkırarak ağlıyordu. Şahin, umursamaz bir tavırla ona doğru yaklaştı.

"Artık benim karımsın," dedi, sesi buz gibiydi. "Bu konakta benim kurallarım geçerli olacak."

Güneş başını kaldırdı. Gözlerindeki nefret ve çaresizlik içini burkuyordu ama zerre kadar umrunda değildi.

"Sana asla karılık yapmayacağım," diye haykırdı genç kız, sesi öfkeden titriyordu.

Şahin alaycı bir şekilde güldü. "Seçeneğin var mı sanıyorsun? Babanın hayatı senin ellerinde. Unutma bunu."

Birkaç adımda ona yaklaştı. Eğilip yüzüne baktı.

"Senin gibi bir soysuzdan çocuk istemesem de, karnında benim çocuğumu taşıyacaksın," diye tısladı. "O çocuk doğduktan sonra da babanın evine siktir olup gidebilirsin. Ama o zamana kadar benimsin. Benim esirimsin."