13. Bölüm Günün Özeti❤️💫🌙

1880 Kelimeler
Bu hikayeler için Kitaplıpınızda yer var mı? Yorum ve postlarınız ile destek olurmusunuz? Keyifli okumalar dilerim 🙏☕💐🎯💫🌙 13. Bölüm Günün Özeti❤️💫🌙 Koray’la buluşmam düşündüğümden çok daha güzel geçmişti. İlk defa biriyle böyle bir buluşma yaşamıştım; heyecanımı kontrol edemiyordum. Her şey, beklediğimden daha güzel ve daha iyi gelişmişti. Zaten Koray çok yakışıklıydı ve beğendiğim biriydi. Üstelik ilk defa kendimi aşmıştım. Kendi mutluluğumla meşgulken, Elif ve Cengiz’in çevirdiğini işleri sonra fark ettim. Meğer Elif, Ayşe meselesini Cengiz’den öğrenmiş ve Koray’ı araştırırken onunla samimi olmuştu. Biz daha ilk buluşmamızı başaramamışken, onlar ikinci buluşması gerçekleştirmiş. Elif, huylanmamam için bunu Merve’ye anlatmış ve biz de sanki Merve oradaymış gibi konuyu dinlemiştik. Aslında Elif’in yaptığı bu hareket, beni biraz üzen, ama bir yönüyle işime gelmişti. Koray’ın hep yanında birisi vardı ve o kişi Cengiz’di. Haber alamadığım zaman ulaşabileceğim biriydi Cengiz. Bu krizi fırsata çevirmem iyi olmuştu; Elif’le olan yakınlık, işleri dengelemeye yarıyordu. Eve geldiğimde anneme yorgun olduğumu, iş yerinde yemek yediğimizi ve biraz dinlenmek istediğimi söyledim. Kendimle baş başa kalmak istiyordum. Ev her zamanki gibi kalabalıktı. Duşumu alıp odama geçtim. Saçlarımı kurutmaya üşendim; yastığımın üzerine havlumu serip uzandım. Telefonumu açtığımda, Entrika ve Latte grubu coşmuştu. Elif zaten ilk buluşmayı ballandıra ballandıra anlatırdı; hiç şüphem yoktu. Ben ise Koray’ın sosyal medya hesabına girip birbirinden yakışıklı fotoğraflarına bakmaya başladım. İç sesim resmen kudurmuştu: “Allah’ım, ne yakışıklı çocuk… Yeme yanında yat. Keşke şimdi yanında yatsaydık. Dudaklar kömbe, kaşlar yay, gözler ahu… Bu şimdi bizim mi?” Kendi kendime tebessüm edip iç sesimi susturmaya çalışıyordum. Ama o durmak bilmiyordu: “Acaba o da seni düşünüyor mu, Hanna? Yaz kız, düşünmüyorsa da düşündürelim. Kendi kendimize ne konuşuyoruz, onunla konuşalım.” 😏😎 İç sesime hak verip mesaj uygulamasını açtım ve Koray’a yazdım: Koray 🌙 “Merhaba Koray, ne yapıyorsun?” İç sesim hemen atıldı: “Çok yavan oldu! Ben olsam ‘Aşkım, yoluna asfalt olduğum, uğruna cinayetler işleyeceğim Brad Pitt’im’ diye yazardım!” İçimden gülerek mırıldandım: “Bu iç sesime ayar vermem gerekiyor. İpini kopardı. Altı üstü sevgili yapmıştım…” 😌 📱 Koray 🌙 “Selam Hanna 🙂 Ben de yeni geldim eve. Ayrıldığımız andan beri seni düşünüyorum, müsait olup bana yazmanı bekliyordum. Sen nasılsın? Ne yapıyorsun?” Hanna’nın iç sesi hemen devreye girer: “Ayrıldığımız andan beri bizi ay beni mi düşünüyor muş? Ay bayılacağım şimdi… Biz daha ilk buluşmayı yaptık, çocuk şimdiden bizi düşünmeye başladıysa ikinci buluşmada nikâh masasına otururuz biz. Allah’ım ya! Ben bu tempoya hazır değilim.” 👰 Ve Hanna cevap yazar: 📱 Hanna💫 “Ben de iyiyim, biraz yorgunum. Dinlenmek için odama geçtim. Bugün çok güzeldi.” İç ses: “Çok güzeldi mi? Hanna, sen var ya diplomatik yazışmalara da değilsin. O çocuk senin sevgilin, Birleşmiş Milletler temsilcisi değil!” 🤦‍♀️ 📱 Koray 🌙 “Benim için de çok güzeldi, Hanna. Ama yetmedi… Bir sonraki buluşmayı hemen ayarlayalım mı? Ama mümkünse başbaşa olalım. 😉” Hanna’nın iç sesi: “Yetmedi mi? Aman Allah’ım, çocuk daha az önce gördü beni! Bu hızla gidersek üçüncü buluşmada bohçamızı hazırlarız, dördüncüde çeyiz sergisi açarız. Hanna, sakin ol… derin nefes al.” 😌 📱 Hanna💫 “Çok hızlı gidiyorsun Koray 😅 Ama… sanırım ben de isterim.” İç ses: “Sanırım mı? HANNA! Sen ‘evet, evet, evet!’ diye bağıracaksın, o ‘bir sonraki buluşma’ dediğinde. Senin bu diplomasi sevdan beni öldürecek. Vallahi yakında seni BM barış elçisi olarak atayacaklar!” 🤦‍♀️ 📱 Koray 🌙 (📸 Koray’ın aynadan çekilmiş fotoğrafı gelir. Üzerinde sade bir tişört, saçlar dağınık ama karizmatik durmaktadır.) “Bana resmini atmaz mısın, Hanna? Benim gözletim seni özlüyor.” Hanna’nın iç sesi: “Yandık… Çocuğa bak ya, sanki modellik ajansından çıkmış gibi! Saç dağınık ama yakışıklı, tişört basit ama üzerindeyken reklam panosu gibi… Bizim pijamalı halimizle ne yapacağız şimdi? 😳” 📱 Hanna💫 “Şu an çok dağınığım, Koray 😅 Yani pek fotoğraflık değilim.” İç ses: “Dağınığım mı? Hanna, bırak Allah aşkına! Çocuğun karşısında Cindy Crawford olmanı beklemiyor, bir selfie atsan yer gök inleyecek. Hem zaten sen şu an fotoğraf çekmezsen sabaha kadar ayna karşısında prova yapacağız, belli oldu!” 🤦‍♀️ 📱 Koray 🌙 “Haklısın… Sen şimdi pijamalarınla yatağa uzanmış, beni düşünüyorsundur. Ben de burada aynı şeyi yapıyorum zaten. Kim kalkıp saçını başını kapatıp, kendini düzeltecek de poz verecek, Koray için. Haklısın Hanna… Ama insan sevdiğini görmek ister, bilirsin.” Hanna’nın iç sesi: “Allah’ım! Bu nasıl bir cümle? Benim pijamalı hâlimi bile romantikleştirdi ya… Bu çocuk Brad Pitt değil, resmen Türk dizilerindeki başrol erkeği çıktı! Az sonra kapıma çiçekle gelirse hiç şaşırmam.” 🌹 📱 Hanna💫 “Beni utandırıyorsun Koray 🙈 Ama doğru, şu an pijamalarla yatakta seni düşünüyorum.” İç ses: “Beni utandırıyorsun mu? Şuan sende beni utandırıyorsun Hanna, sen var ya sen… Bu gidişle kızılcık şerbeti gibi ağır ağır kaynatacaksın çocuğu. Bari yanına ‘ama çok mutluyum’ filan ekle, diplomasiden kurtar kendini!” 😅 Hanna: “Dayanamayıp kalktım. Başıma bir örtü attım, aynada kendimi çektim. Baktım olmamış, tekrar denedim. Son tekrar… Ay yok olmuyor! Koray’ın fotosunu geçmem lazım ama olmuyor.” Hanna’nın iç sesi: “Allah’ım bu ne ya! Ben mi sevgili yaptım, yoksa pasaport fotoğrafı mı çektiriyorum? Şöyle bir gül be Hanna, azıcık başını yana eğ… Ay ama sakın dilini çıkarma, yoksa tüm büyü kaçar! Koray’ın fotosu bayağı film afişi gibi; bizimki okul karnesinde veli imzası isteyen çocuk gibi çıkmış.” 🤦‍♀️😂 📱 Koray 🌙 “Bekliyorum hâlâ 😏 Sen bana haksızlık ediyorsun, ben kalbimi açtım, sen bana fotoğrafı çok görüyorsun.” Hanna’nın iç sesi: “Eyvah! Çocuk trip atmaya başladı. Yandık. Birazdan gönül koyup offline olursa ben sabaha kadar uyuyamam. Hanna, bak güzelim… Ne yap et, gönder şu fotoğrafı. Bırak süper model gibi olmayı, bırak kırmızı halıyı. Çocuğun gönlünü yap yeter!” 📱 Hanna💫 “Tamam… ama güleceksin diye korkuyorum 🙈” Tam bu sırada Koray’dan mesaj gelir: 📱 Koray 🌙 “Hanna, fotoğraf bekliyorum hâlâ. Bak meraklandırıyorsun beni. Bence sen ne çeksen güzel çıkarsın. Bana at yeter. 😊” Hanna’nın iç sesi: “Of ya! Ne çeksem güzel çıkarsın mı? Çocuğun gözlerini boyayacağım şimdi ben. İyi peki Koray, hazır ol… Geliyor içime sinmemiş ama idare et.” Ve Hanna, tereddütle seçtiği fotoğrafı gönderir. 📱 Hanna💫 “Tam istediğim gibi olmadı ama idare et 🙈” Koray’ın telefonu titrer, Hanna’nın fotoğrafı ekrana düşer. 📱 Koray 🌙 “Yok artık Hanna… Bu ‘idare et’ dediğin fotoğrafsa, sen gerçekten kendini hiç görmüyorsun. Ben şu an resmi büyütüp büyütüp bakıyorum. İnan bana gözümü senden alamıyorum.” 😍 Hanna’nın iç sesi: “Of yaaa! Ay bu çocuk beni bitirecek. Ben utanarak yolladım, o neredeyse tablo yapıp duvara asacak. Böyle giderse Koray’ın salonunda benim çerçeveli fotoğrafım olur. 🙈 Allah’ım sen sabır ver.” Koray yeniden yazar: 📱 Koray 🌙 “Şimdi senin yanında olmak vardı… O pijamalarınla değil, böyle bakışlarınla. Bir daha böyle fotoğraf atarsan sana fena bağlanacağım haberin olsun.” Hanna’nın iç sesi: “Ne demek bir daha? Ay yok, yok ben bu tempoya yetişemem. İkinci fotoğrafı atmam için şu an photoshop kursuna yazılmam lazım!” 🤦‍♀️ Koray’dan tekrar mesaj gelir… 📱 Koray 🌙 “Hanna, sen benim aklımı alıyorsun. Daha ne desem bilemiyorum. İyi ki varsın. Koray’ın: “Hanna’dan bildirim geldi…” diye mırıldanarak telefonu elime aldım. Açtım ki bir fotoğraf… Ve bir an nefesim kesildi. “Yok artık… Bu kız ciddiye almadan bile böyle güzelse, ya gerçekten özenirse ne olur?” Fotoğrafı büyütüp küçülttüm, defalarca baktım. Gözlerindeki o masumluk, dudaklarının hafif gülümsemesi… “Bittiğim nokta… Ben buradan geri dönmem. Daha ilk buluşmada böyleysem ikinci buluşmada kendimi tutabilir miyim?” Koray’ın iç sesi: “Koray toparlan oğlum! Daha ilk fotoğrafını gördün diye evlilik planları yapma. Ama yok, olmuyor. Bu kızda başka bir şey var. Ne desem, ne yapsam aklımdan çıkmıyor. Hanna’nın fotoğrafı gözlerimin önünden silinmiyor.” Telefonun ekranına tekrar baktım. Parmağım istemsizce fotoğrafın üzerinde gezindi. “Bu resmi keşke telefondan değil de, gerçeğini görebilsem. Yanımda olsa, şu anda gözlerinin içine baka baka konuşsam…” Koray mesaj atar: 📱 Koray 🌙 “Hanna, sen benim aklımı alıyorsun. Daha ne desem bilemiyorum. İyi ki varsın.” Hanna telefonu açtı, Koray’ın mesajını görünce kalbi bir anda hızlandı. 📱 Koray 🌙 “Hanna, sen benim aklımı alıyorsun. Daha ne desem bilemiyorum. İyi ki varsın.” Hanna’nın iç sesi: “Allah’ım, daha ilk günden ‘iyi ki varsın’ moduna girdi! Ben buna hazır mıyım? Ben ne yapacağım şimdi? 😳 Kalbim deli gibi çarpıyor. Bu çocuk… bu çocuk… Benimle gerçekten ciddi mi? Yoksa şaka mı yapıyor? Hayır, şaka olamaz, buluşmada da söyledi zaten ciddiyim diye, tonu ve o bakışları… Ay! Düşünebiliyor musun Hanna? Seni aklında sürekli taşıyor. Beni mi deli ediyor yoksa kendi kendimi mi?” Hanna parmağını titreyerek ekrana götürdü, cevap yazmak istiyordu ama kelimeler boğazına düğümlenmiş gibiydi. İç sesi bir yandan baskı yapıyordu: “Yaz bir şeyler! ‘Ben de… ben de seni çok beğeniyorum’ filan de. Yoksa çocuğun kalbi sana bağlanacak, sen hâlâ pijamalarınla yatıyorsun. Hızlı ol Hanna, hızlı!” Sonunda iç sesi galip geldi ve Hanna titreyen parmaklarıyla ekrana dokundu: 📱 Hanna💫 “Ben de… ben de seni beğeniyorum Koray 🙂 Bu özel günü hiç unutmayacağım.” Hanna’nın iç sesi: “Gönderildi! Allah’ım, şimdi nasıl bir tepki verecek? Benimle bu kadar ilgileniyor, üstelik bugün bizim ilk ‘gerçek’ buluşmamız… Kalbim deli gibi çarpıyor. Bu anı unutmayacağım derken, gözlerim doluyor. Koray… acaba o da böyle hissediyor mu?” 😳💓 Koray telefonu açtı, Hanna’nın mesajını gördü: 📱 Hanna💫 “Ben de… ben de seni beğeniyorum Koray 🙂 Bu özel günü hiç unutmayacağım.” Koray’ın iç sesi: “Allah’ım… Bu kız! Bu kız resmen kalbime ok attı, üstelik o mesajla hem itiraf etti hem de bugünümüzü özel kıldı. Nasıl unutayım ki ben de?” Gözlerim ekrana kilitlendi, hafif bir gülümseme dudaklarımda belirdi. “Böyle bir mesaj… Bu kadar içten, bu kadar tatlı… Hanna’yı daha da yakından tanımak istiyorum. Bugün sadece bir başlangıç. İlerde neler yaşarız, kim bilir?” 📱 Koray 🌙 “Ben de… ben de bugünü unutmayacağım Hanna 🙂 Seninle her anı özel kılmak isterim.” Koray’ın iç sesi: “Eyvah, bu kadar tatlı mesajlar atıyor ve ben hâlâ sakin kalmaya çalışıyorum. Ama olmuyor… Her kelimesi kalbime dokunuyor. Diğer kızlar gibi ne kendini övüyor nede beni. Şimdi sıra bende, Hanna’ya onu ne kadar önemsediğimi göstermek var. Bu, sadece bir mesajlaşma değil, bizim hikâyemizin ilk adımı.” Hanna; Gece uyumadan son bir mesaj daha yazmak istedim. Telefonu elime aldım. Gün boyunca yaşadıklarım ve Koray’ın gözleri aklımdaydı. Mesajlaşmayı açtım ve bir veda mesajı yazmak istedi. 📱 Hanna💫 “İyi geceler Koray 🙂 Bugün benim için çok özel ve unutulmazdı. Teşekkür ederim her anı için.” İç sesi: “Tamam Hanna, sakin ol. Ama o kadar tatlıydı ki bugün! Belki de sana bunu söylemek için en doğru zaman bu… Aman Allah’ım, kızım sen resmen aşık oldun.” 😅 Koray mesajı görünce hemen karşılık verdi: 📱 Koray 🌙 “İyi geceler Hanna 🙂 Ben de çok keyif aldım. Seninle geçirdiğim her an özel… Tatlı rüyalar.” Koray’ın iç sesi: “Of, bu kız… Bu mesajla kalbimi bir kez daha çaldı. Hadi bakalım, şimdi uyusun ve güzel rüyalar görsün. Ben de yarın onu mutlu etmek için sabah sürprizini hazırlayacağım.” Hanna mesajı okurken gülümsedi. İç sesi hâlâ coşkuyla fısıldıyordu: “Yarın ne yapacak acaba,nasıl bir bekliyor beni. Ben buna hazır mıyım? Ama çok heyecanlıyım, sabırsızlanıyorum! 😍” İkisi de telefonu kapatıp yatağa uzandığında birbirlerinin aklında ve kalplerinde dönmeye devam ediyordu. Bu özel gün, hafızalarına tatlı bir hatıra olarak kazınmıştı.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE