Günler birbiri ardına dizilirken hayat belli bir sıradanlıkta ilerliyordu. Nur Melek sabah uyandığında banyoya girip yüzünü yıkadı. Nişana gidip gelmelerinin üzerinden yaklaşık üç hafta geçmişti ve şimdilik her şey yolundaydı. Kocasıyla sessiz bir anlaşma içinde yaşamayı öğrenmişlerdi. ‘’Nur Melek!’’ diye odadan gelen sesle banyonun kapısından başını uzattı. ‘’Efendim?’’ ‘’Kardeşin arıyor.’’ ‘’Sabah sabah hayırdır inşallah.’’ diyen genç kız odaya geçip kocasının uzattığı telefonu aldı. Telefonu açtığında ‘’Irmak?’’ dedi soru soran bir sesle. ‘’Günaydın abla nasılsın?’’ ‘’İyiyim de çok erken aradın kötü bir şey yok değil mi?’’ ‘’Hayır sen sabahları erken uyanıyoruz demiştin o yüzden saati önemsemedim.’’ Irmak birkaç saniye susup konuşmaya devam etti. ‘’Abla dün annemin yengemle konuş

