Uyandıklarında neredeyse akşam olmuştu. Hava ılıktı ve mangal için fırsat vermişti. Gözlerini ovarak inen Alparslan şaşkın bakınıyordu. Uyku mahmurluğu henüz geçmemişti. Bahçeye çıktığında Sencer amcası mangalın başındaydı. Elinde aparatla mangalı yelliyor ve Feride yengesiyle konuşuyordu. Halası ve eniştesi de gelmişti. Dedesi, babaannesi annesi ve babasıyla oturma grubunda oturuyorlardı. Kızları Nazlı Türkan ve Beyazıt’a sofrayı kurmada yardım ediyordu. Tomris elinde et tepsisiyle yanından geçti. Selen ortalıkta görünmüyordu. Seyran da elinde tepsiyle yanından geçti, içinde bir sürü çatal bıçak ve kaşık vardı. Anlaşılan sofra işi onlara düşmüştü. Alparslan da ilerledi ve boşta olan dedesinin yanına oturdu.
“Ne uyumuşum be!” diye söylendi. Geldikleri yat hemen yanlarında denizde salınıy
