Kuru fasulye Alparslan’ın boğazına kaçtı. Öksürdü, tıksırdı gözünden yaşlar geldi ama su da içse kar etme. Köksal bey koşup sırtına vurdu, ciğerleri masaya düştü ama öksürüğü geçmedi. Nihayetinde biraz sakinleşince tepesinde ki grubu kovaladı. “Sizin yüzünüzden öleceğim bir gidin!” Bir iki dakika sonra herkes yerine oturmuştu. Bir sessizlik çöktü. Usulca yemeğini yiyen Tormis hayretle sordu. “Yapılabiliyor mu?” Sonrasında gelişen diyalog babasıyla arasında geçmişti. Alparslan da Esra da yorumsuzdu. “Ne yapılabiliyor mu?” “Çocuğu başkasına taşıtmak. Yapılabiliyormuş baksana.” “Sana yarar bu.” “Ben ne alaka?” “Gebe karnınla çatışmaya da gidemezsin. Senin herife deriz o taşır çocuğu.” “Hahahahaah! Ay harika!” “Gelen de evinin hanımı çocuklarının anası olmayı kabul edip gelecek art

