98. Bölüm

1352 Kelimeler

Alparslan ve Esra bir kan gölünün ortasında yatıyordu. Esra’nın bilinci kapalıydı ve bembeyaz gelinliği kanlara bulanmıştı. Alparslan’ın yaraya bastırması bir şey ifade etmiyordu. Seferiye Seyran’la birlikte Çağrı’yı götürmüştü. Tomris Raşit’i götürmüştü ve Türkan babasını sakinleştirmeye çalışıyordu. Feride kızının başında ağlıyor, Sencer’ler misafirleri uğurluyordu. Ambulans geldiğinde yirmi dakikaya yakın bir süre geçmişti. “Nerede kaldınız?” diye kızdı Alparslan onlara. Yüzünde deli bir bakış vardı. Aklını yitirmesine ramak vardı sanki. “Çağrı nerede? Nerede oğlum!” Paramedikler Esra’yı sedyeye taşırken ve sedyeyle salondan çıkarken refleks olarak peşlerine düştü. Kendinde değildi. Ne yaşadığını ne yaptığı anlamıyordu. “Baba Çağrı’yı getir!” diye bağırdı ardına doğru. Köksal onayla

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE