Batuhan'ın evi terk etmesinden bu yana tam yirmi gün geçmişti. Yüz yüze tek bir kez bile karşılaşmamıştık; sadece ablamın davasıyla ilgili birkaç kısa telefon konuşmamız olmuştu. Aramızdaki iletişim kopmuş, susturulmuş bir radyo gibi sessizleşmişti. Evden gittiği için içimde bir rahatsızlık, bir huzursuzluk vardı. İtiraf etmeliyim ki, onun burada olduğu zamanlar evde bir aidiyet hissiyatı oluşmuştu. Ama şimdi? Şimdi bu dört duvar arasında tam anlamıyla yabancıydım. Yemek masasına oturduğumda bile rahat bir nefes alamıyordum. Lokmalar boğazımda düğümleniyor, iştahımı yitiriyordum. Canım sıkıldıkça evin içinde amaçsızca dolaşıyordum; Batuhan gidince artık sadece odamın dört duvarı arasında hapsolmuştum. Hatta Züleyha abla ile bile eskisi gibi samimi konuşmalar yapamıyordum. Böyle olmasını h

