PARS “Benim eve mi gidiyoruz?” diye sordu yolu fark edince. “Senin benim mi var? Hem öyle konuşmuştuk ya!” Işıklardan sağa döndüm. Aklını başından almıştım herhalde. Konuştuklarımızı çabuk unutmuştu. “Yoo ondan sormadım. Nerede olduğumuzun bir önemi olduğunu sanmıyorum.” Ben de kesinlikle önemli olmadığını düşünüyordum. Mesela başbaşa olmaktı. Neresi olduğu değil! “Bence de. Önemli olan nerede olduğumuz değil, ne halde olduğumuz. Yine de evin içinde yalnız olalım istiyorum.” Hızı biraz daha artırdım. Eminim birkaç trafik cezası yemiştim. Cezasının canı cehenneme! Neredeyse ev özgürlüğü olmayan bir genç gibi arabayı yolun kenarına çekecektim. Eve ulaşmam sadece on dakika sürmüştü. Arabayı park edip indim. Leyla'nın inmesini beklemeden gittim kapısını açtım. “Millet romantiklik yapm

