Mert’in ölümünün ardından, tüm aile büyük bir yas içindedir. Lena, Mert’e olan duygularından emin olmasa da, onun kaybı karşısında büyük bir boşluk hissetmektedir. Cenaze töreni, kasvetli bir havada geçer. Herkes hüzünlü, sessizce Mert’in kaybını kabullenmeye çalışır.
,,Oğlum... Bu böyle bitmemeli.""-der Kemal ..isyankâr bir ses tonuyla..
Kemal Aydemir, oğlu Mert’in ölümünün sıradan bir kaza olmadığını düşünmektedir. İçindeki şüpheler onu, bu olayı daha derinlemesine araştırmaya iter. Cenazenin hemen ardından, Mert’in arabasının çarptığı sokağın güvenlik kamera kayıtlarını istemeye karar verir..
Günler sonra, Kemal beklediği kamera kayıtlarını nihayet eline alır. Kayıtları izlerken gözlerine inanamaz. Mert’in arabasına bir başka aracın kasıtlı olarak çarptığı açıkça görülmektedir. Bu olay, onun içindeki intikam arzusunu daha da ateşler.
,,Oğlumu birisi öldürdü! Bunu yapanı bulacağım ve cezasını çekecek!"-der Kemal..Öfkeli ve hırslı bir şekilde.
Bu görüntüler Kemal’i derin bir araştırmaya iterken, Lena da bu kayıtlardan haberdar olur. Babası Murat da olayın peşine düşer, ancak Lena, gördüklerinin ve duyduklarının ağırlığı altında ezilmektedir.
Lena, Mert’in ölümünden sonra yaşananları tekrar düşünmeye başlar. O gece Leo’nun eve geç saatte geldiğini hatırlar. O anki halini gözünde canlandırırken, içindeki şüpheler giderek büyür.
Lena: (Kendi kendine, şüpheli bir ses tonuyla) "O gece Leo çok geç bir saatte eve geldi... Neden bu kadar geç? Olayla bir ilgisi olabilir mi?"
Leo’nun bu kazada bir parmağı olup olmadığını düşünmeye başlar. İçindeki çelişki ve korku giderek artar. Leo’ya olan güveni sarsılmaya başlar. Ancak, Leo’nun böyle bir şey yapabileceğine inanmak istememektedir.
Lena, Leo’ya karşı olan şüpheleriyle başa çıkmakta zorlanmaktadır. Ona her baktığında, içindeki soru işaretleri çoğalır. Bir akşam, Lena Leo ile karşı karşıya gelir. Leo, Lena’nın gözlerindeki değişikliği fark eder.
,,Lena, neler oluyor? Bir süredir bana farklı davranıyorsun."-diye sorar Leo..Endişeli bir şekilde..
,,Sadece... sadece bazı şeyler var, Leo. Kafam çok karışık."-cevap verir Lena..Gözlerini kaçırarak.
Lena, Leo’ya doğrudan suçlayıcı bir şey söylemekten çekinir, ama içindeki şüpheler büyümeye devam eder. Leo ise Lena’nın neden bu kadar uzaklaştığını anlamaya çalışır. O gece, Lena uykuya dalmadan önce, Leo’nun kazayla bir ilgisi olup olmadığını bir kez daha sorgular. Ancak, bu sorular onu bir çıkmaza sürükler.
Kemal Aydemir, oğlunun ölümünün intikamını almak için bir plan yapar. Kamera kayıtlarındaki araç plakası üzerinden araştırmasını derinleştirir. Araştırmaları, onu katilim kimliğine dair hiç bir ipucuna götürmez..
Aylar geçmiş, Mert’in ölümü bir sır olarak kalmıştı. Lena, içindeki şüpheleri bir kenara bırakmaya çalışmış, ancak Leo’ya karşı hala bir mesafe hissetmektedir. Leo, Lena’yı mutlu etmek için bir sürpriz hazırlamaya karar verir.
,,Hazır mısın? "-diye sordu Leo.
,,Tabii."-diye cevap verdi Lena..
Lena, Leo’nun kendisini bir gece kulübüne götüreceğini düşünmektedir. Ancak, Leo arabayı farklı bir yöne sürer. Lena şaşkın bir şekilde etrafına bakar ama bir şey söylemez.
Leo, Lena’yı şehrin dışında, ormanın içindeki gizli bir eve getirir. Lena, neler olduğunu anlamaya çalışırken, Leo onu arabadan indirir. Evin içine girdiklerinde her yerin mumlar ve güllerle süslendiğini görür.
,, Neler oluyor, Leo? Bu çok... ani."-diye sordu Lena..Şaşkın ve biraz rahatsız.
Leo, Lena’yı kucağına alır ve yatağa doğru götürür. Lena, kalbinin hızlı hızlı attığını hisseder ama bir yandan da tedirginlik hissetmektedir. Leo, Lena’nın dudaklarını öpmeye başlar, ardından boynuna doğru iner. Ancak, Leo’nun daha ileri gitme isteği Lena’yı rahatsız etmeye başlar.
Leo, Lena’ya olan tutkusunu gösterirken, Lena aniden rahatsız olur ve Leo’yu durdurur.
,, Dur, lütfen. Bu bana doğru gelmiyor."-dedi Lena..Elleriyle Leo’yu iterek.
Leo şaşkın bir şekilde geri çekilir. Lena’nın gözlerindeki tedirginliği fark eder, ancak nedenini anlamaz.
,,Yanlış olan ne, Lena? Sana zarar vermek istemem."-diye sordu Leo
Lena, Leo’ya karşı hissettiği şüpheleri bir türlü dile getiremez. İçinde bir savaş vardır; bir yanda Leo’ya olan aşkı, diğer yanda ise içini kemiren o büyük şüphe.
,,Arkadaşlarım bekliyor. Lütfen, beni kulübe götür."- Kısa bir sessizlikten sonra-dedi Lena
Leo, Lena’nın ani değişimi karşısında şaşkındır, ama ona saygı duyar. Lena hızlıca ayağa kalkar ve evden çıkar. Leo’nun bakışları altında arabaya biner.
Leo, Lena’yı sessizce kulübe götürmek için arabayı sürer. Yol boyunca ikisi de konuşmaz. Lena, Leo’ya karşı duyduğu karışık duygularla baş etmeye çalışırken, Leo Lena’nın neden bu kadar uzaklaştığını anlamaya çalışır.
Leo, Lena’nın kalbini kazanmaya çalışırken, aralarındaki sessizliğin büyüdüğünü hisseder. Ancak, Lena’nın içinde Leo’ya dair şüpheler daha da derinleşmiştir. Bu şüphelerin onları nereye sürükleyeceği ise belirsizdir.
Lena, bu özgürlükle dolu haliyle etrafa bakındı ve sonunda Leo'nun yanından kalkarak kalabalığa karıştı. Leo, barda oturmuş, onu izliyordu. Lena, kendini müziğe bıraktı; dans etmeye başladı. Zaman ilerledikçe Lena, içkinin de etkisiyle daha da neşelendi, dansları giderek daha coşkulu hale geldi. Leo, onu uzaktan izlemeye devam etti, Lena'nın bir noktada fazlasıyla sarhoş olacağını tahmin ediyordu.
Bir süre sonra, Lena dans ederken tanımadığı bir adam yaklaştı. Leo, dikkatle olan biteni izliyordu. Lena, adamla birkaç saniye bakıştıktan sonra hiç tereddüt etmeden ona sarıldı ve öpmeye başladı. Leo’nun içinde bir şey koptu o an. Kalbi hızla atmaya başladı; durumun ciddiyetini kavramıştı. Hiç vakit kaybetmeden yerinden fırladı, kalabalığı yararak Lena’ya doğru ilerledi.
Lena’yı kolundan tutup adamdan uzaklaştırdı. Lena, sarhoşluğun verdiği şaşkınlıkla Leo’ya bakarken, Leo soğukkanlılığını korumaya çalıştı. Adam ise olup biteni anlamadan geriye çekildi.
,,Tamam Lena, buradan gidiyoruz"-dedi Leo ..öfkeli şekilde..
Daha fazla açıklama yapmadan. Lena, durumu kavrayamayacak kadar sarhoştu. Leo, onu nazik ama kararlı bir şekilde arabaya götürdü. Lena, arabanın koltuğuna oturduğunda gözleri kapanmak üzereydi. Leo, derin bir nefes aldı ve motoru çalıştırarak oradan uzaklaştı. Gecenin karanlığına doğru ilerlerken, Lena’nın yanı başında sessizce oturuyor, ne yapacağını düşünüyordu.
Leo, araba ile ıssız bir yere doğru sürmeye devam etti. Yollar gittikçe daraldı ve etraf daha da karanlıklaştı. Sonunda, araba sessiz bir orman yolunun kenarında durdu. Leo, motoru kapattı ve derin bir nefes aldı. Ardından, Lena’nın kapısını açarak dışarıya çıkmasını sağladı.
Leo, Lena’yı karanlığa doğru yürüyen bir gölge gibi takip etti. Bir süre sessizlik sürdü, ardından
,,Bunu bana nasıl yaparsın, Lena? Sürtük gibi davranarak…"- dedi Leo...sesini yükselterek.
, ,Sana ne? Ne hakkın var buna karışmaya?"-dedi sorarcasına Lena ..başını kaldırmadan.
,. Seninle bir geçmişimiz var. Bu kadar kolay mı unutuyorsun?"-dedi Leo..öfkeyle ellerini Lena'nın beline koyarak..
,, Adı üzerinde, geçmişte kaldı."-dedi Lena, alaycı bir şekilde..
.“Sana delicesine aşıkken senin için yaptığım her şeyden sonra bana bunu nasıl yaparsın?"-dedi Leo, Lena’nın söylediklerini sindirmekte zorlanıyordu..
,,Nişanlımı öldürerek mi?"- dedi Lena..yüzü bir anda sertleşti.
Leo, Lena’nın bu sözleri karşısında şok oldu. Lena’nın sesi, karanlık gecede yankılanan bir çığlık gibi hissettirdi. Şaşkınlıkla Lena’ya bakarken, her şeyin ne kadar karmaşık ve acı verici olduğunu fark etti. Sözcükler, Leo’nun kafasında dönerken, Lena’nın yüzündeki soğuk ifade, geçmişin derin yaralarını yeniden açıyordu.
Leo, öfkesinden titreyerek Lena'nın yanına ilerledi ve sert bir şekilde saçından tutarak onu arabaya yasladı. Lena, durumu daha da kötüleştirmek istemediği için çığlık atmak yerine sadece öfkesini dile getirdi:
,,Seni istemiyorum.!"-dedi Lena
,,,Bir daha söyle,.!"-dedi Leo, dudaklarını sıktı ..
,, İstemiyorum!!!"-dedi Lena..gözlerini kapatarak.