Adar, evin büyük yemek masasından kalktıktan sonra ağır adımlarla odasına yöneldi. Gecenin sessizliği, Ferhat Yaman’ın keskin sözlerini hâlâ zihninde yankılatıyordu: “Artık bir karar ver. Ece gibi bir kadın yanındaysa bu ilişkiye bir ad koyman lazım.” Kapıyı kapatırken içini çekti. Odanın loş ışığında kravatını gevşetti, aynadaki yansımasına kısa bir bakış attı. Herkesin dışarıdan gördüğü o soğukkanlı, kararlı CEO’nun ardında, kalbi karmaşık bir girdapla çarpan bir adam duruyordu. “Ece mi?” diye geçirdi içinden. Güzelliği tartışılmazdı, ailesi uygun, statüsü dengeliydi. Babası neden istemesindi ki? Ama her onunla yan yana geldiğinde içindeki sessizlik daha da büyüyordu. Onun gülüşü, sohbeti, dokunuşu… Her şey yerli yerindeydi ama eksik olan bir şey vardı: Kalp. Sonra Şilan geldi aklına

