“Ben her gün o masada, insanların bakışları altında çalışıyorum. Seninle geçirdiğim her anı kalbime mühürledim. Ama bu bana her gün hatırlatılıyor. Ece’nin dokunuşları, Yağmur’un sözleri, Yasemin’in sessiz öfkesi… Ben burada neyle savaşıyorum biliyor musun?” Yaklaştım. Aramızda sadece birkaç adım vardı artık. “Görmezden gelmekle. Kalbimi bastırmakla. Sana her sabah ‘günaydın’ deyip, içimden ‘lütfen gözümün içine bak’ demekle. Yoruldum Adar.” O an gözleri doldu. Gerçekten doldu. Ve sonra… kelimeler döküldü. “Ben de senden hoşlanıyorum Şilan.” Sanki biri içimdeki düğümü çözdü. Ama aynı anda binlerce kuş kanat çırptı göğsümde. “Biliyorum, yanlış bir zamanda başladı her şey. Ama bu his… yalan değil. Seni düşündüğümde içimde garip bir sıcaklık oluyor. Seni özlediğimde geçen zamanı say

