Bora'nın arkasından bir süre bakakaldım. İçimde tarif edemediğim bir his vardı ama şimdi buna takılacak vaktim yoktu. Hemen kendimi toparlayarak koridorda yürüyen Bora'ya yetiştim. İçimde biriken sorular bir volkan gibi patlamaya hazırdı. "Bu da neydi şimdi?" diye kendi kendime mırıldandım ama ondan hiçbir tepki gelmedi. Bora, sessizce yürümeye devam ediyordu; ne bir şey söylüyor ne de geriye dönüp bakıyordu. Onun bu durgunluğu beni daha da meraklandırdı. Ne düşünüyordu? Neden böyle davranıyordu? Bir süre sessizce yanında yürüdüm. O konuşmuyorsa ben de konuşmayacaktım. Adımlarımı ona uydurarak ilerledim. Ama içimde, aramızdaki bu mesafeyi kapatmak için dayanılmaz bir istek vardı. Dayanamayarak elini tuttum. Avuçları sıcak ve güçlüydü. Bora, kısa bir an duraksadı ama elimi bırakmadı. Bunun

