Sabahın erken saatlerinde, şafak daha yeni sökerken huzurlu uykumdan yavaşça gözlerimi araladım. Yanımda, koluma yaslanmış şekilde masumca uyuyan Eylül’ü gördüğümde içimi tarif edilemez bir sıcaklık kapladı. Uzun, dalgalı saçları yastığa yayılmış, dudakları hafif aralık, derin ve düzenli nefesler alıyordu. Yüzündeki huzur dolu ifade, bir zamanlar içimde taşıdığım karanlığı ve öfkeyi hatırlattı bana. Eylül’ü bulmadan önce nasıl biri olduğumu düşündüm. Ne kadar da yalnızdım... Mutluluğun ne olduğunu unutan, sadece nefret ve güçle var olabilen bir Alfa Kral’dım. Korkusuzdum, ama şimdi... Şimdi onun saçının teline bile zarar gelmesinden delice korkuyordum. Bir süre, onu izleyerek geçirdim. Kalbimde, daha önce hiç bilmediğim bir duygu büyüyordu. Onun varlığı, içimdeki her şeyi değiştirmişti. D

