“Peki.” dediğinde dayım derin bir nefes vermiş ve dudakları şefkatle kıvrılmıştı. “Bana yaptığın bu büyük iyiliğin ecrini Rabbim sana kat kat versin inşallah.” “Senin Allah’ından hiçbir şey istemiyorum. Hadi git namazını kılda bir an önce gidelim bu yerden.” Memo’ya döndü. “Gözünü asla ayırmayacaksın bu ihtiyardan.” “Merak etme patron.” Onların ardından inince kapının dibinde bekleyen Miran’ı gördüm. “Buyurun Bahar Hanım size eşlik edeceğim.” Onu takip ederken nerede olduğumuzu anlamak için etrafa bakındım, şans eseri yardım isteyebileceğim birilerini görebilmeyi umuyordum. Burası yol kenarında bulunan küçük bir lokantaydı. Biz lavabolara doğru ilerlerken uzun boylu olan haydudun kasada duran adamla sohbet etmeye başladığını fark ettim. Onu oyalıyor olmalıydı. Efsane, Memo ve day

