BİZİMLE MİSİN ?

1868 Kelimeler
YAZARIN ANLATIMI 🖋 Hayalet olabilmek için en kıymetini vermen gerekir . . . Ada, yurdun içine girdikten yalnızca bir dakika sonra yeniden dışarı çıktı . Yalın ’ ın hızlı adımlarla antrenman yaptığı alana doğru yürüdüğünü görmüştü . Ada da bir dedektif gibi , sessiz adımlarla onu takip etmeye başladı . Yalın ’ a gözlerini dikmiş izliyordu ki . . . Bir ses duyuldu . Kulağını tırmalayan o ani sesle bir anlık refleksle arkasına döndü . Döner dönmez de . . . Yalın kaybolmuştu . Tam o anda telefonu çalmaya başladı . Yerinde zıplayan Ada , refleksle başparmağını ağzına götürüp yukarı çekti — bu onun düşünürken yaptığı tipik bir hareketti . Ekranda arayan isme baktı : Sedef . “Efendim ?” dedi kısık bir sesle . Ama karşı taraftaki ses onun kadar sakin değildi . “Neredesin kızım sen ? İki saattir yoksun !” dedi öfkeyle . Saatine baktı .Tam gece yarısıydı . “Geliyorum ,” dedi kısaca ve telefonu kapattı . Hızlı adımlarla geldiği yolu geriye doğru yürüdü . Odaya girdiğinde , içerideki sessizlik yerini sorgulayıcı bakışlara bırakmıştı. Kızların gözleri öfkeliydi . Sedef, kolundan tutarak onu bir sandalyeye oturttu . Nazlı , kollarını kavuşturmuş şekilde sordu : “Bunca zamandır neredeydin ?” Ada neye uğradığını şaşırmıştı . Kızlar adeta onu sorguya çekiyordu . “Annemle konuşuyordum ,” dedi bir çırpıda. Yalın ’ la yaşadıklarından asla bahsetmeyecekti. Kesinlikle . “Başka ?” dedi Sedef , şüpheli bir ses tonuyla . Meltem ise gözlerini kısarak , arkadaşının her mimik ve hareketini dikkatle izliyordu . Ada , birden hafifçe eğildi . “Yaklaşın ,” dedi sessizce . Kızlar birbirlerine bakarak ona doğru eğildiler . “Bahçede, yasaklı bölgeye gittim yanlışlıkla ,” dedi fısıltıyla . “Orada anlamadığım bir dilde konuştuklarını duydum . . . sonra Türkçe ’ ye geçtiler. ‘ Planı uygulamak sıkıntılı ’ gibi bir şey söylediler. Tam o anda da sen aradın , Sedef . ” Bazı yerleri es geçerek anlatmıştı . Pembe bir yalanı , gerçeklerin arasına ustaca iliştirmişti . Kızlar , Ada ’ dan duydukları bilgilerle gözlerini büyütmüş , şoklarını atlatmaya çalışıyorlardı . İlk konuşan Meltem oldu : “Ne diyorsun kızım ? Bu baya büyük olay , diyeyim size !” “Yarışmayla ilgili olabilir mi ?” diye sordu Nazlı , kaşlarını hafifçe çatarak . “Mantıklı . . . Ama umarım hile karıştırmıyorlardır ,” dedi Sedef , gözlerini kısıp düşündü . Ada, hafifçe omuz silkti . “Valla benim aklım almadı ama . . . Helal olsun. Gerçi bana göre başka bir şey bu .” “Ne gibi mesela ? ” dedi Nazlı , gözlerini dikerek . Ada, sessizce iç çekti . “Bilmiyorum . . . Aman neyse, boşverin .” O sırada Sedef toparlayıcı bir tavırla lafa girdi : “Timi kuralım artık . Yarışma zorunlu sonuçta . Ve bence . . . yarışmada kim sorun çıkarıyorsa , asıl şüpheli onlardır !” “Düşünelim biraz ,” dedi Meltem ve kısa bir sessizlik oluştu . Kızlar bir süre düşündü , sonra fikirler art arda gelmeye başladı : “Sistem Kızları nasıl ?” dedi Meltem . “Peki ya Atena ’ nın Kızları ?” diye sordu Nazlı . “Alfa Kızlar nasıl olur ?” dedi Ada heyecanla . “Ama ben Kod : Kraliçeler ismini de sevdim ,” dedi Sedef gülümseyerek . İsimler arasında bir türlü karar veremeyince , çareyi kura çekmekte buldular . Ve kura sonucu : Alfa Kızlar ! Kızlar hep birlikte gülümsedi . Artık ekiplerinin bir adı vardı . Saat neredeyse bire yaklaşmıştı . Herkes yavaşça yatağına geçerken , içlerinden biri usulca mırıldandı : “Yeni bir güne . . . Alfa gibi uyanacağız kızlar .” 🔦🔦🔦 Yalın, onu takip edenin Ada olduğunu çoktan fark etmişti . İzini ustaca kaybettirdikten sonra hızla karargâha yöneldi . İçeride ekip toplanmış, sabırsızlıkla Yalın ’ ı bekliyordu . O fazla vakit kaybetmeden konuya girdi : “İhbar geldi. Kuzey dağlarında . . . Emir ’ i vuran kişiyi bulmuşlar,” dedi , tek nefeste . Sözleri odaya bomba gibi düştü . Herkes bir anda ayağa fırladı . Yumruklar sıkılmış , gözler büyümüştü . “Nasıl yani ?” dedi Metehan, nefesini tutarak . “Bizim bulamadığımızı . . . onlar mı bulmuş ?” Yalın başını salladı . “Evet . Ama gitmeyecekler . Planın riskli ve uygulanması zor olduğunu söylediler .” Kerem öne doğru adım attı . “Nasıl yani gitmeyecekler ? !” Yalın gözlerini Kerem ’ e dikerek cevapladı : “Buradan kimse gitmeyecek . Kuzeydeki uzman ekip devreye girecek . Emir öyleymiş .” Baran , öfkeyle önünde duran metal varile bir tekme savurdu . “Of ! . .” O anda içeri giren Halil Hoca , boğazını temizledi . “Asker ! ” dedi sertçe . Tüm ekip refleksle hazır ola geçti . Halil Hoca gözlerini tek tek hepsine gezdirerek konuşmaya devam etti : “Bu yıl ilk kez , akademi içinde özel bir yarışma düzenleniyor . Ve ben . . . Benim ekibimin de bu yarışmaya katılmasını istiyorum .” Sesinde hem gurur hem beklenti vardı . Kısa bir duraksamadan sonra cümlesini tamamladı : “Ve . . . size katılacak yeni bir ekip arkadaşınız olacak .” Odadaki hava bir anda buz kesti . Kaşlar çatıldı , çeneler sıkıldı . Yeni biri mi ? İstemiyorlardı . Bu ekip . . . birbirine sırtını yaslayan dört kişiden oluşuyordu . Bir yabancı, dengeleri bozabilirdi . Ama emir , emirdi . 2. GÜN SONRA Yarışma günü gelip çatmıştı . Herkesin nefesi, soğuk sabah havasına karışıyor ; gözlerde heyecan, ellerde gerilim vardı . İki farklı kategoride yarışılacağı önceden bildirilmişti , ama hangi görevlerin hangi kategoride olacağı…sahada açıklanacaktı . Yarışmacılar içtima alanındaki yerlerini almıştı. Bayrak direği önünde sıralar dizilmiş , sessizlik hâkimdi . İşte o anda . . . Mikrofona doğru ilerleyen bir silüet belirdi : Okulun Rektörü . Omuzları geniş , yürüyüşü net, sesi komut gibi tok . Mikrofona yaklaştı , gözlerini kalabalığın üzerinde gezdirdi . Ve konuşmaya başladı : 🎙️ Rektör: “Askeri eğitim sadece silahtan, disiplinden ve fizikten ibaret değildir . Gerçek bir asker , karar anında zihnini kullanır, zor durumda bedenini konuşturur . Bugün burada bu iki özelliğiniz sınanacak.” “Yarışma iki kategoriden oluşacak . Birincisi : Kod Kırıcılar . Zekânızı , takım ruhunuzu ve mantığınızı test edecek bir görev dizisi .” “İkincisi : Rehine operasyonu Kurtaracağınız kişinin yeri belli olacak Sessizlik , hız ve strateji isteyen bir saha görevi .” “Şimdi . . . ilk kategori başlıyor .” Rektör elini kaldırdı , görev dosyasını açtı . 📁 Görev 1: Şifreli Günlük Kod Adı: Sıfırın İçindeki Harf Her takıma, üstünde askeri mühür bulunan birer şifreli günlük dağıtıldı . Günlüğün içinde karmaşık bir metin yer alıyor : Semboller , karışık sayılar ve belli harflerin yer değişimleri . . . Amaç : 🔸 Günlüğün şifresini çözerek 🔸 “gizli bölge koordinatlarını” ortaya çıkarmak Rektör son cümlesini söyledi : “Takımlar hazırsa. . . zaman işlemeye başladı. Kod Kırıcılar Operasyonu başlasın !” Alfa Kızlar, görev masasına oturur oturmaz, rollerini çoktan paylaşmışlardı . Meltem, bilgisayar başında kodları en hızlı çözen kişiydi . Parmakları klavye üzerinde adeta dans ediyordu . Ada, takım lideri olarak ekibi yönetiyor, adım adım yönlendirme yapıyordu . Nazlı, kırılan her kodun içinden çıkan harfleri bir araya getiriyordu . Sedef ise birleşen bu harflerden anlamlı bir koordinat çıkarmakla meşguldü . Her biri görevine odaklanmıştı . Sadece ekrandaki veriler, çıkan sesler ve birbirlerine fısıldadıkları direktifler duyuluyordu . Öte yanda , Hayalet Ekibi için bu görev tam anlamıyla “çocuk oyuncağı” sayılırdı . Yalın ve ekibi ilk 15 dakikada kodu çözmüş, haritayı masaya sermişti bile . Ama . . . kodun birleşimi ve koordinat çıkarması zaman aldı . Toplamda yaklaşık bir saat içinde tüm şifre kırıldı . İlk bitiren Hayalet Ekibi oldu . Ama . . . hemen arkasından Alfa Kızlar ikinci sırada yer aldı . Diğer takımlar hâlâ ilk kodlarla boğuşurken . . . Alfa Kızlar , koordinatları çözdükten sonra saha operasyonu için hazırlığa başladı . Telsizler, haritalar , mini çantalar toplandı. Ayakkabılar bağlandı . Gözler Ada’ya çevrildi . Ada , sessizce başını salladı . “Artık sahaya çıkma vakti . . . ” Başlarında bulunan hocalarına bilgi verdikten sonra sahaya çıkan ilk ekip , Alfa Kızlar oldu . Koordinatlar uzak bölgeleri işaret etmese de , okulun ormanlık alanı oldukça genişti . Rehine . . . okul sınırları içindeydi ama nerede olduğu bilinmiyordu . Ada , takımıyla birlikte hareket ederken bir an durdu, omuzunun üzerinden Yalın’a kısa bir bakış attı . Yalın , göz temasından kaçınmadan Ada ’ ya karşılık verdi . O an yüzünde hafif , sinsi bir gülümseme vardı — ezber yapar gibi onu süzüyordu . Ada, ekibine döndü : “Hızlı olalım .” Ve yürüyüşlerini hızlandırdılar . Ellerindeki koordinatlar , okulun doğu cephesindeki orman alanını gösteriyordu . Ancak çok geçmeden , onların izini takip eden başka takımlar da onlara yetişmeye başladı . Hayalet Birlik , Ada ' nın ekibine yaklaştığında Yalın seslendi : “Hadi bakalım çömezler önde ! Bizi geçmeye niyetliler .” Kaplanlar ve Yarasa Ekibi de sahaya çıkınca , yarışma en heyecanlı anına ulaştı . Rehinenin bulunduğu bölgeye gelindiğinde , tüm takımlar çember oluşturarak konumlandı . Herkesin yalnızca bir hamle hakkı vardı . Hız değil , doğru strateji kazandıracaktı . Ada , emir verdi : “Kızlar , stratejik davranmamız lazım . Meltem sen arkada kal , Nazlı sen de onunla . Ben ve Sedef önden giriyoruz .” Sözler tamamlanır tamamlanmaz operasyon başladı . İlk hamleyi yapan Hayalet Birlik oldu . Sessizce sızdılar . . . Ve rehineyi ilk onlar kurtardı . Ada, bunu görünce sinirle ayağını yere vurdu . Tam o anda , ormanlık alandan bir gölge hızla yaklaştı . Bıçaklı bir adam ! Ada son anda yana kaydı , ama kolunda kesik açıldı . Kızlar çığlık attı , ama Ada çoktan pozisyon almıştı . Birkaç hamlede adamla boğuştu . Son yumruğuyla adamı yere serdi . Saçlarından bir tutam alnına düşmüştü. Üfleyip kenara savurdu . Gözleri kısılmıştı. Sadece bir an . . . herkesin sessizce ona baktığı o an .Uzaktan izleyen Halil Hoca , telsizine eğilerek mırıldandı : “Zamanı geldi . . . ” Ardından bir subaya işaret etti . Ve tek cümle söyledi : “Adayı odama yollayın .” Diyerek oradan uzaklaştı . Kazanan ekibe madalyaları verilmişti . Ada, sahneye çıkıp kıdemli Hayalet Ekiple isteksizce tokalaştı . Bakışları kısa , duruşu mesafeliydi . O sırada yanına gelen bir subay , sessizce eğilip kulağına fısıldadı : “Ada . Halil Komutan seni odasında bekliyor .” Ada hiç tereddüt etmeden yönünü değiştirdi . Koridor boyunca hızlı adımlarla yürüdü . Kalbinde garip bir ağırlık , ama yüzünde serin bir kararlılık vardı . Kapıyı tıklattı . “Gir ." İçeri adım attığında Halil Hoca gözlerini ondan ayırmadan söyledi : “Rahat , asker .” Ada durdu . Sessizlik birkaç saniye sürdü . “Bugünkü eğitimde çok iyiydin . Tebrikler Ada .” “Teşekkür ederim komutanım .” Halil Hoca, masasının başında ellerini birleştirdi. Gözleri ciddiydi , sesi ölçülü : “Senin gibi biri . . . yıllardır yetişmedi .” Kısa bir duraksamadan sonra . . . “Bizimle misin ? ”
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE