Odasının penceresinden ay ışığını izlerken düşünüyordu Reyhan. Biraz önce mesajlaştığı genç adamı düşünüyordu. Birini tanımadan yargılamak ne kadar kolaydı... İnsanlar maskelerinin altına gizlediği gülüşlerini, gözyaşlarını, acılarını, sevinçlerini, neler hissettiklerini saklarken, aslında hayata karşı dik bir duruş sergileme çabasındaydı. Kırılmaktan korkan cılız bir dal gibiydi bazen insanlar. Bazıları güçlü olmayı bazıları pes etmeyi tercih ediyordu. Fırat Bey de güçlü olan insanlardan biriydi. Annesinin anlattığı küçük çocuğu gözünde canlandırırken, boğazına küçük bir yumru oturuyor, yutkunmakta güçlük çekiyordu. Oysa bu duruma gelmek için neler yaşamıştı bu adam? Sırtına yüklemiş olduğu yükünün ağırlığı altında ezilmemek için dimdik dururken, neler hissetmişti? Biraz önce ona mesaj

