KAĞAN Yemek yerken, kahve içerken beynim vızır vızır çalışıyordu. Hem onlarla sohbet etmeye çalışıyor, hem de gecenin kritiğini yapıyordum. Gökçe hayatta tek bırakmazdı Kardelen'i. Selim de Kardelen'in başka yerde kalmasına izin vermezdi. Haliyle iki kızı aynı odaya sokacaktık. Gözüm masanın üstündeki telefona çarpınca beynimde gökyüzünü aydınlatan şimşekler misali şimşekler çaktı. Gelen aydınlanma ile sırıttım. Hay aklımı seveyim. Plan kafamda hazırdı. Tek yapmam gereken savaşın çıkmasını beklemekti. Neyse ki beni de çok bekletmediler. Selim ve Gökçe arasında Kardelen’in nerede kalacağı savaşı patlak verince anında olaya müdahale edip mevzuyu istediğim noktaya çektim. İlk madde tamamdı. Gökçe’yi burada kalmaya ikna etmiştim. Hatta odamda kalmalarını da sağlamış, Gökçe’ye sataşmayı

