1.Bölüm

1131 Kelimeler
Yıl 1990 Gecenin yorgunluğu hala üzerimde iken yatakta kıpırdandım. Ömrüm hep erken kalkmakla geçtiği için alışkındım. Bir gün tatil yapıp akşama kadar dinlenmeyi bende istiyorum ama bu mümkün görünmüyordu. Daha fazla para için bunu kabul etmiştim. O günden sonra bu beni kullanmaları ile sonuçlansa da konuşmaya hakkım yoktu. Para lazımdı, yaşlı babaannem ve abilerimin tedavileri için para lazımdı. Zoraki gözlerimi açıp esnedikten sonra, biraz gerinip yataktan indim. 2 kişi kaldığımız odada, en nefret ettiğim kızla kalmak zorunda kalıyordum. Onu hiç sevmesem de seçme hakkım yoktu. Benden 1 kaç saat sonra kalkacağı için sessiz olmak zorundayım, yoksa bunun içinde kavga çıkıyordu. Üzerime iki beden büyük gelen hizmetçi elbise mi giydim. İki tane hizmetçi kıyafetim vardı zaten. Biri siyah, yakaları ve önü beyaz. Diğeri de lacivert diğerinin kopyasıydı. Saçımı güzelce toplayıp topuz yaptım. Açık saçla dolaşmak ve makyaj yapmak zaten yasaktı. O yüzden her zaman bu şekilde saçımızı topluyorduk. Odadan sessizce çıktıktan sonra ortak Banyoya girip ihtiyacı mı giderdim. Elimi yüzümü yıkayıp aynada ki görüntüme baktım. İki yanağımda ve burnumda belli belirsiz çillerim vardı. Onları seviyor musun diye sorarsanız, beni şirin gösterdiklerini düşünüyorum. Özel havlumu elime alınca kaşlarım çatıldı. Üzerinde yine tuhaf lekeler olunca sinirli bir soluk bırakıp sabunla havlu mu yıkadım. Bu malikane de zorbalığa uğramadığım tek bir gün bile yoktu. Hızlı adımlarla havlumu asacağım arka kapıya ilerledim. Havluyu asınca ilk işim bay Nolan'ın sabah kahvaltısını yapacağı yeri süpürüp, güzel kokularla silmek olacaktı. Odanın her gün üstten tozunu alıp, yerleri silip süpürüyordum. Bay Nolan temizlik bağımlısıydı. Aslında her konuda takıntılı olduğu için bilmeden yüküme yük katıyordu. Her sabah bu yüzden 1 saat erken kalkıyordum. Sert bir soluk bırakıp işe koyuldum. "İşin daha bitmedi mi? Bay Nolan için kahvaltı hazırlığı yapılacak" diyen Emily ile sinirli bir soluk bıraktım. Sorun çıkarmamaya çalış Peyton, sorun çıkarmamaya çalış diyerek kovayı elime alıp hızla yanından geçtim. Kirli malzemeleri temizleyip elleri mi yıkadıktan sonra mutfağa yöneldim. Aşçıbaşı yapmam gereken şeyleri tek tek söylerken bende yapmaya başladım. Kahvaltı hazır olunca diğer kızlar taşımaya başladı. Ben sadece ayak işleri ve pis işleri yaparken onlar böyle kolay işleri yapıyordu. Bu malikane de işe başlayalı yaklaşık 1 yıl olmuştu ama bay Nolan'ı henüz bir kaç kez görmüştüm. Onun olduğu alanlara pek gitmiyordum, yani gönderilmiyordum. Onlara göre hata yapabilirmişim. Hiç denemeden bunu biliyordu. Bu işe girdikten bir süre sonra bay Nolan'ı görmüş ilk görüşte etkilenmiştim. İlk başlarda sadece yakışıklı olduğu için hoşlandığımı düşünsem de sevgisi içimde yavaş yavaş büyüyüp aşka dönüştü. Benim için imkansız olduğunu biliyordum ve bana asla bakmayacağını. Sevgilisi olmasa da ona hizmet eden kadınları vardı. Yatakta sert ve acımasız olduğunu duymuştum. Zaten lakabı canavardı yani tek kadınlara değil, herkese aynı sertlikle yaklaşıyordu. Canavar olsa da ona karşı büyük bir aşk besliyordum. Daha bir kez bile olsa yüzüme bakmamış olan adamı seviyordum. Belki o yüzden bunca eziyete katlanıyordum, yada ailem için, veya her ikisi için kim bilir? Tek bildiğim burdan ayrılırsam kalbimin incineceğiydi. Karşılaşmasakta onunla aynı malikane de nefes almak bile aciz kalbimi mutlu ediyordu. Derin bir nefes alıp kahvaltısını taşıyan kızları izledim. Keşke bende taşıyabilseydim onun için bir kaç tabak. Keşke onu görebilmek için fırsatım olsaydı. Sabah genellikle malikaneden erken çıkıyor gece geç geliyordu. O gelince ayak altında dolaşmak yasaktı. O gelmeden her yer temizlenip, toparlanmalıydı. Daha önce dediğim gibi takıntılı bir adamdı, hemde fazlasıyla. Kızlar onun kahvaltısını taşırken bende mutfakta bizim için kahvaltı hazırlığı yaptım. Kızlar tek tek masaya yaklaşıp oturunca kahveleri doldurmaya başladım. "Bay Nolan bugün çok yakışıklı görünüyordu" diyen kızla kalbimin kasıldığını hissettim. "Bence de çok yakışıklıydı ama her gün aynı yakışıklılıkta bence" diyerek iç çeken diğer kızla yavaş yavaş sinirlendiğimi hissedip kahveleri hızla doldurup kendi yerime oturdum. Sabahtan beri hiç oturmadığım için bir hayli aç ve boğazımın kuruduğunu hissediyordum. Kahvem den bir yudum alıp hızla yemeye başladım. Kimseyle sorun yaşamadan kalkmak istiyordum. Karnımı doyurunca kalkıp tabağımı ve bardağımı kaldırdım. "Bay Nolan gitmiştir masayı toparla" diye konuşan hizmetçi başı ile başımı olumlu anlamda sallayıp yemek odasının önüne geldim. Derin bir nefes alıp başımı içeriye sokup orada olup olmadığına baktım. Olmadığını görünce sert bir soluk bırakıp içeriye adımladım. Boş tabakları iç içe koyarken bir anda arkamda adım sesleri duyup doğrulup arkama döndüm. Gördüğüm adamla kalbim takla atmaya başlamış, sanki eriyor gibi hissettim. Bana hiç bakmadan yanımdan geçerken başımı yere indirip ellerimi önüme bağladım. Yanımdan geçerken kokusu burnuma doldu. Kokusu bile aşık olmak için yeterliydi. Kokusunu derin derin solumak istesem de çekindim. Masadan bir şey alıp hiç ses etmeden yanımdan ayrılınca biraz hayal kırıklığına uğradım. Kalın erkeksi sesini duymak istiyordum. O gidince derin bir kaç nefes alıp işimin başına döndüm. Tüm masayı toplayıp mutfağa taşıdıktan sonra mutfakta ki masayı da toparladım. Diğerleri her zaman olduğu gibi malikanenin çeşitli bölgelerine dağıldı. Her sabah olduğu gibi çok fazla olan dağ gibi bulaşıkları yıkadım. Biraz dinlenmek için sandalyeye oturdum. Daha sonra ayağa kalkıp başka işler yapmaya başladım. Akşamdan sonra Gün benim için ağır geçmişti. Şimdi kızlar yine hazır olan yiyecekleri yemek salonuna taşırken bende mutfakta hepimiz için masa hazırlıyordum. Kızlar masaya gelip yine bay Nolan'ın yakışıklılığından bahsedince kendimce hislerle onu kıskandım. O daha Peyton diye biri var mı yokmu onu bile bilmezken ben ona böyle duygular besliyordum. Yemek bitince yine masaları ben toplayıp bulaşıkları yıkadım. Diğerleri tek tek müştemilata giderken ben son kontrolleri yapıyordum. Mutfağı tekrar kontrol etmek için mutfağa girince Emily ile karşılaştım. "Aşçı başı sabah kahvaltısı için kilerde ki buzluktan et çıkarmanı istedi" dedi yan bir sırıtışla. Neden sırıttığını anlamasam da başımı olumlu anlamda sallayıp mutfak kilerine girdim. Kilerin büyük bir bölümü gıda, diğer bölümü ise bay Nolan'ın içkiye ayırdığı raflarıydı. Dondurucuya yönelip istedikleri eti elime alıp kapıya yöneldim ama kapı kapalıydı. Herhalde arkamdan kapandı diyerek kapıya yürüyüp kolu çevirdim ama açılmadı. Kaşlarım çatılmış şekilde tekrar ve tekrar denedim. İyice strese girerken elimde ki et poşetini yere koyup iki elimle açmaya çalıştım ama yine başaramadım. Dakikalar içinde malikane den çıkmayıp burda yakalanırsam kesinlikle kovulacaktım. Saat 10 dan sonra malikane de olmak kesinlikle yasaktı. Kalbim korkuyla hızlanırken "Kapıyı açın" diye bağırmaya başladım. Dışarıdan ses gelmiyordu. Şimdi ben ne yapacaktım? "Kurtarın beni" diye seslendim tekrar ama hiç bir ses yoktu. O zaman anladım ki beni Emily tuzağa düşürmüştü. Bay Nolan'ın beni kovacağını bildiği için beni buraya hapsetmişti pis sürtük. Tekrar ve tekrar denesem de kapı açılmadı. Geriye giderek yere oturup sırtımı duvara yasladım. Şimdi tek duam bay Nolan'ın beni yakalamadan sabah burdan çıkabilmekti. Neyse ki böyle yerlere alışık olduğum için korkmuyordum. Yoksa burda nasıl kalırdım? Dakikalar geçtikçe korkum büyüyordu. Başımı dizlerimin üzerine koyup biraz dinlenmeye çalıştım. Kalbim korku taşırken dinlenmek mümkün değildi. Ya yakalanırsam? Gün boyu koşturduğum için yorgunluk belli bir saatin sonunda ağır gelmeye başladı. Gözlerimi kapatıp biraz dinlenmeye çalıştım. Kulağım kapıda dalmıştım. Ne kadar uyukladım bilmiyorum ama kapı tıkırtısına uyandım. Hızla ayağa kalkıp açılmaya başlayan kapıya baktım. Daha sonra etrafta göz gezdirip gizlenecek yer aradım ama yoktu. Sert bir soluk bırakıp kapıya döndüm. Bay Nolan'ın sert bakışları bendeydi. Ben beni görmesi için bir sene beklemişken, o beni suç üstü yakalamıştı...
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE