Ural duyduklarıyla kulaklarının zonkladığını hissetti. Yanlış falan duymuş olmalıydı oğlunu, babaannem mi demişti acaba? “Öğretmenim beni kalbinde çok büyüttüğü için annem olmayı kabul etti. Önce sana sormalıymışım ama siz de zaten evlenmişsiniz. Değil mi baba?” Her kelimesi bir balyoz gibi indi benine. Bunun hesabını soracağı birileri olmalıydı, çocuğun beynini yıkayan her kimse eline geçirdiğinde canına okuyacaktı ama şimdi... ama şimdi bir cevap bekleyen oğluna söyleyecek şeyler aradı zihninde. Kelimeleri uçup gitmişti sanki. Bir nefes alıp boğazını temizledi. “ÖĞRETMENİNİ verir misin oğlum telefona.” Babasının keskin vurgusunu ıskalamayan çocuğun tüm hevesi kursağına dizilmişti. Başka bir şey söylemeye cesaret edemeden tıpkı kendisi gibi üzgün gözüken taze annesine uzattı tele

