Tek Solukta Aşk ( Türkçe ) +18

Ödül Töreni

Uçuşan uzun alev kırmızısı saten elbisesini rüzgardan korumak için tutarak kontrol etmeye çalışıyordu. Saçlarının bukleleri dağılmıştı ama Alesia’nın ince suratında ki elmacık kemiklerinin güzelliğini saklıyordu bu sayede. Bu elbiseyi seçerek çok büyük bir hata yapmıştı. Belki de şantiyenin topraklı yapısına alışmıştı bedeni ki böyle elbiseleri pek taşıdığı söylenemezdi. Sorsanız asla kendini güzel bulmaz hatta ayna karşısına geçmezdi bile. Evinde abisinden kalan bol basic tişörtleri giyer altına bazı zamanlar erkek bakxerı bile giydiğine yemin edebilirim ama sizlere ispatlayamam. Ama şuan karşısındaki her erkeğin onun dolgun göğüslerinden gözlerini alamayacağı bugün kesindi. Layla her zaman böyle olmuştu seksi kıyafet , dikkat çekmek deyince akla her zaman Layla ‘dan akıl almak gelirdi. Alesia da işte tam öyle yapmıştı. Bu kıyafeti Layla ona gösterdiğinde ;

‘’Bana şaka yaptığını söyle Layla. Bu sence de biraz cüretkar değil mi? ‘’ demişti. Elindeki saten elbiseye bakarak.

‘’Cüretkar mı? Bu senin üzerinde bir sanat olacak. Sen kendini hiç aynadan gördün mü? Daha ne kadar daha erkek kıyafetleri giyeceksin acaba! Yarın senin kadın olma günün. İtiraz yok ya bu elbise ya bu elbise.’’ diyerek tüm gece başının etini yemişti. Kazanmıştı da. Yarın hayatında ilk kez ödül almaya layık görülmüştü. Hala inanamıyordu daha dün gibiydi projeyi tüm ekibin istememesi yüzünden kendisine kalması ama şimdi o istenmeyen proje yarın Venedik’te ona ödül verilmesine sebep olacaktı. İlk kez uçağa binmişti. Tüm yaşamını Türkiye’de kendi halinde ailesine layık bir evlat olmak ve çok çalışmak için geçirmişti. İnsanların tatil sonrası ofise döndüklerinde yurt dışı resimlerini ve gezilerini sadece dinlemek kadardı bildiği herşey. Bu kadar çaba ve emek karşılığını yarın alacaktı ve güzelliğiyle de herkesin başını döndürecekti.

Alesia Mina Bulgaristanlı bir babanın Türk anneden olma kızıydı. Fazlaca şımartılmak ve süslü olması istense de yapısı gereği her zaman salaş ve rahattı. Şımartılmalar tam tersi her zaman onu güldürüyor, ailesiyle gittiği alışverişlerde ise ona yakıştırılan kıyafetlerden arkasına bakmadan uzaklaşıyordu. Alesia’nın bu davranışları karşısında ki insanın bin bir surat ifadesine büründürüyor gerçekten dışarıdan bakınca fazlasıyla komik gözükmelerini sağlıyordu. Sabah olup elbiseyi giyindiğinde kendisi de aynadan ona bakan kadına inanamamıştı. Daha saçı ve makyajı bile yapılmamıştı ama şuan bile bu kadar güzel bir vücudu olduğunu bilmiyordu. Kendisinin bile içi aynadan gördüğü kadına ısınmıştı. Layla asla bunla yetinmeyeceğe benziyordu. Elinde kocaman bir çantayla odaya geldi. Alesia her ne kadar itiraz etse de doğal bıraktığını iddia ettiği kaşlarını aldı. Kaçmaya çalışsa da başarılı olamıyordu. Sonra sıra makyaja geçti. Kendi makyaj çantasını düşündüğünde gözlerine inanamıyordu. Makyaj malzemesi olarak tek kullandığı malzemeler bir rimel ve bir tane rujdu. Ruju bazen yanağına sürüp allık bile yapıyordu. Doğal ve erkeksi hali daha onu rahat hissettiriyordu. Alesia, Layla’ya isyan etse de adını bile bilmediği bir sürü malzemeyi yüzüne uygulamaya başlamıştı. Dakikalar sürdükten sonra sonunda bitmişti. Aynaya bakmak için yavaş yavaş gözlerini açtı. Layla’nın yaptığı kusursuz makyaj ve lüle saçlarla kırmızı derin yırtmaç ve göğüs dekoltesinin içinde gerçekten kusursuz görünüyordu. Alesia şaşkınlığını gizleyemiyordu. Yabancı bir kadın aynadan ona bakıyordu. Layla onu dürtüklemese daha bakmaya aynaya devam edecekti. Saat gelmiş hatta neredeyse geç kalmak üzereydi. Elbisesini bir ucundan tutup ayağındaki topukluların üzerinde dengede durmak için mücadele ederek dar merdivenlerden aşağıya indi. Layla şöförünü bugün için ayarlamıştı. Kapıyı açmış bekleyen adamın ilgili bakışlarını direk üzerinde hissetmişti. Utançtan kafasını kaldıramadan arabaya bindi.

Yol sanki bitmeyecek kadar uzundu. Kalbi yerinden çıkacak kadar hızlı atıyordu. Bugün sadece ödül değil hayatının değişeceği gün olduğunu bilmeden ilerliyordu yolda. Ödül gecesine tüm magazin ekibi gelmiş kapı büyük bir kalabalığa şahit oluyordu. Arabasının kapısının açılmasını bekledi ve derin yırtmacının arasından gerçekten ilk görüşte bile erkeklerin ilgisini toplayacak ince uzun bacaklarından birini uzattı. Sonra elbisesinden firikik vermek istemezcesine tutarak diğer bacağını da indirdi. Topuklu ayakkabılarının yere değen sesi ile ayağa kalktı ve kırmızı halının başında sanki az önce başkasının fotoğrafını çekmiyorlar gibi tüm magazinciler ona dönmüştü. Kabul etmeliydi ki bu kadar ilgi beklemiyordu. Erkeksi tavırlarından dolayı silik bir kadın olarak bu yaşına kadar gelmiş neredeyse hiç kimsenin dikkatini çekmeyen biri olmuştu. Magazincilerden biri öne doğru mikrofonunu uzatarak ;

‘’Alesia Mina geldi. Alesia hanım bugün ödül almanız bekleniyor. Heyecanlı mısınız? ‘’ dedi . Ah gerçekten çok heyecanlıydı. Hatta şuanda heyecandan bayılabilecek kadar diyebilirdi. Peş peşe sorular muhabirlerden geliyor halıda bir adım bile hareket edemeden öylece duruyordu.

‘’Çok heyecanlıyım ancak mutluluğum ve gururum daha fazla. Umarım ödülümü alıp ülkeme götüreceğim. Şimdi izninizle.’’ diyerek kırmızı dudaklarından inci gibi dişlerini göstererek güzel bir gülüş atmıştı. Bir başka muhabirde biraz ilerde poz vermesi için durdurunca Alesia ne yapacağını bilmeden ellerini kollarını bir yere koyamıyordu en sonunda önde parmaklarını kavuşturmuş öylece durmuştu. Tekrar teşekkür edip içeri ilerleyecekken yine mikrofon ona uzatılmıştı. Aslında hiç alışkın olmadığı bir durumdu ama hoşuna gittiği de her halinden belliydi.

‘’Efendim yalnız geldiniz? Size eşlik edecek erkek arkadaşınız yok mu? ‘’ dedi. Ancak bu sorunun cevabı bir erkek arkadaş bulamayacak kadar çalışmış , bir erkeğe zaman ayıramamış bir kadına gelmişti. Sadece teşekkür edip ödül töreni mekanının içine girmişti. Gelen tüm soruları görmezden gelmişti. Tören alanından içeri girdiğinde kalbini tutup derin bir nefes verdi. Ödül salonuna ilerlerken göz teması kurduğu kişilere minik bir baş eğmesiyle selam veriyordu. Tanışmak için yanına gelenlerle ise kısa sohbetler ediyordu. Bu gerçekten özgüvenini tazelemişti. Aslında bir peri masalı hissi yarattığını kabul etmek gerekiyordu. Şimdi bir prenseste ama gece yarısı külkedisine geri dönecekti . İnsanların gördüğü ise külkedisinin prenses haliydi aynı onun gibi sadece onların görmek istediği Alesia’ydı.

Herkesin elinde telefon sosyal medyaya her anlarını çekiyorlardı. Gözlerine kestirdikleri adamları ve kadınları ayarlayabilmek için ayrıca bir yarışta gözüne takılmıştı. Tam o sırada biraz ileri de özellikle etrafı pek çok kez dergilerde gördüğü kadınlarla çevrilmiş adam her birine ayrı samimi bir şekilde dokunurken hepsi halinden mutlu görünüyordu. Alesia her ne olursa olsun böyle şeyleri sevmez bunlar ona fazlasıyla basit gelirdi. Daha fazla flörtöz insanlarla bulunmamak için ödül salonuna girdi. Onun için ayarlanmış koltuğuna oturdu. Layla’ya mesaj atmak için telefonu aldığında gelen mesajlara inanamadı. Ailesi, iş arkadaşları ve Layla onun biraz önce kırmızı halıdaki resmini yollamıştı. Öyle iltifatlar yazılmıştı ki Alesia ne ara bu kadar hızlı haberlerin yayıldığını düşündü. Kendi resmini büyütüp baktı. Başka biri olsa manken sanacağı bir kadındı bu resimdeki.

‘’Çok fazla ‘’dedi yanından bir ses. Bu o adamdı. Az önce etrafında kadınları toplamış olan adam. Ne ara gelmişti buraya hiç fark etmemişti ve yanında oturuyordu.

‘’Çok fazla olan nedir?’’ dedi Alesia. Adama verdiği karşılığı diğer kadınlar gibi heyecanlı değil tam tersi rahatsız olmuş gibiydi.

‘’Siz! Siz çok fazla güzelsiniz ve bu insanların törene odaklanmasını engelliyor.’’ dedi . Flört etmek için hiç bir zamanı kaçırmayacağı belliydi. Ancak Alesia için rahatsız etmekten başka bir şey yapmıyordu. Alesia Mina yüzünde tüm rahatsızlığını belli ediyordu. Adama cevap bile vermeden kafasını yeniden telefonuna çevirdi. Layla’ya mesaj attı. ‘’Burası avcılar ile dolu.’’

Tören başlama anonsu duyulunca bir daha hiçbir şekilde bu adamın tarafına dönmemişti. Herkes ödüllerini alıyor ve konuşmasını yapıyordu. Öyle güzel bir atmosferdi ki dakikalardır ondan gözünü ayırmadan bakan adama dönmemek için odağını tamamen sahneye veriyordu. Alesia hiçbir konuşma hazırlamamış hatta onu düşünmemişti bile. Neyse ki doğaçlamada yetenekliydi. Çok sorun olacağını düşünmedi. Sıra kendisine yaklaştıkça heyecanını engelleyemiyordu. Artık ismi okunmuştu.

‘’Yılın iç mimari proje tasarım ödülü sahibini şimdi sizlere takdim ediyoruz. Kocaman bir alkış alalım. Kendisi Türkiye’den geldi alkışları kesmeyelim Alesia Mina Doğan ‘’ inanılmaz bir alkış sesi ile spotlar onun koltuğuna vurmuş , pırıl pırıl aydınlatmıştı şimdi . Heyecanlanacağını biliyordu ancak bu kadar beklemiyordu gerçekten şuan heyecandan bayılabilirdi. Ayağa kalktığında alkışlarla beraber insanların ‘’çok güzelsin, ne kadar güzel değil mi?’’ sesleri de yakından geliyordu kulağına. Geçebilmek için adamın yanından yan dönerek hamle yaptığında yırtmacının oradan bir el sanki bacağına dokunmuştu ancak şuan tepki vermek yerine yanıldığını düşünerek ödülünü almaya yürüdü. Ama bacağının o dokunuşu hissettiği yer ısınmış ve karıncalanmıştı. Bunu önemsememeye gayret ediyordu. İndiği merdivenlerde elbisesi uçuyor bir melek gibi parıldıyordu. Merdivenlerde elini uzatan sunucunun nazik yardımını kabul edip elbisesini tutunup çıktı. Kürsüye ulaştığında ödülünü taktim etmek için hazırlanmış sektörde tanımayan mimarın olmadığı Christopher karşısındaydı. Elini sıkmak bile ödül almak kadar yeterliydi aslında. Ama ödül bunun ispatıydı. Sunucu kadın yanına gelip konuşma yapması için mikrofonu ayarladı. Alesia deli gibi çarpan kalbini duymamak için uğraşarak konuşmaya başladı.

‘’Herkese merhabalar , Aslında bana bu günü yaşayacağımı söyleseler inanmazdım. Hele sizin gibi değerli bir mimardan bu ödülü almak hayal gibiydi. Ancak şuan bu ödül hayallerimden daha fazlasına ulaşmam için benim en büyük ışığım olacak. Önünüze engeller çıkacak. Benim de defalarca çıktı ama bugün buradaysam bunları görmeyerek oldu. Başarı engelleri geçtiğinizde karşınıza gelecek. Hepinize teşekkür ederim beni dinleyip zaman ayırdığınız için .’’ dedi ve yeniden ellerini sıkıp yerine döndü tek bir farkla elinde hayallerinin ötesindeki ödülü ve habersizce kaderinin dönüm noktası yanındaki adam vardı.