Özüm öfkesinin ateşini püskürttükten sonra gitmek için arkasını dönüp kapıya doğru yürüdü. Feridun Bey, oğluna bir bakış atıp çalışma odasına geri döndü. A planı işe yaramadıysa B planına geçecekti.
Egemen, gitmek isteyen genç kızı tuttuğunda Feridun Bey girdiği odada sakladığı ilacı hazırlıyordu.
‘’Bırak beni!’’ Özüm kurtulmak için çırpındı. Tenine sarılmış kollar mengene gibi sıktıkça sıkıyordu, canını yakıyordu. ‘’Bırak!’’ diye bağırdığında tekmeleri havayı dövmeye başladı.
‘’Bırakamam hayatımın özü. Huzurumuzu bozma, mutluluğumuzu bozma. Sevgiliyken düşman olmayalım.’’
‘’Seni aşağılık piç kurusu. Seni de babanla demir parmaklıklar ardına göndereceğim.’’ Kurtulmak için daha çok çırpındı ama tutan kollar sıkıydı. En sonunda göğsüne sarılı kolu ısırıp tekmesini geriye Egemen’in bacak
