Emir uyandığında yanında uyumaya devam eden masum yüzü izlemeye daldı. Nasıl olmuştu, rüyalarında nasıl tanımadığı halde görmüştü ve sonra karşısına çıkmıştı? Buna verecek mantıklı bir cevabı yoktu tek söyleyebildiği bir mucize olduğuydu. Şimdi de o mucize ile evlenmişti. Bir gün sakladığı gerçekler ortaya çıkarsa ne olacaktı ya da Rüya geçmişini hatırlayıp gitmek isterse? O zamanda bir mucize gerçekleşecek miydi? Önce kırpışan gözleri gördü sonra iki firuze parıldadı. ‘’Günaydın Emir!’’ derken dudaklarındaki tebessümün sıcaklığı güneşte bile yoktu. ‘’Günaydın firuze gözlüm.’’ Beyaz tenli yanağı okşadı. Rüya iç çekti. ‘’Sen bana firuze gözlüm diyorsun ya öyle söyleyince kalbimde bir özlem hissediyorum. Aynı şey kardeşinin ismini her duyduğumda da oluyor.’’ ‘’Hangi kardeşim?’’ ‘’Tuğrul

