Kız İsteme

818 Kelimeler
Yiğitalp Nihayet girebildik eve sağ salim. Annemin surat yine beş karış halbuki bizim evin bahçesinde babamdan kaçarken kikir kikir kikirdedi. Mete başkan en şık takımını giymiş gelmişti. " Kardeşim, beğendin mi şöbiyeti?" Sırıtarak Volkan amcaya soruyordu. Onun ise gözü benim üstümde dişinin arasından konuştu " Şeker var bende, yemedim. Dokunuyor" Var, adamda ne ararsan var; şeker, kalp, tansiyon, sinir ama bir de kız var ki... En sonunda güzeller güzelim elinde kahve ile girdi de odaya ışık geldi. Pudra pembesi bir kıyafet giymiş, o kadar zarif ki..O güzel bukle bukle saçlarını salmış. Sakın toplama demiştim. Herkesin kahvesi dağıtılırken yine Doğan amcamın kız isteme ve tuzlu kahvesi yad edildi. Doğan amca da Çiçek teyze de Cem'den dolayı katılamamıştı ama ben Doğan amcamı biraz tanıyorsam evde dört dönüyordur şimdi gelemedi diye Gökhan amcam ise Peri yengemle kızını hastaneden çıkartmak üzere İstanbul'a gitmişti. Bari o olsaydı... hay şansımı sikeyim! Herkes kahvesini yudumlarken bende artık elimdeki kahveye bakıp ne geldi ise geldi başım gözüm üstüne deyip diktim ki başıma, o da ne! Göz göze geldik bebeğimle. Bal katmış içine, seni yerim ben yerim... " Önüne bak lan" diye bağırdı yine huysuz ihtiyar. Odada tam bir sessizlik hakimken Mete başkanın kahvesini hüpürdeterek yudumlama sesi yükseldi odada. Hali ile de tüm gözler ona döndü. Adam resmen ımmmmahhh sesi eşliğinde kahve içmiyor da sanki kahve ile başka bir şey yaşıyordu , özel bir şey! Vera teyze dürtse de kendine getiremedi. " Evet... şimdi gelelim sebebi ziyaretimize" Volkan amcanın yüzü daha da kızardı. Adam giderek kızarıyor, ölmese bari! Az sabret be adam, ölmek için benim kız isteme günümü mü seçtin? " İyi misin lan?" diye sordu babam giderek rengi kızaran Volkan amcaya " İyi İyi baksana turp gibi" diye işaret etti eliyle kızarmış adamı Mete başkan. Hakikaten de tup ile aynı renk olabilir şuan " Sebebi ziyaretimiz... Allahını emri peygamberin kavli ileeee" Adamın sinirden kafası mı titriyor, Gözü mü yaşardı lan onun! " Vermiyorum" diye kükreyerek kalktı ayağa " Vermiyorum ulan Vermiyorum, ben bu fırlamaya kız mız vermem" Ulan bari kahveyi içseydim de konuşsaydınız şu konuya, hayır kahve de çok güzel olmuş bırakamıyorum " Nasıl vermesin lan?" diye isyan etti babam " kardeşim iyi düşün bence verirsin " deyip kaşı gözü ile birşeyler işaret etti Mete başkan ama ne demek istedi hiç anlamadım. Yok böyle olmayacak, adamın tuttu inadı. " Ne demek vermiyorum Volkan babacığım, torunun babasız mı büyüsün?" Herkesin yüzü bana döndü! Bir şok ifadesi, bir cenazemde su dökme, götüme pamuk sokma hevesi... Mete başkandan " Kaç " diye bir ses duydum Kaç derken, yok artık! Damadım ben damat! Nereye gitti lan o adam kaşla göz arasında " Volkan amca nerede?" Ve kadın çığlıkları " Manyak mısın lan bırak o tüfeği " deyip ihtiyarı durdurmaya çalışan bir Mete başkan Tüfek derken! Ördek miyim lan ben ne tüfeği! " Lan kaçsana!" Bunlar baya ciddi... " Oldu o zaman " deyip kahveyi fondip yaptım " Siz bana sonucu mesaj atarsınız" Şimdi bir çok kişi buna topuklama diyebilir ama alakası yok, bu turan taktiği... Buğlem Kaçmadan önce yanağımdan bir öpücük alıp odadan koşarak kaçtı, o önde babam arkada... Babamın elinde tüfek! Cenk amca ile Mete başkan ardı sıra kovalıyor.... " Ay vurmasa çocuğu" diye söylenirken Vera yenge " Ne vuracak ayol, gözlüğü olmadan bir yeri göremiyor... dağa taşa sıkar" diyerek Nazlı teyzeyi teselli ediyordu Buket abla. Of baba, durup durup kendini kurdun kurdun! Ve 2 el tüfek sesi! Of baba... Mete Zorla oturttuk ihtiyarı... Cenk ile aramıza. Cenk elinden tüfeği aldı. " İyi tırmandı" dedim kale duvarı gibi bahçe duvarına bakarak " Eee iyi eğitim verdim" diye övündü Cenk piçi. " Oğlum sen niye inat ettin vermiyorsun?" Nefes nefese kendini çimlere bıraktı... nefesi götünden çıkıyor " Çok gıcık bir çocuk, ben böylelerine diş fırçası ile derz temizletiyordum" Cenk de uzandı çime " valla sorma, benim de pek içime sinmedi ama evlat işte. Aceleye geldi aceleye! zaman kısıtlıydı ayak üstü ancak bu kadar oldu" dediğinde ikimizde homurdanarak sövdük " onu mu diyorum yavşaklar, yani kısıtlı zamanda oldu. Şunun kızını almak için çocuk yapacağım diye uğraşırken " Bir zamanlar benim Eylül için bebek yapmaya takmıştı, o dönemi hatırlatıyor hayvan herif. " piyango bana vurdu" deyip bana baktı... " Vuruldu mu lan o?" diye sordu Cenk, baba yüreği içi acıdı tabi! " Vurulsa bu duvara öyle tırmanabilir miydi" deyip başımla koca duvarı işaret ettim " Oh iyi, dünya bir para verdim o takıma, kan lekesi çıkazda biliyor musun?" Gülmeye başladık... ikisi yattığı yerden gülerken ben de kendimi bıraktım çime... Ve üstümüzde bir gölge " Yine mi içtiniz lan siz?" Yalçın piçi, yanındaki korumalar silah çekmiş etrafı kolluyor " o silah sesi neydi?" Neydi acaba? gözü Volkan'ın elindeki tüfeği gitti " Sen mi sıktın?" Bak bak, gördüğünü de anlamıyor... Nasıl çıktı bundan o kız aklım almıyor? Yiğitalp Nefes nefese koşarken belli bir süre sonra artık durabileceğime karar verdim. Manyak adam! Huysuz ihtiyar! Sağımı solumu kontrol ettim... yok arkadaş, iyi bari postu deldirmemişiz! Bu nasıl bir cins ya! Ulan insan damadını tüfekle kovalar mi?
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE