Masal Hamile 1

1490 Kelimeler
Masal Of, yine elimde çantamla bir eve misafirim. Bıktım... sürekli oradan oraya taşınıyorum. Buket teyze ile Buğlem çok tatlı insanlar ama Volkan amca daha kendini toplamamış. Poyraz geçmiş olsun demek için odasına uğrayıp geldi. Demir'in durumu sarstı tabi adamı " Eve geliyor akşama" dediğinde Poyraz sıkıntı ile nefes verip " sorun olmayacağına emin misin anne?" deyip sanki beni işaret etti " Saçmalama Poyraz" diye çıkıştı Buğlem. " Hem ben de gelinlik modeli bakıyordum, birlikte bakarız" Doğru ya Eylül başkası ile evlendi. Vay be , kız başkasından hamileymiş. İşe bak, hiç de öyle birisi gibi durmuyordu. Gerçi öyle birisi nasıl durur onu da bilmiyorum ama Sude gibi değildi Eylül mesela. Uzun uzadıya sohbet devam ederken Poyraz telefonuna gelen mesajla " Artık gitmem gerek birtanem. Ben gelmeden dışarı çıkmıyorsun. Peri annem doktor, o bakacak ultrasonla bebeğe" deyip elini karnıma götürdüğünde... nasıl anlatsam. Sanki ailem var gibi hissettim. Nasıl şapşalca gülümsediysem yüzündeki gülücük yayıldı,sarıldı. " Uslu dur, geleceğim. Başını derde sokma" İşte onun garantisini hiç veremiyorum be Poyraz! Poyraz Durmaz sincap biliyorum, babam da kendi personelinden adam takviye etti eve. Volkan amcam ise yastığının altında silah ile uyuyan adam. " Ölüm döşeğinde olsam yine kimse benden emanet alamaz" dedi sarılmış bacağına bakmadan. Son günlerde bacağı iyiden iyiye sorun çıkartmaya başlamıştı. Dolaşım problemi, his kaybı... Babamın söylediğine göre yurtdışı operasyonunda az kalsın bacağını kaybediyormuş. O hali ile, onca yaşanana rağmen ailelerin arası hiç bozulmadı. Cem, kardeşim... Keşke seninle de eskisi gibi olabilseydik. Minik sincabımla yavru sincabımı arkamda bırakarak gitmek ilk defa bu kadar ağır geldi. İvan'a bir şekilde ulaşmam gerekti, o sincabıma ulaşmadan önce benim ona ulaşmam şarttı. Korkusuz bir adamdım ben, bu sincap bana korku ne iliğime dek yaşatarak hissettirdi. Masal Tüm gece evde takıldım, sürekli bir şeyler yedik... Demir geldiğinde ise kısa süreli bir gergin hava oluştu sanki Beni görünce şaşırdı, önce uzun uzun baktı. "Poyraz göreve gitti, bizim evde güvende olacağını düşündü" dediğinde annesi, gülmeye başladı " yuvadan daha mı güvenliymiş bizim ev? Sincabı fındık çalmasın diye burada bırakmamıştır " deyip bana göz kırptı " Aman canım sizde ne olmuş bir iki sisteminize sızdıysam, sızdım da ne yaptım sanki" hopss onu söylememem mi gerekti ? Gözleri kocaman açılmış bana bakıyorlardı. " çay koyayım içer miyiz" alıştık nasılsa çay koymaya, koyarız! Bir şekilde geçti zaman, Cem abi geldi, bir sürü ziyaretçi... Sedef sürekli bizde. Buğlem ile koltukta oturup gelinlik bakarken sinirle söylendi " Of bu kız ne zaman umudu kesecek?" gözleri dolu dolu odadan kaçıp giden Sedef'e bakarak söylemişti bunu " Neden? Demir abi pek sevmiyor galiba" Kız geldi geleli sürekli ters davranıyordu, en son da odasından ağlayarak çıkınca... " Böyle davranması daha iyi, bir kere iyi davrandı çok kötü şeyler oldu" deyip konuyu geçiştirince çok da eşelememem gerektiğini anlamıştım. Sonuçta sincabım ben, köstebek değilim Demir " Yine mi ağlattın kızı?" Dikmiş gözünü bana bakıyor serumu hazırlarken. " Ne yapsaydım? gel koynuma gir mi deseydim?" Ters ters baktı. " Ağzını yüzünü sikeceğim düzgün konuş, kardeşimiz o bizim" Ben de onu diyorum ya mal! Sinirle soludum " O zaman kime nasıl davrandığımı sorup durmayın bırakın, o piç Doktor Deniz neden beni muayene etti şimdi onu öt bakalım sen?" İğneleri kaştırıp serumu taktı ve yanıma oturdu " O piç Deniz tıp dünyasının göz bebeklerinden. Durumunuzu bilmiyor doktor arkadaşım o rica etmiş gel bak diye" Sinirle sigara çıkarttım yaktım " O da gelip baktı öyle mi? Gavat mı lan bu?" Ağzımdaki sigarayı aldı söndürdü " Medeni ve hekim desek daha doğru olur ama sen anlamazsın" Bir sigara daha çıkarttım " Sakın dokunma" deyip almak üzre hamle yapan Cem'in elini tutup yaktım " İyi, iç geber" " Piç, gelmiş bana... " Sinirden dişlerimi kilitledim. " Yerinde olsam çocuğuna dna testi yaptırırdım dedim" deyip gözüne baktığımda kaşlarını çatıp sinirle homurdanarak kafasını salladı " İflah olmazsın" " Bakma öyle, tavsiye verdim. Bana onun piçini kakalamaya çalıştı,aynını kocasına da yapar" dediğimde dönüp bana baktı... " Neden bahsediyorsun sen? Eylül çocuğun senin olduğunu mu söyledi" Bitmiyor şu konu.. " Siktir et" Kapansın artık şu siktiğimin konusu. " Lan manyak mısın, kız bebek senin dedi sen ne dedin? anlamadım, onunsa neden senin dedi ki?" Uzun uzun baktım yüzüne, bu diğer piçlere benzemezdi. Öyle böyle sır tutmaz. Kes ağzından laf alamazsın " Ben kısırım, bu geldi... tabi bilmiyor. Hamileyim bebeğimiz olacak dedi" Kaşlarını çatıp dikkatle dinlemeye başladı "eeee?" " Eeesi, yutturamadı tabi. 2 aylık gebeymiş... o şerefsizin piçini bana yutturacaktı" Gözlerini sımsıkı kapatıp dinlemeye devam etti " Eee?" Cem Hayatımda çok gerizeklı gördüm, aşk gözünü kör eden, kıskançlıktan saçmalayan adam gördüm ama bu kadar salağını ilk defa görmüş olabilirim. " Benimle evlen diye artık yalvardı mı ne yaptı ise evlenmiş demek ki adam kabul etmiş piçini" " 2 aylık öyle mi?" dedim yüzüne salağa bakar gibi bakarak. Deniz İngiltereden geleli 3 hafta oluyor. O çocuğun Deniz'den olma ihtimali yok. Bunu bu geri zekalıya söylemeden önce Eylül ile konuşmam gerek. Ona zarar verecek hiç bir şey yapamam. " 2 ay... " Kafasını sallayarak yatağa uzandı. gözlerini kapattı. Odadan çıkarken ise kapıda Masal ile karşılaştım. Yüzü kireç gibiydi. " İyi misin güzelim?" Elinde bir şişe su, peçete... " Bunları... odasına bırakacaktım... Demir abinin" Gözleri mi doldu onun? " Uyudu, sonra bırakırsın" Elleri titreyerek gitti. Nesi var bu kızın? herkes mi hasta arkadaş? Masal Doğru mu duydum ben? Eylül, Eylül... onun bebeği Demir'in mi? Demir'e söylemiş, bebeğin ondan olduğunu söylemiş ama Demir inanmamış mi? Kısır olduğu için mi inanamamış? Kahretsin, ben ne yaptım. Ben sadece... Ben aynı acıyı yaşarsa, bebeği olmayacağını düşünürse çektiğim acıyı anlar diye... Durdurmadı onları diye... Ben Eylül'ü üzmek istemedim ki... Şimdi ne yapacağım, nasıl düzelteceğim. Odada dolanırken hızla koşup bilgisayarın başına geçtim. Rapor, tabi ya rapora girip raporu sağlıklı olarak değiştireceğim. Doktor hata yaptığını düşünecek. İtiraf edemem, sevmezler beni.. Mete amca da sevmez... Sevsinler. En iyisi bu, evet.. raporu düzelteceğim. Yapamam, düzeltsem bile sistemde kalır, Demir'in haberi olmaz ki... Hastaneden mail atılsa... O gün yapılan tüm testlerde hata var dense. Geçtim bilgisayarın karşısına ve sistemi çalıştırıp o günkü tüm sonuçları değiştirdim. Ve ardından sağlık bakanlığına küçük bir ihbar içerikşi şikayet araması yaptım. Arama elbette Kütahya'dan görünüyordu. Tarihi ile tüm sonuçların yanlış olduğunu ihbar ettim. Şimdi sıra beklemeye geldi... Nasılsa aranacak sağlık bakanlığından. Ya aramaz örtbas edilirse... o zaman da kanala haber olarak yollarım. Tüm televizyonlarda döner. Bu işi çözeceğim, nasıl batırdıysam öyle temizleyeceğim. Aferim bana, çözdüm işte... Gerçi batıran da benim ama... o da onun salaklığı, insan kısır olmasına rağmen karısı gelip hamileyim dese anında boynuzlandım mı der? Gider bir test yaptırır, hatta sevinir bir mucize oldu diye! Of , ne bekliyorsam orta zekalardan! İnsan vücudu bu salak Demir. Eylül Elim karnımda otururken annem yanıma geldi. Elinde bir kase çorba ile. " kolojen deposu, iç kendine gelirsin" İstemiyordum ama onu üzmek de istemiyordum. " Masal'ın yarın kontrolü var, Peri bebeklere bakarken sen de gel dedi. Eğer müsaden olursa gitmek istiyorum kızım" dediğinde anneme ciddi misin bakışı atmıştım Benden mi müsade istiyor " Anne ben sana ne diyebilirim, elbette gidebilirsin. Çok selam söyle... " Keşke gidip görebilseydim, nasıl korkuyordur kim bilir. Bizim yanımızda olması gerekti ama Poyraz'ın işleri işte! " Olur mu öyle şey, onu görünce kendimi nasıl tutacağımı da bilemiyorum da neyse" Tut anne, tut! Konuşmadım. Pencereden dışarıyı izlerken buldum kendimi. Önceden sık sık karşı eve gelirdi. Eve giriş çıkışımı gözledi. Nasıl beni bu hale düşürdün sen? Telefonda Deniz'in aramasını gördüğümde kalbim sıkışmıştı. Ve hemen aynı zamanda onun da çağrısını gördüm. Denizin araması biter bitmez arıyordu " Çıkıyorum ben rahat konuş" Deniz ile konuşacağımı düşünüyordu annem. Onun aradığını fark edememişti. Muhtemelen telefonu verirken Deniz'in adını görmüştü Arından arayanın Demir olduğunu fark edemedi. Çıktığında bir müddet bekledim. Açmalı miyim? Açmalıyım... Nedensiz bir neşe gelip çöküyor içime, belki de pişman oldu. Bana yaptığı haksızlığı fark etti " Alo" Bir süre sessiz kaldı " Alo Demir? " " Kocan dün gecenizi anlattı" Donup kaldım " Ona her çocuktan sonra dna testi yaptır, sana da aynını yapmasın dedim" Gözlerimde yaş kalmadı, ama içim.. öyle bir acıdı ki. Kalbime gerçek anlamda birisi hançer sokmuş gibi canımı acıttı. " Bitti mi söyleyeceklerin?" " Bitmedi, geçmiyor... Sana ne yaparsam yapayım bu kahpeliğini unutamıyorum. Nasıl yaptın lan? Allahın belası nasıl yaptın? Madem başkasının altına giriyorsun benimle niye nişanlandın. Eve geldim kimsenin yüzüne bakamıyorum senin gibi bir orospu yüzünden" Ne istiyorsun Eylül, gerçekten ne istiyorsun? Hatasını anlamasını mi? Telefonu kulağımdan indirip kapattım. Nefret dolu sözcükler kusmaya devam ediyordu kapatırken dahi.. Elim bir önceki aramaya gitti. " Eylül!" " Deniz beni alır mısın gelip" " Eylül, eğer geleceksen karım olarak geleceksen gel, ben dün geceki gibi bir gece yaşamak istemiyorum. Eğer geleceksen bu gece isteyerek benimle olacaksan, olabileceksen gel. Yapamam diyorsan gelme çünkü diğer türlü de ben yapamıyorum " Gözümden yaşlar döküldü, gidebilirim, babam gidebileceğini söyledi. Boşanma işlemini hızla tamamlayıp istediğin yere gönderirim dedi ama bu cepheyi terk etmek. Er ya da geç gerçeği öğrenecek. Bebeğin babası olduğunu öğrenecek. Öğrendiğinde, işte o zaman bu sözlerin bedelini ödeyeceksin Ve ben sensiz bir aile kuracağım. " Senin olacağım" Derin bir nefes alıp verdi. " Geliyorum sevgilim, seni asla üzmeyeceğim Eylül, asla pişman olmayacaksın" Telefonu kapattım. O günü bekleyeceğim. Ayaklarıma kapandığın günü.
Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE