Melis’den Olaylı bir günün ardından kendimizi eve zor attık. İkizlerin dili tutuldu. Ömer Poyraz'ı, ben de Rüzgar’ı sakinleştirdim. Uzun uzun sarıldık. Şükür olsun Mihra'nın yaralı halini görmediler, sadece kırılan cam ve silah sesiydi. Bazen insan öyle bir duruma geliyor ki, sadece silah sesiydi diye şükür ediyorsun. “Hatun, çocuklar düzelir mi?” “Düzelir, endişelenme. Aniden olunca ürktüler. Yarın Aybars abinin kınasında her şeyi unutmuş olurlar zaten.” Beraber çay demleyip günün aksiyonunu üzerimizden attık. “Keşke sizi yakınıma getireseydim, Melis.” “Öyle söyleme kocam, bugünkü olay siz yokken de gelebilirdi. Bizimle alakası yoktu ki. Daha öncekine gelince, düşman her yerde. Düşman kadını, çocuğu karıştıran şerefsiz.” “Öyle de, ne bileyim hatun… Yarın öbür gün durmayız zaten, fa

