GEÇMİŞİN İZLERİ

1263 Kelimeler

Demir verandada tek başına oturuyordu. Elinde fincan, içinde yarım kalmış bir kahve vardı. Sıcaklığı çoktan gitmişti ama dudaklarına götürmeye devam ediyordu. Oysa zihni bambaşka bir yerdeydi. Gözleri karanlığa, yüreği Lara’ya dalmıştı. Kadının hastane çıkışındaki gülümsemesi, yanağına kondurduğu o kısa öpücük... hepsi hâlâ teninde yaşıyordu. Hava ağırdı o gece. Gökyüzünde ay bile kendini saklamıştı, yıldızlar sessizdi. Rüzgâr yoktu ama fırtına yaklaşırkenki o boğucu sessizlik sarmıştı her yanı. Tam o sırada kapının yanı başındaki loş ışık altında bir gölge belirdi. Demir başını kaldırmadan önce, adımların tanıdık tınısı kulaklarına geldi. Ardından korumalardan biri, telaşla yaklaştı. “Demir Bey… Biri geldi. Sizi tanıdığını söylüyor. Adı...” Duraksadı, nefesini toparladı. “Selin'miş.”

Yeni kullanıcılar için ücretsiz okuma
Uygulamayı indirmek için tara
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Yazar
  • chap_listİçindekiler
  • likeEKLE