Nefesimi bir türlü düzene sokamıyordum. Bunun nedeni sadece Ali’nin boğazıma bastırdığı kolu değil, söylediği sözlerin ağırlığıydı. Evet, bana ve Çınar’a karşı saldırganca davranmıştı ama olaylara onun baktığı yerden bakınca söylediklerinin altında ezilmiştim. Bana bir sürtük gibi davranmıştı. Onu aldatan, başkasıyla görüşen basit bir kızmışım gibi… Kendimi zorlayıp ayağa kalktım ve sınıftan dışarıya doğru yürüdüm. Yüzümü yıkamalıydım, kendime gelmeliydim. Sınıftan zorla da olsa çıkıp birkaç adım attığımda birinin bana seslendiğini duydum. “Sinemis? İyi misin?” diyerek yanıma koşan Murat hocayı görünce dizlerimde bulduğum son gücü de kaybettim. Yere yeniden yığılmama izin vermeyen Murat hoca beni belimden yakalayıp sınıfa geri götürdü ve ilk sıraya oturttu. “İyi misin Sinemis? Neyin var

