Gül, lavabodaki son su damlasını kurularken derin bir nefes aldı. Bilekleri ağrıyordu ama en azından burayı adam akıllı temizlediğini düşündü. Ancak Çağdaş tam karşısında, kollarını kavuşturmuş, kaşlarını çatarak lavabonun içine bakıyordu. "Hala kirli." Gül, gözlerini devirdi. "Senin gözlerin fazla çalışıyor Çağdaş. Burası pırıl pırıl." Çağdaş, başını iki yana salladı. "Bak, şurada sabun artığı var. Ve şurada bir su damlası." Parmağıyla neredeyse görünmez bir noktayı işaret etti. "Tam anlamıyla temizlemek istiyorsan, en ufak bir leke bile kalmamalı." Gül, derin bir nefes aldı ve içinden ona saldırmamayı dileyerek süngeri yeniden eline aldı. "Tamam, peki, diktatör. Tekrar temizleyeceğim." Tam o sırada Bertuğ elinde kahvesiyle mutfağa döndü. Manzarayı görünce gözlerini kırpıştırdı. "Siz

