Söylediğim sözler, odayı aniden ağırlaştıran bir sessizlikle karşılandı. Kocamın gözlerindeki ifade, bir zamanlar sevgi dolu olan bakışların yerini hüzün ve şaşkınlığın aldığını gösteriyordu. Ardından, derin bir nefes alarak, gözlerini kan çanağına dönmüş halde bana dikti. "Ne saçmalıyorsun sen?" dedi, ses tonundaki endişe ve öfke belirginleşiyordu. "Ne demek soyun?" İçinde bulunduğu duygu karmaşası beden dilinde de belli oluyordu; kasları gerginleşmiş, kaşları çatılmıştı. Bu durumu fazla umursamadan, gayet sakin bir şekilde söylediğimi duydun. Ancak tepkisi beklediğimden çok farklı oldu. Bir anda öfkeyle dolan gözleri, sakinliğimi sarsacak kadar derin bir sinirle parladı. "Sen, sen, sen kafayı mı yemişsin, manyak mısın be adam?" diye bağırdı. Anlatmaya başladı, "Beni ısırdın, daha sonra

