Story By EcSa
author-avatar

EcSa

ABOUTquote
Ben Ecem, 2 çocuk annesiyim. Kitap okuma sevdalısıyım. Kitap okumak benim için ayrı bir tutku. Her kitap ile kendimi başka bir dünyada buluyorum. Kah üzülüyorum, kah sevinçten ağlayacak duruma geliyorum. Bazen de evde kendimce bir iki şey karaladığım da oldu. Ama artık dedim ki vakit, cesaret vakti. Kimse okumasa dahi çık yaz. En azında içinde kalmasın. Denemeden bilemezsin. Ve işte bu bir kaç cümle sayesinde artık buradayım. Yanlışlarım, hatalarım, anlatım bozukluklarım olursa şimdiden affola.
bc
YANLIŞ BEDENLER +18
Updated at Dec 13, 2022, 14:51
Bu kitapta arkadaşlarımın anlattıklarından esinlenmiş bulunmaktayım. Ağırlıklı olarak LGBTI bireyler anlatılacaktır. Cinsellik ve bolca küfür içermektedir. Cinsiyet değiştirenlere veya eş cinsellere karşıt görüşte olanlar lütfen okumasın. YÜKSEL Erkek bedeninde sıkışmış bir kadın. Göksel ablası haricinde, tüm ailesinden baskı görüyor... BAHAR Kadın bedeninde sıkışmış bir erkek. Kendi deyimiyle Baho. Tek çocuk. Anne ve babası onun bir kadın olarak davranmasını istiyor. Kader bu ya; Bahar (Baho), Yüksel ile karşılaşır. Uzun zaman takip eder. Başlarda Yüksel'in durumunu bilmez. Bilmeden aşık olur. Öğrendiğinde ise çok şaşırır. DENİZ Ah Deniz. Kendini kadın zanneder. Fakat hem kadın, hem erkek olduğunu öğrenir. Nasıl mı? Kendisi çift cinsiyetlidir. Hem penisi, hem vajinası bulunmaktadır. Onlar, yanlış bedenlerin içine sıkışmış ruhlardır.
like
bc
GEÇMİŞTEN GELEN KARDEŞLER**TAMAMLANDI!! **
Updated at Dec 3, 2022, 15:48
Ben kendimi tek çocuk sanıyordum. Bir gün hayatımın şokunu yaşadım. Eğer öğretmenim bayılmamış olsa hiçbir zaman öğrenemeyecektim. Eve erken gelince duyduklarımla olduğum yerde dondum, soğuk soğuk terledim. Meğer bir ablam ve bir abim varmış. Şimdi ne zamanı mı? Tabii ki onları bulma zamanı. Alıntı: Naz dönüş yoluna koyulmuştu. Dalgın dalgın ilerliyordu. Eve vardığında okul çantasını sırtından çıkardı, çantasının küçük gözünden anahtarını alıp kapının kilidine taktı ve çevirip kapıyı araladığı sırada içeriden gelen sesler ile donup kaldı. Eli ayağı titriyor, içeri girip girmemekte kararsız kalıyordu. Hem anne ve babasıyla yüzleşmek hem de duymamazlıktan gelip olayı sindirmek istiyordu. Bir müddet daha dinledikten sonra duymazdan gelmeye karar verdi ve kapıyı sessizce kapatıp, evin yakınındaki parka koştu. Daha okulun bitiş saatine çok vardı. Biraz kafasını dinlemek istedi. Yaşının kaldıramayacağı kadar ağır şeyler yaşayan bu kız, şimdi de aynı ağırlıkta bir tartışmaya şahit olmuştu. Tartışma zamanına dönersek. Naz kapıyı araladığında ilk duyduğu kelimeler babasından oldu. Yılmaz, Hamide'ye "sen benden bir kızın olduğunu sakladın, bunu nasıl affedeyim. Önceki evliliğinden olan kızını." diyordu. Ardından Hamide "senin de benden aşağı kalır yanın yok. En azından ben Ayça'yı babasına bıraktım. Beş yaşına kadar da yanındaydım" dedi. Baktım demeye yüzü yoktu. Çünkü çocuk bakamadığı, Naz'ın halinden belliydi. Hamide devam etti "sen ise eski kırığın hamile olduğunu söylediği halde bırakıp gitmişsin. Kızın mı var oğlun mu belli değil. Kim bilir kaç yaşında? Sen hiç düşünüyor musun kendi yaptıklarını? Şimdi gelmiş bana ahkam kesiyorsun. Önce kendine bak" diye bağırıyordu. Yılmaz "ben yaşını da biliyorum, oğlum olduğunu da biliyorum. Asıl mesele, sen bunu nasıl öğrendin? Bu olayı abim bile bilmiyor." diye bağırdı. Hamide ser verip sır vermedi...
like