bc

Platonik

book_age16+
5.2K
FOLLOW
24.8K
READ
spy/agent
kickass heroine
drama
sweet
bxg
serious
mystery
first love
passionate
Neglected
like
intro-logo
Blurb

Yetişkinler için uygundur. +18

Bana olan aşkını itiraf ya da inkâr etmedi. Süslü cümleler de kurmadı. Sadece dudakları nazikçe dudaklarımı kavradı. Öylesine güzel bir histi ki... Bir insan birini sıkılmadan ne kadar öperdi? Ayaz'ın öpücüğünün sonu yok gibiydi.

Zorlamıyor, hırpalamıyor ve almıyordu. Ayaz veriyordu. İstediğim ilgiyi, sevgiyi bana öyle hissettirerek veriyordu ki... Bitti sandığımda dudakları yüzümde, boynumda, göz kapaklarımda dolanıp yeniden dudaklarıma dönüyordu. Sabırla, hevesle öpüyordu. Nazik dokunuşuna karşın çekinerek birkaç kez dudaklarımı oynattım, o kadar! Daha fazlası için çekiniyordum.

Ayaz'ın büyük bir sabırla ne yapmaya çalıştığını kavramıştım. Öpüşmeyi yeni öğreniyordum, gerçekten öpüşmeyi... Öpülmek güzeldi. Onun öpücükleri çok, çok güzeldi. Ama biz öpüşmüyorduk.

Ayaz, sabırla ona karşılık vermemi bekliyordu. Tereddütle dudaklarını kavradım yine. Büyük bir farkındalıkla, tamamen hissederek hareketimi yineledim. Boynumdaki parmakları karmakarışık olmuş kızıl kahve saçlarıma daldı.

Bacaklarım ona daha yakın olacağım bir pozisyon almak için kıpırdanırken ceplerine doldurduğu şeyleri hissedebiliyordum. Dudaklarının baskısı artarken ağzımı araladım ve dilini ağzımda hissedince ürkekçe geri çekilmeye çalıştım. Ensemde duran eli fazla uzaklaşmama izin vermemişti.

“Beni neden öpmüyorsun?” diye sorumu bana sattığında daha cesur davranmaya karar verdim. Daha önce birkaç kez öpüşmüştük. Muhtemelen o zaman da tecrübesiz davranmıştım. Bunu fark etse de benimle alay falan etmemişti. Şimdi de edeceğinden şüpheliydim.

Elleri kalçamı bulduğunda artık kucağında oturuyordum. Alçak tavana değmemek için ona doğru eğilmiştim. Kalçalarımı kavrayıp beni kendine bastırdığında nasıl olduğunu anlamadan inledim. Baş döndürücü bir zevk dalgasına kapılmıştım. Bacaklarımın arasında onu hissettiğimde ürkünce çekilmemem için beni tutmaya devam ederek yeniden öptü. O öptü, ben de yeni zevk dalgalarıyla boğuşmaya başladım. Ürküyordum, ama geri çekilemeyecek kadar da yoldan çıkmıştım. Karnım düğüm düğüm, kanım kaynıyordu. Dünyanın en doğal şeyiymiş gibi benimle nazikçe sevişirken korkularımdan uzaklaşmak kolaydı.

Tişörtümü kavrayıp yukarı ittiğini hissettim ama bu kez refleksime engel olup elini yakalamak yerine omzuna yakın bir yerden kollarını tuttum. Parmaklarım kasılmış, sert kaslarına gömülmüştü ve bundan rahatsız değildi. Aksine gözlerini kısıp bana öyle bir baktı ki...

Parmakları belimi sıkıca kavrayıp yavaşça göbeğime kaydığında dudaklarımdan ikinci bir inilti çıktı. Tepkisiz kalamadı. Benim zayıf sızlanmalarıma karşılık dudaklarımdan kopup boynuma yöneldi. Köprücük kemiğime yakın, hassas bir bölge bulup hafifçe dişledi. Ben aldığım hazla ürperip minik bir itiraz mırıldanana kadar dudakları tüm boynumu dolaştı. Tüm hassas bölgelerimi teker teker onunla birlikte keşfederken düşecekmiş gibi hissediyordum. Ellerimi göğsüne bastırdım.

Tüm ağırlığımla üzerine çökmüştüm ama ağırlığımı hissetmiyormuş gibi rahattı. Göbeğimi okşarken elleri arasında arzudan tutuşmuş bir şekilde kıvranmaya başlamıştım. Utancımın çığlık atan ağzına kirli bir bez parçası sokuşturulup kenara itilmişti.

Ayaz da en az benim kadar heyecanlanmıştı. Yangın yerinde kalmış gibi hissetmeme sebep olacak kadar ısı yayıyordu. Kaslarının kasılıp gevşemesini fark etmek beni daha sağır, daha kör ediyordu.

Ayaz'dan başka her şeye kör, sağır!

Dudakları yeniden yavaşça dudaklarıma yöneldi. Başladığı gibi nazik birkaç dokunuştan sonra içini çekerek başını geriye attı. Elleri sıkıca kalçamda duruyor, kımıldamama izin vermiyordu. Bu durumdan hiç şikayetçi değildim. Güzel ellerinin üzerimde olmasını seviyordum ve sanırım kalçamda olmasını daha çok sevmiştim.

Benimkiyle yarışacak kadar hızlanmış nefesini düzene koymaya çalışırken çaresiz, boğuk ve erkeksi bir inilti kopardı. Beni dağıttığı kadar onu dağıtmıştım. Ardından yutkunurken hareket eden âdem elmasını izlemekse ayrı bir güzeldi. Onu gerçekten beğendiğimi içten içe kabul ettim. İnkâr etmenin gereği yoktu. Ona deli oluyordum.

Ayaz'ın boynu şimdiye kadar gördüğüm en şahane erkek boynu olabilirdi. Tariflemek için şahane kelimesini seçtiğimi fark edince yeniden gülümsedim. Bu kez annemden bir kelime çalmıştım! Annem şu halimi görse ne derdi acaba?

Başını hareket ettirmedi. Uzun kirpiklerini kaldırıp yarı aralık gözleriyle beni süzdü. Ellerim hala göğsündeydi. Bakışlarındaki ateşe karşılık halimi fark ettiğimde kızararak hafifçe kımıldandım. Gözlerini sımsıkı kapatıp acı çekiyor gibi “Kımıldama,” diye soluduğunda taş kesilip kaldım. Neden öyle dediğini fark ettiğimde daha çok kızardım. 0Kalın pantolonu ve ince iç çamaşırıma rağmen tüm kaslarını hissedebiliyordum. Ne yapacağımı bilemeyerek donmuş bir şekilde beklerken gözleri yeniden açıldı. Beni, duruşumu ve yüzümdeki ifadeyi gördüğünde arzuyla kasılmış yüzü yumuşadı. Dudağının kıyısında bir gülümseme gezinip kayboldu.

“Cesur laflar ediyorsun Nehir Hanım,” deyip bir hamle yaptı ve yer değişmemize sebep oldu. “O kadar da cesur sayılmazsın.”

chap-preview
Free preview
Giriş
Senelerce uğrunda gözyaşlarımı tükettiğim adam... Bu gece onun için ağlamamaya yeminliydim. Tükenmiştim. İçimde bir yer, ayaklar altında ezilen çürük meyve gibiydi. Parçalarım toprakla buluşmuş, içime ruhumu örten bir çamur gibi birikmişti. Nefesim kesiliyor, canım yanıyordu. Midem ölü kelebek cesetleriyle doluydu. Gözümden gitmeyen sahne, midemi tekrar ve tekrar isyana sürüklüyordu. Kırmaya korktuğum için kelimelerimi özenle seçtiğim adam incitmişti ya beni; kalbimi bile düşünemez olmuştum. Ben ki yüzümde kocaman bir gülümseme taşırdım kalkan niyetine. Onu o halde gördükten sonra kırılmıştı savunmam. En iyi yaptığım şeyi yapamaz olmuştum. Sahteden gülmeler, neredeyse ölmekle eşti. Bir ay öncesine kadar şanslı olduğumu düşünürdüm. İki yıl önce nişanlanmıştık. Yıllarca deli gibi sevdiğim, köpekler gibi peşinden ayrılmadığım adam sonunda bana ilan-ı aşk etmişti. Bana karşı attığı o tek adım, palyaço gülümsemeleri saçarak etrafta divaneler gibi dans etmeme sebep olmuştu. Sevdiğini söylemesi ise delirtmeye yetmişti. Düşünmeyi bırak. Üzülmek mi, o da ne? Mantık; at çöpe gitsin! İki yıl boyunca evlilik teklifi ile gelmeyince bir şeylerden şüphelenmem gerektiğini biliyordum ama ne yazık ki çoğu şeye olduğu gibi buna da gözlerimi kapatmıştım. Şimdi ise bile bile lades demenin keyfini son hız sürüyordum. Ne keyif ama... Çantamda anahtarlarımı bulmam epeyce zaman aldı. Derin nefesler alarak sabırlı olmaya çalıştım. Aramaya devam etmem gerektiğini biliyordum ama sabrım da ayakta duracak mecalim de kalmamıştı. Çantamı yere çevirip içindekileri döktüm. Yerdeki yığına puslu gözlerle bakarken anahtarımı görmemle sarsak hareketlerle eğildim. Titrek parmaklarım evimin anahtarlarından önce araba anahtarlarına gelince dişlerimi sinirle sıktım. Gelirken defalarca düz bir duvara çarpıp parçalara ayırmak istemiştim kıymetlisini. Belki de uçurumdan yuvarlamalıydım kendimle birlikte... Yapamamıştım, yapmamıştım. Yıllardır araç kullanmamış olmama rağmen sağ salim eve gelmeyi başarmıştım. Ne yazık ki... Acı dişini ruhuma geçirip enerjimi sömürürken ondan almak istediğim bir intikam bile yoktu. Acımı içimde yaşamaktan bıkmıştım ama çığlıklar atmak bana göre değildi. Onun için döktüğüm damlalar bile özeldi. Kıskanırdım, paylaşamazdım. Tabii bu akşamdan önce. Onun için ağlamaya değmezdi, artık değmezdi; yalnızken bile. Zar zor aldığım anahtarımla birlikte, ne tarafa çevireceğime emin olamadığım kilitle bir cenge giriştik. Sonunda kapım açıldığında karanlık koridor boyunca ilerledim. Duvarlar üzerime yıkılıyor, nefesimi kesiyordu sanki. Arkamdan gelmemişti, kendini savunmaya da çalışmamıştı. Muhtemelen bilmediğimi sandığı için yarın sabah gelecekti. Yarın sabah, bu gece bir başkasıyla sevişmemiş gibi gelip bana sarıldığını düşünmek canımı daha çok yaktı. Burada kalamazdım, onu görmeye, söyleyeceği yalanları dinlemeye hazır değildim. Olmayacaktım da. Bir yere gitmek istiyordum, içimdeki ateşe iyi gelecek, soğuk... Neresi bilmiyordum. 

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

SINIR (TÜRKÇE)

read
13.3K
bc

HÜKÜM

read
137.4K
bc

Leyl Tutkusu

read
308.4K
bc

Kalbimin Derininde

read
7.8K
bc

KALP HIRSIZI (Hırsız Serisi-2)

read
6.0K
bc

Ufaklık | Texting

read
1.7K
bc

Yasak İlişki (+18)

read
8.2K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook