Ceza

503 Words
Gamze'nin kafasını bir kez daha toz bezini soktuğu kovaya bastırarak "Bana bak kızım." dedi Aleyna. "Sana beni sinirlendirme demiştim değil mi? Kes sesini işini yap işte. Ne demek sessiz sakin kaldım diye tüm işi bana yüklemek? Eşek başı mıyım lan ben? Ne sanıyorsun sen kendini?” Kafasını zorla da olsa çıkartıp eline aldığı toz bezini Aleyna'nın ağzına tepti Gamze. "Asıl sen beni sinirlendirme. Ya o kitapların tozunu sen alırsın, ya da bu toz bezini yediririm sana." Aleyna ağzına tepkiler toz bezini tükürerek "Bana bak." dedi sinirle. "Ben hakkımı yedirmem anladın mı beni? Ya sen de temizlersin, ya da ben sana yapacağımı bilirim." Tek kaşını kaldırarak "Elinden geleni ardına koyma." dedi Gamze. "Bunu sen istedin." diyerek az önce Gamze'nin kafasını batırdığı kovayı başından aşağı döktükten sonra, saçındaki tokayı kopartırcasına açarak saçlarını dağıttı. Daha sonra da kendi yüzüne okkalı bir tokat atıp, hafiften çizdi. Gamze tokatın sesiyle ona doğru dönüp "Sen ne yapıyorsun?" diye soramadan Aleyna çığlığı basmıştı bile "Imdat!" diye. Bir kaç kişi içeri girerken, Aleyna Gamze'yi kendi üzerine düşürmüştü. Gamze "Bırak!" derken, bir yandan da Aleyna'nın saçlarına dolanan elini çekmeye çalışıyordu. Durum böyle olunca içeri giren bir kaç öğrenci onu Aleyna'nın üzerinden çekmiş ve o sırada müdür bey koca cüssesi ile kapıda belirtmişti. "Neler oluyor burada!" "Hocam," diyerek hıçkıran Aleyna yerden destek alarak ayağa kalktıktan sonra saçlarını arkaya itti. "Ben temizlik için bezi elime aldım." deyip yalandan akıttığı göz yaşlarını sildi. "Sen de temizle dedim ona. Ama elindeki toz bezini benim ağzıma tepti. Sonra ben onu itince kafası üstü suya düştü. Sonra da sen nasıl beni itersin diye suyu üzerime döküp beni dövmeye başladı." Son cümleleri söylerken sesi iyiden iyiye titremişti. Gamze şaşkınlıkla olan biteni izliyordu sadece. O kadar ani olmuştu ki her şey, ne diyeceğini bile kestiremiyordu. Oyuncunun önde gideniyim bu kız. Br şey soylese de inandiramazdi ki. Yalan söyleyemezdi o bir kere. "Gamze!" Müdürün seslenmesiyle kendine gelerek gözünü önce ona sonra Aleyna'ya çevirdi. Aleyna şeytani bir şekilde gülerek ona bakıyordu. "Hocam bu kız.." "Kes sesini!" diye gürleyen müdürün sesiyle konuşmasını bile tamamlayamamıştı. "Kızı ne hale getirmişsin, bir de yaptıklarını mı savunacaksın? Aleyna kızım sen evine git." Sinirle Gamze'ye döndü sonra. "Sana gelince.. Bu gün. Bu kütüphaneyi tertemiz yapacaksın. Tek başına." Gamze'nin "Ama hocam..." demesine kalmadan müdür çıkıp gitmişti bile. Aleyna gülerek ona doğru yaklaşıp, eğilerek yerde duran toz bezini alarak alaya eline verdi. "Ben sana hakkımı yedirmem demiştim. Kusura bakma ama, hak ettin." Aleyna dışarı çıkarken, arkasında bıraktığı Gamze'nin öldüresiye bakışlarından bi haberdi. Haberi olmadığı bir diğer şey de, ezeli bir düşman edinmiş olmasıydı. Ama çok da sorun değildi. Düşmanlarını dostlarından daha çok severdi Aleyna. En azından samimi olduklarından emin oluyordu, arkadaşım diyenlerin aksine. Arkadaşlarını sevmiyor değildi, lakin çok samimiyetten pek de haz etmezdi. Samimiyet kelimesinin kendisini sevmezdi bir kere. Yapmacık geliyordu o kelime ona. Bunu etrafındakilere de belli etmekten feri kalmıyordu her seferinde. Onu sevenler alışmıştı ona. E sevmeyenler alışmasa da olurdu. İhtiyacı yoktu zaten hayatında olandan daha fazlasına hiç bir zaman. Nefret çok daha güzel bir duyguydu. Hayatında sevdiklerinden çok nefret ettiklerinin olmasıydı belki de böyle düşünmesinin sebebi. Bilmiyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD