bc

Cadı Ateşi

book_age16+
1.9K
FOLLOW
6.7K
READ
dark
badboy
badgirl
comedy
bxg
evil
victorian
supernature earth
virgin
spiritual
like
intro-logo
Blurb

+18!!!

Beyaz dişlerini göstererek gülümsediğinde kendi düşüncelerim aklımda kalıcı hasar oluştuğunun en büyük kanıtıydı. ''Dişlerimi öpmek istiyorsun ha?'' diyen Phill, ufak keskin bir kahkaha attıktan sonra dudağını dudağıma yapıştırdı. Dili ağzımın içinde dolanıp en sonunda dilimle buluştuğunda hissettiğim şey kesinlikle acı değildi. Zevkten ölünüyorsa şimdiden çiçekleri hazırlayın...

Dudaklarını ağzımdan çekmeden beni yere uzattığında yüzünü avuçlayan ellerimden kurtuldu. Boynuma doğru kaydığında başımı yana çevirip öpmesi için ona sunduğum fırsatı es geçti. Dudakları göğsümde gezinmeye başladığında dudağımı ısırıp sesimi çıkartmamaya çalışsam da elleri ve dili de devreye girdiğinde pek de başarılı olamamıştım. Kalbimin deli çırpınışlarına güzel kokusunun hiç faydası olmuyordu. Derin bir nefes aldığımda bal kokusunun içime dolup taştığı dakikalar başladı tekrar. Her nefesimde kokusu içime doluyor beni fena halde sarhoş ediyordu. Ellerinin değip geçtiği her yeri diliyle dolaşıyor ufak ısırıklarla içimde dolanan kanın akışını bozuyordu. Tüm kanımın yön değiştirip ona doğru yol almaya başladığını hissedebiliyordum. Yıllarca ondan uzak kalmama sebep olan lanet inadıma küfürler ediyordum.

''Bebeğim?'' diyen Phill, bana yaptığı zevkli işkenceye mola vermiş yanan gözlerini benimkilere çevirmişti. Onun gözlerinde kendi gözlerimi gördüğümde dudağım kıvrıldı. İlk defa onun gözlerinde yanmıştım, ilk defa onun dudaklarıyla kavrulmuştum, şimdi onun ellerinde dağılıp buharlaşıyordum. Duyularım fena damıtılmıştı. Olabilecek en sek haliyle masaya konmuş sarhoş etmeyi bekleyen skoç gibiydim. Ona verecek bir cevabım yoktu sadece bana dokunsun istiyordum. ''Tenim tenine değsin, terim terine karışsın, kokusu kokuma bulaşsın istiyorum.'' diye düşünürken dudakları az önceki yerine dönüp kaldığı yerden devam ettiğinde gözlerimi kapadım. Cevabıma gerek duymamıştı çünkü aklımda bağırıyordum resmen ona. ''Dokunsana bana.'' diyordum resmen. Ezberle tenimi. Parmaklarının derimde ezmediği tek bir nokta kalmasın istiyordum. Belim yukarı doğru kıvrılırken göğsüm kendiliğinden ona doğru yükseliyordu. Bir eli ile beni destekleyip göğsümün altına kaymasıyla ağzımdan benim bile anlamadığım birkaç kelime çıktı.

''Efendim?''

Dişimin arasından ''Durma.'' dediğimde kısık gülüşü bile sinirlerimi bozmaya yetmemişti çünkü dudakları göbeğime geçmişti. Diliyle tenimde değdiği her noktada ayrı bir yangın çıkartıp bal kokuşu isini çevreye yayıyordu. Göbeğimde yalayıp emmediği bir yerim kalmayınca belimin yanındaki boşluğa kaydı. Diliyle ve eliyle beni şekillendirmeye devam ederken ellerimi omzuna yerleştirdim. Ben kildim o da en iyisinden bir sanatçı. Elleriyle dağılmış çamuru yeniden şekillendiren bir sanatçı gibi tenimde nazikçe dolaşıyordu. Dilinin tüy gibi dokunuşlarına inat kavrayışı sıkıydı. Parmakları derimde dokunup kavradığı her yeri sahipleniyor ele geçiriyor imzasını atıyor ve başka yerleri fethetmeye gidiyordu.

Gözlerimi daha da sıkıp kafamdaki zonklamayı, kulağımdaki uğuldamayı bastırmaya çalışırken dili göbeğim ile bacağım arasındaki çukura indi. Dili ve dudakları çukurda oyalanırken eli oradan daha aşağıya kaydığında panikle elini tutmaya çalıştım ama izin vermedi. Eliyle nazikçe bacaklarımı iki yana itti. Merakla ne yapacağını anlamaya çalışırken bacağımın iç tarafına, bu kadar hassas olduğunda haberim olmayan yere, dudağını yapıştırdı. Dokunuşuyla zaten deli gibi atan kalbim kendine has bir tempoya kavuştu. Atış sesi kulağımda zamanı ileri saran bir saat gibi seri bir şekilde dönüp durmaya başlamıştı. Saat tıklamaları ile karışan sık nefesim ufak öpücükler bırakarak diğer tarafa geçtiğinde kesilir gibi oldu. Dizlerimdeki titremeye şaşırmamıştım. Sadece dizlerim değil tüm vücudum titriyordu sanki. Gördüğüm görüntü ile utancım gün yüzüne çıkarken Phill'in başını ittirmek için elimi saçlarına götürdüm. Saçlarının yumuşak telleri parmaklarımdan kayıyordu.

''Phill,'' dediğimde ağzımdan buhar çıkmamasına şaşırmıştım. Önce yanıyorum diyordum ya... Şimdi buharlaşıyorum. Yıllardır içimdekileri önce dondurmuş sonra taşlaştırmıştım. Dudakları göbeğimden aşağıya kaydığında taştan kabuğum kırılmış, eritilmiş yavaş yavaş buharlaşan bir buz kütlesine dönüştüm. Kendimi bir bağımlı gibi hissetmeye başlamıştım. Önce ufak dozlarla uyuşturucu verilmiş sonrasında aşırı doz için yalvaran bir keş gibi. Dokunuşları aklımı, sinirlerimi uyuşturan en bana özel bir uyuşturucuydu sanki.

''Phill...'' diye yineledim ama cevap vermek yerine bacağımın içinde tutup öptüğü hassas noktayı dişleyip yaladığı için cevap vermedi.

''Yapma.'' derken başını itmeye çalışmam işe yaramadı. Öpülmedik yerim kalmadı derken orayı da öpeceğini düşünmemiştim açıkçası. Dudakları, dili ve elleri ile daha önce es geçtiği yeri esir ederken parmaklarım saçlarını kavradı.

chap-preview
Free preview
Giriş
Shellmina Hallmack : Cadı kelimesinin hakkını mecazi ve gerçek anlamda tam olarak veren bir kadın! Huysuz, sinirli, sabırsız, mükemmeliyetçi, çok konuşan, işinin ehli, realist, şüpheci, pimpirikli, inatçı ama hepsinden önemlisi tam bir erkek düşmanı! Renkli fiziki yapısı, genç ve neşeli görüntüsü sizi aldatmasın. 14. yüzyılın sonlarında hayata geldi kendileri. Bildiniz cadımız epeyce uzun yaşıyor. O bir hedgewitch. Yani gücünü doğadan ve bitkilerden alan bir cadı. Aynı zamanda bir Münzevi cadı. Yani, hiç bir cadı konseyine veya kurula bağlı değil. Her zaman yalnız çalışır. ''Tek dostum yine benden başkası değil'' sözünü sonuna kadar savunur. Erkeklere asla güvenmez. Aslında kimseye güvenmez ve yakınlık kurmaz. Daima tek başınadır. Tek başına ayakta kalmasının sebebi ise Kraliçe Hedgewitch'in kızı olmasına bağlanır. Yaşayan en güçlü doğal cadıdır. Şimdiye kadar duyulmuş ne kadar güçlü büyü ve iksir varsa hepsi onun kazanında can bulmuştur. Orta çağdaki cadı avından kurtulup 21. yüzyıla kadar gelebilmesini bu gücüne borçludur. Philippe Louis Amoureux : O bir egoist! O erkek egemenliğine inanan bir prens! Her zaman hükmetmeye ve karşısındakinin diz çökmesine alışmış bir Ejder! O bir diktatör! Alev ejderlerinin gelecekteki kralı. Tabii ki babası vefat ettikten sonra. Yüz yıllardır tek hedefi, o ukala, güzel cadı bozuntusuna egemenliğini kabul ettirmek. Gücünü ona kanıtlamak. Shellmi'ye boyun eğdirmek! Ona bir Ejderin Ateşini tattırmak! Her anlamda! Görmeyi en çok arzuladığı ikinci şey kucağında minik ejderler taşıyan Shellmi'nin tahtına çıktığında dizinin dibinde oturan narin ve uysal görüntüsü! Ah evet Phill bir hayalperest! Shellmi koca kuyruklu bir ejdere pabuç bırakacak bir cadı değil çünkü! Hadi bakalım Shellmi bu burnundan soluyan kızgın ejdere aşık olup boyun eğecek mi, yoksa ejderhamız sonunda pes edip onun önünde diz mi çökecek?

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

Vampir Ve Mafya 2

read
1.6K
bc

Mafyanın Barbi Bebeği

read
118.8K
bc

YERALTI KRALİÇESİ +18

read
18.8K
bc

Mafyanın Namusu

read
98.0K
bc

Kaybolan Hisler +16

read
5.2K
bc

Kehribar Lisesi

read
3.3K
bc

Kedicik

read
5.2K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook