bc

Gözyaşı Gecesi Garip Bir Töre Hikayesi

book_age16+
8.7K
FOLLOW
46.3K
READ
fated
second chance
drama
tragedy
realistic earth
others
enimies to lovers
first love
spiritual
like
intro-logo
Blurb

Bir ailenin , bir anda hayatı nasıl değişir bir fikriniz var mı?

İzmir gibi bir şehirde doğup büyümüş olan bir kız , sadece kardeşlerinin canı için kendini bile bile ateşe nasıl atar bilir misiniz? Bir hata yüzünden istediği kızdan vazgeçmek zorunda kalan bir ağa.

O ağaya kurban giden bir abla.

Şehirde doğup büyümüş , ama kardeşi için kendini bir anda Mardin'in en büyük aşiretinin hanımı olarak bulmuş güzeller güzeli İpek.

Ona bu hayatı zehir etmeye yemin etmiş genç , kudretli Azat.

Bazen öfkemize yenilip büyük konuşuruz ya unuttuğumuz bir şey var. 'Ateşle barut yan yana durmaz' der atalarımız. Duramadılar , yanmaktan kaçamadılar tükürdüğünü yalamakta zordur , gururundan vazgeçip affetmekte. Bakalım bu iki deli yürek neler yaşayacak hep birlikte görelim.

chap-preview
Free preview
Başlangıç.
İyi okumalar dilerim... İpek kızdan anlatım... Başlangıç... O kadar yoğun bir tempoda çalışıyordum ki çalan telefonumun çalışma arkadaşımın beni dürtmesi ile fark edebildim. Telefona baktığım da annemin aradığını görerek telaşla telefonu açıp "efendim annem" dedim. Telefonun ucundan "kızım çabuk eve gel , bu oğlan beni öldürecek" dedi. Gözlerimi kapatıp derince nefes alarak "ne oldu annem ? Yine ne yaptı Sedat ?" diye sordum. Ama sormaz olaydım , duyduklarımla şoka uğradım. Annem hıçkırarak "kızım sevdiği kızı kaçırmış. Kızım Mardin'den kız kaçırmış hem de aşiret kızı" dediği an kaynar sular döküldü başımdan aşağı. Biz ne yapacağız bundan sonra ? Telaşla yerimden kalkıp "anne patrondan izin alıp hemen geliyorum" dedim. Telefonu acele ile kapatıp hemen patronum Mehmet beyin odasına gittim. Kapıda yine derince nefes aldıktan sonra birkaç kez tıklattırıp odaya girdim. Mehmet bey şaşkın gözlerle "gel demedim İpek" dediğin de mahcupça "Mehmet bey kusura bakmayın ailesel bir durum var erken çıkmak için izin isteyecektim" dedim. Mehmet bey masasından kalkıp karşımda durunca iyice tedirgin oldum. Bu aralar kardeşim yüzünden fazlasıyla işten izin almıştım. Mehmet bey derince nefes alıp "bu hafta yetişmesi gereken sekiz adet kitap vardı , fakat sadece üçü yetişmiş. İpek anlıyorum hayatın fazlasıyla zor ama bu son izin, hafta sonu da fazladan mesai yapar aradaki açığı kapatırsın şimdi hiçbir şey söylemeden çık" dedi. Patronum bunları dile getirirken gözyaşlarımı tutamamıştım. Fazlasıyla utanç verici bir olaydı. Sessizce odadan çıkıp hemen masama geçtim. Mesai arkadaşım Gonca'ya bakıp "canım özür dilerim yine Sedat'la ilgili bir durum var bu olayı çözmem gerekiyor. Hafta sonu burada olacağım söz senin kalan işlerini de ben yapacağım" dedim. Gonca ayaklanıp sıkıca bana sarıldıktan sonra "sakın dert etme beni , sen ağlama yeter canım benim" diyerek sırtımı sıvazladı. Zoraki gülümseyerek "sal Gonca oyalanmadan çıkayım hemen" dedim. Oda beni başı ile onaylayıp yayın evinden uğurladı. Alsancak'ta olan yayın evinden hızla çıkıp sahile doğru koşar adım yürüdüm. Boş bir taksi bulup hemen kapısına tutup "acil" dedim. Taksici aracı hemen çalıştırıp "neresi kardeşim?" diye sorunca "Bayraklı" dedim. Yol akıp giderken sadece annem söyledikleri yankılanıyordu beynimin içinde. Sedat nasıl böyle bir şey yapar? Nasıl beni annemi düşünmeden bu kadar tehlikeli bir yola başvurur. Sıkıntı ile derince bir nefes alıp eve varmayı bekledim. Bayraklıya giriş yaptığımızda taksiciye evi tarif edip kapının önünde durdurdum. Ücretini ödeyip hızla araçtan inip evin bahçesinden içeri girdim. Kalbim ağzımda atıyordu resmen. Biz İzmir gibi bir şehide doğup büyümüştük. Doğudan kız kaçırmak ne demek? Allah'a sığınıp ondan yardım dileyerek evin kapısını açıp içeri girdim. Sanki ölüm sessizliği çökmüştü eve buz gibi ve fırtına öncesi insanın ruhunu tedirgin eden sessizlik. Ayakkabılarımı çıkartıp seri adımlarla salona girdiğim de annemin dizinde ağlayarak yatan güzeller güzeli bir kız gördüm. Sedat daha önce fotoğrafını göstermişti ama , bu karşımdaki kız fotoğraftakinden çok daha güzeldi. Özellikle yem yeşil gözleri. Derince nefes alıp "Heval" diye seslendim. Salonda oturan herkesin gözleri beni bulunca Heval'de annemin dizinden kalkıp gözyaşları ile "abla bittik biz" diyerek boynuma atladı. Annem sessizce ağlarken Sedat'ta kızarmış gözlerle gözlerimin içine bakıyordu. Kollarımda yaprak gibi titreyerek ağlayan bu küçük kızı daha çok sarmalayıp "hiçbir şey olmayacak bana güven" dedim. Neler olduğuyla alakalı hiçbir fikrim yok ama yine de onların gözlerin de yaş görmek istemiyorum. Hep birlikte salonda oturup birbirimizin gözlerinin içine bakmaya başlamıştık. Artık bu anlamsız sessizlikten sıkılıp "biri neler olduğunu anlatacak mı artık?" diye sordum. Annemin ağzını bıçak açmazken Heval "abla abim bir kız seviyordu Karaoğlu aşiretinin kızı Rojin. Abim kızı isteyecekti ama beni de kardeşine vermek şartıyla. Yani anlayacağın BERDEL olacaktı. Ama abla ben Sedat'ı çok seviyorum , oda beni sen zaten biliyorsun durumumuzu. Bu konuyu Sedat'a anlattığım da durmadı dün gece gelip kaçırdı beni. Bu gün öğleden sonra burada bulduk kendimizi. Annem aradı abla burada olduğumuzu biliyorlar ve gelmeli çokta zor değil. Abla bunu bedeli ya ölüm ya da berdel" dedi. Dikkat ile dinledim anlattığı her şeyi. Bizler batıda büyümüş olan insanlar bu durumu anlamakta fazlasıyla zorlanırız. Gözlerimi kapatıp derince nefes aldım , öyle bir ateşin ortasına düşmüştük ki , o kadar büyük kültür farklılıkları vardı ki nasıl kalkacaktık bu durumun altından hiçbir fikrim yoktu. Ayrıca bu devirde berdel nedir ya ? Bir kız , başka bir aşka kurban edilecek kadar değersiz mi? Bir evlat bu kadar kolay yetişmiyorken nasıl olur da sevmediği biri ile sadece başka bir sevda yaşansın diye yok edilirdi ki bir çiçek? Aklım hiçbir zaman bu kavramı anlamayacak. Oturduğum koltuktan ayaklanıp "ölüm yasak size bunu unutmayın. Ben ölürüm ama kardeşlerim yaşar" diyerek mutfağa attım kendimi. En iyisi bir çay yapmak , biraz içimiz ısınsın. Mutfakta biraz oyalandıktan sonra kapı kırılırcasına çalmaya başladı. İlk kez kapımız bu şekilde çalınıyordu ve bu fazlasıyla ürkütücüydü. Derince nefes alıp salona geçtim. Gördüğüm manzaraya gülsem mi ağlasam mı ? Yemin ediyorum bilemedim. Heval ve Sedat annemin arkasına saklanmış , annem se kadın iki gözü iki çeşme ağlıyor. Annemin gözlerinin içine bakıp "başını dik tut ve o gözyaşlarını sil hemen. Gelenler dünürlerimiz anne" diyerek hole yürüyüp kapıyı açtım. Açmamla eli havada kalan adam öfke ile gözlerimin içine bakıp "nerede o it kardeşin ?" diye sordu. Bu soru ise kaşlarım çatılarak yanın da gözü yaşlı olan kadına baktım. Tebessüm ederek "hoş geldiniz teyzecim" diyerek elimi ona uzattım. Kadın elini uzattığın da eğilip elini öpüp anlıma koydum. Kadın bir anda boynuma atlayıp kulağıma fısıldayarak "kızıma bir şey olmasın " dedi. Bedeni gibi yüreği de titreyen annenin sırtını sıvazlayıp "başımın üzerin de yeriniz var teyzecim buyurun ayakta kalmayın" dedim. Dedim ama yanındaki adam bizi aşıp bir hışımla evin içine girdi. Bizde birbirimizden ayrılıp içeri girdiğimiz de Sedat annem ve Heval'i arkasına almış ona silah doğrultan adamın karşısın da dimdik duruyordu. Adının Azat olduğunu daha öncede Heval'den öğrendiğim adamın tam önüne dikilip "o silahını hemen indir" dedim. Öfkeli kahverengi irisleri , siyah irislerimle buluşunca "o it kardeşin ve ona kaçan kardeşim ölecek. Namusumuza leke sürdü , başımızı öne eğdi" dedi. Öfkeyle "hangi namus , sen sevdiğinle evleneceksin diye kardeşini harcamaya utanmayan adam mı namustan bahsediyorsun ?" diye sordum. Karşımdaki adam ilk afallasa da kardeşime doğrulttuğu silahı bu sefer benim iki kaşımın ortasına doğrultmuştu. Alaylı bir ifade ile "olmadı Azat ağa. Bak sizin toprakları bilmeyiz doğrudur ama suçu olmayan bir kadın kafasından değil" diyerek bir adım atıp elimi başıma doğrulttuğu silaha götürüp yavaşça kalbimin üzerine çekere "bak tam buradan vurulur" dedim. Azat kan çanağına dönmüş gözleri ile gözlerime bakarken "unutma Azat Ağa , ben ölürüm ama kardeşlerim yaşayacak" dedim. Hala daha ifadesiz duran adamın yüzüne bakmaya tahammül edemeyerek arkamı döndüm. Sedat'a bakıp "hemen evleneceksiniz , hiç beklemeden. İnsanlar haklı bu işler böyle olmaz her şey usulüne göre olacak" dedim. Yanımda hala daha ağlayan kadın "kızım bu iş bir tek yolla düzelir. Berdel olacak" dedi. Şaşkınca kadını yüzüne bakıp "nasıl anlayamadım ?" diye sordum. Bu sefer Azat Ağa "bunda anlamayacak bir şey yok kardeşin kardeşi kaçırdı onlar evlenecek. Sende benimle evleneceksin yoksa ikisini de şimdi öldürürüm" dedi. Sedat'a baktığım da öfke ile Azat'a bakıyordu , Heval desen bayılacak durumdaydı , annem o kadar çok ağlamıştı ki derince nefes alıp "ne ağlıyorsun be Semra sultan fenamı , hem oğlun evleniyor hem ben. Hep söylüyordun kaç yaşına geldin evlen artık torun sevmek istiyorum diye bak evleniyoruz" dedim. Annem ağlayarak boynuma sarıldığın da "ağlama anam , ağlama kıyama senin o güzel gözlerine. Babam burada olsaydı yaşasaydı Sedat'ın da benim de canıma okurdu seni bu kadar üzdük diye" dedim. Zormuş babasız evde hayat sürmek , o evin en büyük evladı olmak çok zormuş. Biz iki kardeş bu güne kadar çarkı çevirdik ama sevda denilen illete yenildik. Ben Azat'a kızıyordum ama ben de kardeşim için feda ettim kendimi. Olsun ne yapalım , onun acısını yaşamaktansa , sevdiğinden ayrılıp gözyaşını görmektense , bu güzel kızın sevmediği bir adamla evlenip hayatını mahvetmesindense ben razıyım olsun. Azat kulağıma eğilip "hayatını cehenneme çevireceğim bunu sakın unutma" dedi. Bakışlarımı gözlerine diktiğim de ufacık bir şey aradım , sadece küçücük merhamet ama bir nokta kadar bile göremedim. Bu sefer ben onun burnunun ucuna kadar girip dudaklarının üzerine doğru "dikkat et o cehennemde beni yakacağına , kendin yanma" dedim. Her genç kız bir masal yaşamak ister , rüya gibi bir aşk , huzurlu bir yuva hayal eder. Ben masal yerine kabusları yaşayacağım cehennem hayatıma ilk adımımı bu gece bu garip töre hikayesine evet diyerek gerçekleştirdim...

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

41 Günlük AŞK Güncellemesi

read
39.8K
bc

Sokak Dövüşçüsü

read
3.9K
bc

Helalim

read
2.4K
bc

Yıldızlar Sönerken | Türkçe

read
3.1K
bc

Gençlik Ateşi 'UNUTAMIYORUM '

read
1.2K
bc

SENDE BENİ BIRAKMA

read
8.0K
bc

Ay'a Tutkun Bir Güneş

read
1.2K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook