SEVGİLİM

1203 Words
Duru******: SENI ADİ PİSLİK! PİS DÜZAMBAZ Duru*****: Inşallah misafirlikte ishal olursun da kalırsın öyle popiş gibi! Duru******: Hayvanat! Ayı Ardabeydiceksiniz: WPDOSKXJWODKXJRFJFISJCNSOXNDNDJCIDISXIDISKXJSJXJSJ Ardabeydiceksiniz: şükür sonunda tepki verebildin Ardabeydiceksiniz: eee tabii ilk öpücüğünün benim gibi bir şahisere kaptırdığın için kendini çok şanslı hissediyor olmalısın. Duru*****: ilk öpücüğüm olduğu ne malûm? Ardabeydiceksiniz: nasıl ya? Duru*****: Ardabeydiceksiniz: LAN VARYA Ardabeydiceksiniz: IMM NEYSE SAKİNİM Ardabeydiceksiniz: bu şanlı orospu kim acaba? Duru*****: sanne lan dümbelek Ardabeydiceksiniz: ayıb ediyon ama Duru******: Kes Ardabeydiceksiniz: ilk öpücüğünü o ç*ksüze mi verdin? Duru*****:  ¿¿ Ardabeydiceksiniz: Bugün markette konuştuğun çocuğu bahsediyorum Duru*****: heee evet ona verdim Duru*****: cevap versene Duru*****: s*ktir! Gerçek değil! Duru*****: Inşallah düşündüğüm şeyi yapmamışsıbdır Aceleyle evden çıkıp Arda'nın evine doğru yürümeye başladım. Ben hızla giderken Arda'nın, Faruk'u tehdit ettiğini görmem ile yanına koştum. "Arda? Ne yapıyorsun?" Omuz silkti ve "Hiiç kardeşe burun ameliyati yapıyorum" dediğinde gözlerimi devirip kolunu  çekmeye çalıştım. "Ya bıraksana çocuğu manyak!" Diye cırlayınca yüzünü buruşturarak "Tek şartım var" dedi. "Neymiş?" "Benimle gel" Itiraz edecekken Faruk'un içler acısı yüzünü görüp başımı salladım. Memnuniyetle gülümsedi, ardından elimi tutarak yürümeye başladı. Elimi tuttu. Tuttu elimi. Bi' sıcakladım ben ya... Her zaman ki gibi parka gelip, beni bir ağaç kavuğunun önüne otutturdu. "Ne yapıyorsun?" "Bekle" Ağacın arkasından bir paket çıkartıp bana verdi. Paketten anladığım kadarıyla pastaydı. Şaşkınlıkla "Pasta?" Dediğimde "Ellerimle açtım" dedi. Gülerek "Ama pasta açılmaz ki. " deyince burnumun ucuna vurup "Alırken cüzdanımı açtım" dedi. Kahkaha attım. "Nereden çıktı bu?" Omuz silkip, "Çağla sevdiğini söylemişti. Hem belki yumuşarsın" dedi masumca. Kaşlarımı çatarak pastayı kucağına sertçe bıraktım ve ayağa kalktım. "Ben yumuşatıcı mıyım lan horoz bibiği?!  Nah yumuşarım!" Evet. İkizler burcu olduğum doğruydu. Duru: Kanka sana işim düştü Çağla: söyle hemen, şu an Kenan'ı takipteyim Çağla: bir şıllığa gülüyor Çağla: kankana derdini anlat, hapise girmeden işini halledeeem Duru: Aslanım beee Duru: Şimdi şöyle; Duru: Büyük ihtimalle Arda, benim neleri sevdiğimi vs. soracak. Sende... Çağla: Anladım Kanka Çağla: O iş bende "Ayayayay bu hamile halimle bile iş yaptırıyor bana! Hayırsız evlat!" Annemin söylemelerine göz devirerek ayağa kalktım. "Babam sana yardımcı alalım demişti" dediğimde kaşlarını çatıp "Olmaz" dedi kesin bir dille. "Neden?" "Evime başkasını almam ben!" Gıcıkça gülümseyerek "Sen babamı kıskandığını söylesene anniş" deyince kolumu mıncırdı, çığlık atıp kolumu ovuşturdum. "Acıdı yahu... " "Ben o yaşlı bunağın nesini kıskanayım" Evet. Annem ile babam kavgalıydı. Sebebi ise; Annem geçenlerde bir karınca öldürmüştü ve hormonlardan dolayı hüngür hüngür ağlayarak karıncayı toprağa gömmüştü. Babam bunu duyduğunda anneme kızmış, ağlamaması gerektiğini söylemişti. E hâl böyle olunca da annem babama "Nemrut herif! Gelme eve! Sen bebeğimizi de öldürürsün sonra da abartma dersin yaşlı bunak seni" diye çığlık çığlığa bağırmıştı. Onların bu halini hatırlayıp kıkırdadım. Annem ise sanki anlamış gibi vilada sopası ile popoma vurdu. "Sende defol evden" Annem beni dışarı atınca öylece kaldım. Baba annemi neden hamile bıraktın ya...  Söylene söylene gidiyordum. Telefonum da içeride kalmıştı. Çağla evde de değildi. Oofffoff. Bir anda koluma atılan omuzla sıçradım. Arda! Bu çocuğun evi yok muydu? "Arda?" Cevap vermedi. "Senin evin yok mu?" Cevap vermedi. "Ya cevap versene" Bir anda yanımızda ki ağaca yaslanmış bir şekilde bulununca gözlerimi kırpıştırdım. "Bak kızım otobüste arkadan inin yazıyordu, ben önden indim. Kötüyüm ben üzerim seni" deyince anlamaz bir şekilde bakmaya devam ettim. Ardından ne olduğu aklıma geldi. Çağla planımızı başlatmıştı, ve büyük ihtimalle benim böyle tarz çocuklardan hoşlandığımı söylemişti. Ki ben böyle tiplerden nefret ederdim. Bana bakıp "Düşmedin mi?" Diye sorduğunda gözüme o kadar masum görünüyordu ki...  Başımı iki yana salladım. Boğazını temizleyerek sesini sertleşmeye çalıştırdı. "Çimlere basmayın yazan yerde çimlere de basarım ha" İyice yaklaşıp dibime girdi. "Paketlerde burada açınız yazan erden değil diğer taraftan açarım. Bunu da unutma" "Balığın yanında yoğurt yerim, ben tehlikeliyim diyorum" Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Rolüme hazırlanmak için kaşlarımı çatarak yanağına tokat attım. "Hayvan herif, yumuşayacakmışım bir de! Gel beni döv diyorsun illa!" Duru: Kanka sana işim düştü Çağla: söyle hemen, şu an Kenan'ı takipteyim Çağla: bir şıllığa gülüyor Çağla: kankana derdini anlat, hapise girmeden işini halledeeem Duru: Aslanım beee Duru: Şimdi şöyle; Duru: Büyük ihtimalle Arda, benim neleri sevdiğimi vs. soracak. Sende... Çağla: Anladım Kanka Çağla: O iş bende "Ayayayay bu hamile halimle bile iş yaptırıyor bana! Hayırsız evlat!" Annemin söylemelerine göz devirerek ayağa kalktım. "Babam sana yardımcı alalım demişti" dediğimde kaşlarını çatıp "Olmaz" dedi kesin bir dille. "Neden?" "Evime başkasını almam ben!" Gıcıkça gülümseyerek "Sen babamı kıskandığını söylesene anniş" deyince kolumu mıncırdı, çığlık atıp kolumu ovuşturdum. "Acıdı yahu... " "Ben o yaşlı bunağın nesini kıskanayım" Evet. Annem ile babam kavgalıydı. Sebebi ise; Annem geçenlerde bir karınca öldürmüştü ve hormonlardan dolayı hüngür hüngür ağlayarak karıncayı toprağa gömmüştü. Babam bunu duyduğunda anneme kızmış, ağlamaması gerektiğini söylemişti. E hâl böyle olunca da annem babama "Nemrut herif! Gelme eve! Sen bebeğimizi de öldürürsün sonra da abartma dersin yaşlı bunak seni" diye çığlık çığlığa bağırmıştı. Onların bu halini hatırlayıp kıkırdadım. Annem ise sanki anlamış gibi vilada sopası ile popoma vurdu. "Sende defol evden" Annem beni dışarı atınca öylece kaldım. Baba annemi neden hamile bıraktın ya...  Söylene söylene gidiyordum. Telefonum da içeride kalmıştı. Çağla evde de değildi. Oofffoff. Bir anda koluma atılan omuzla sıçradım. Arda! Bu çocuğun evi yok muydu? "Arda?" Cevap vermedi. "Senin evin yok mu?" Cevap vermedi. "Ya cevap versene" Bir anda yanımızda ki ağaca yaslanmış bir şekilde bulununca gözlerimi kırpıştırdım. "Bak kızım otobüste arkadan inin yazıyordu, ben önden indim. Kötüyüm ben üzerim seni" deyince anlamaz bir şekilde bakmaya devam ettim. Ardından ne olduğu aklıma geldi. Çağla planımızı başlatmıştı, ve büyük ihtimalle benim böyle tarz çocuklardan hoşlandığımı söylemişti. Ki ben böyle tiplerden nefret ederdim. Bana bakıp "Düşmedin mi?" Diye sorduğunda gözüme o kadar masum görünüyordu ki...  Başımı iki yana salladım. Boğazını temizleyerek sesini sertleşmeye çalıştırdı. "Çimlere basmayın yazan yerde çimlere de basarım ha" İyice yaklaşıp dibime girdi. "Paketlerde burada açınız yazan erden değil diğer taraftan açarım. Bunu da unutma" "Balığın yanında yoğurt yerim, ben tehlikeliyim diyorum" Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Rolüme hazırlanmak için kaşlarımı çatarak yanağına tokat attım. "Hayvan herif, yumuşayacakmışım bir de! Gel beni döv diyorsun illa!" "Ay ay doğuruyorum!" Diye çığıran annemle yataktan fırladım. Koşarak annemin odasına gidince, gördüğüm şeyle kalakaldım. Babam bayılmıştı... "Anne ne oluyor yahu?!" Annem dudak bükerek yerde yatan babama baktı. "Numara yapayım dedim, adam bayıldı..." Güldüm. Annem bana kızgın bakış atmaya çalışsa da yerde yatak babama bakıp o da güldü. Babam birazcık ayılmaya başladığında ona baktık. "Çocuk... " dedi. "Bebek... " "Doğuyor..." bir anda ayağa kalkıp bağırarak yatakta oturan annemi kucağına aldı. "Teyteyteytey anne oluyorum, aman baba oluyorum" diyerek merdivenlerden annemle koşan babama bakıp gözlerimi devirdim. Heyecandan kafayı yemişti. "Baba ama şey," diye açıklayacaktım ki izin vermeden terliklerini giyip dışarı arabaya koştu. Bende gözlerimi devirerek odama gidip, yatağa atladım. Anlaması biraz uzun sürecekti, ama olsundu. Sonuçta uyarmaya çalışmıştık değil mi? Ardabeydiceksiniz: Benim bildiğim DFC bu değil! Duru ona beğeni vermedi diye kendine zarar veren değil! Duru onu sevmedi diye bileklerini kesen değil! Hani diyorsun ya DFC, Duru değişti diye? Asıl sen değiştin DFC! Güçlü olucaz DFC! Benim bildiğim DFC bu! Ardabeydiceksiniz: Arka fonda samanyolu müziği* Duru*****: Allah seni kahretsin ya fnfjdkddkdjdjcj Duru*****: Salak jdkdkddkdk Ardabeydiceksiniz: Aman Duru rıza bey tadımız kaçmasın, kahretsin falan ayıb oluyo Duru*****: Arda Ardabeydiceksiniz: efm? Duru*****: Eğer bana şu saniye anlamlı, romantik bir şey söylersen, sana bir şans verebilirim. Ardabeydiceksiniz: FEFCEKTIN MI? Duru*****: hee fefcektin dkdkdkdkd Ardabeydiceksiniz: o zaman bayılmaya hazır ol güzelim Duru*****: yav he he Ardabeydiceksiniz: Başını göğsüme sakla sevgilim, Ardabeydiceksiniz: Güzel saçlarında dolaşsın ellerim. 
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD