1. BÖLÜM

1088 Words
Keyifli okumalar Sabahın güneşi yeniden doğmuştu. Narin gerinerek yataktan kalkıp kahvaltı hazırlamak için odasından çıkmıştı. Salonda masa da boyama yapan oğluna bakıp, "Günaydın tatlım." dediğinde gözleri annesine kaydığında, "Günaydın güzel annem." dediğinde yanaklarına öpücük kondurdu. Beraber banyoda elini yüzünü yıkarken küçük afacan yaramazlık peşindeydi. "Oğlum yapma." dediğinde, "Peki anne" diyerek salona geçtiğinde gözleri valize kaydı. "Anne bugün gidiyor muyuz?" diyerek sordu. Derin bir nefes alırken oğluna bakıp, "Evet gidiyoruz." dedi. Küçük çocuk heyecanla bakarken oyuncaklarını çantaya koydu. Kahvaltı yaparken saatine bakıyordu. Hızlıca hazırlanıp kahvaltıları kaldırdı. Telefonu eline aldığında korumasına bakıyordu. "Dolaptaki yiyecekleri alın." dediğinde başını salladı. Hızlıca hazırlanıp araca binerken havalanına gelmişti. Uçağa binmeden kontroller yapıldığında derin bir nefes almıştı. Uçağa binerken cam kenarına oturdu. "Sakın korkma bebeğim." dediğinde annesine bakmıştı. "Tamam." dedi. Yıllar önce nasıl gittiyse şimdi de geri dönüş yapıyordu. Hem oğluyla birlikte içindeki acı hiçbir zaman da geçmiyordu. Uçak havalandığında küçük Hazar hiç korkmadı. Camdan dışarı izlerken hayranlıkla bakıyordu. "Anne minicik oldular." dedi. Narin oğluna bakıp gülümsedi. "Evet bebeğim çünkü biz havadayız." demişti. Uçak tekrar alçak uçuşa geçtiğinde Hazar annesine bakmıştı. "Korkma." diyen annesine dolmuş gözlerle bakmıştı. Uçağın durmasıyla eşyaları alıp oğlunun elinden geldiğince hızlı inmişti. Çünkü yaramaz oğlu yerinde durmuyordu. Aracına atladığı gibi sokakları gezerken genç kadın yutkundu. Demirhan aldığı haberle şaşkınca bakıyordu. Gözleri adama baktığında, "Ne dedin anlamadım döndü mü?" diyerek sorduğunda, "Evet Ağam döndü oğlu da yanında." dediğinde derin bir nefes almıştı. "O nasıl?" diyerek sordu. "Babasına benziyor çok akıllı bir çocuk" demişti. Elbette benzeyecek çünkü o Hazar'ın oğluydu. İç çekerken bile yüreği sızlıyordu. Karahan konağında herkes kahvaltı ederken Ezra'nın sesini duyan kocası kaşını kaldırdı. "Sana iki evlat verdim hayırsız." dediğinde gözleri kadına bakmıştı. Bir kahkahayı atarken küçük kız ağlaya ağlaya annesine koştu. "Anneee" dediğinde gözleri kızına baktığında, "Ne oldu kızım." dedi. Onun ardından Zerda ağlayıp duruyordu. "Amca şunlara bak bebeğimi yırttılar." dediğinde gözleri doldu. Devran sabır çekerken odadan çıktığında gözleri yaramazlık yapan çocuklara döndü. "Bana bakın sizi uyardım kızlara dokunmayın." dediğinde gözleri dolan Miran babasına bakmıştı. "Ama baba" dediğinde, "Hayır diyorum." diyerek kızmıştı. "Anasının oğlu işte" diyerek söylendiğinde karısı şaşkınca bakıyordu. Kahvaltı masasına geçerken Ezra'nın bakışları boş sandalye'ye kaymıştı. Heval Hanım'ın vefatı onu derinden üzerken gelen korna sesiyle herkes şaşkınca bakıyordu. "Ne oluyor lan?" diyerek bağırdığında Zerda babasına bakıp, "Baba ayıp" dediğinde Beyza kocasına bakmıştı. "Babanın huyu kızım." dedi. Korna sesleri tekrar yükselirken Ciwan’ın ayağa kalkmasıyla kapıya koştu. "Ulan o kornayı" diyerek bağırdığında genç kadın kaşını kaldırdı. "Eee ne yaparsın?" diyerek sorduğunda Ciwan’ın şaşkın bakışları ona döndü. "Yenge sen?" diyerek sarılırken genç kadının gözleri doldu. "Evet döndüm." dedi. Devran’ın sesiyle genç kadının bakışı ona döndü. "Niye haber vermedin?" diyerek sordu. "Sürpriz olsun istedim." dediğinde araçtan inen küçük çocuğa baktılar. Devran’ın bakışları donup kalmıştı. Tıpkı babasının küçüklüğü gibiydi. Meraklı bakışlarla etrafa bakarken gözleri doldu. "Anne" dedi. Ezra ve Beyza gördükleriyle şaşkınca bakıyordu. "Hoşgeldiniz" dedi. Devran'ın bakışları tekrar kadına dönmüştü. "Hazar." dedi. "Onun çocukluğu" dediğinde gözleri doldu. Derin bir nefes alırken Ciwan diz çöküp, "Hoşgeldin aslan parçası." diyerek kucağına alıp severken Narin oğluna bakıp, "Oğlum bak Ciwan amcan." dediğinde gözleri Devran'a kaydı. "Büyük amca nerede?" diyerek sordu. Devran’ın onu kucağına almasıyla, "Büyük amcan benim." dediğinde boynuna sarılmıştı. Ezra ve Beyza masaya davet etti. Küçük çocuklar yanına gidip onunla tanışırken gözleri doldu. "Gel oynayalım." dediğinde annesine bakmıştı. "Git oyna." dedi. Narin gözyaşları içinde ağlarken, "Çok zordu benim için." dedi. Devran’ın sesiyle, "Artık gitmek yok buradasın." dediğinde başını salladı. Karaşah konağında Zilan sinir krizine girdi. Oğlu hep peşinden koşturuyordu. "Berdan gel buraya" diyerek bağırdı. "Banane" diyerek kaçarken Zilan terliği fırlattı. "Eşek sıpası seni" dediğinde kocasının sesini duydu. "Berdan ne dedim ben sana." diyerek kızmıştı. Küçük çocuk babasına bakıyordu. "Özür dilerim babacığım." dedi. Zilan'ın telefonu çaldığında arayana bakınca derin bir nefes çekti. Kocası ona bakarken Zilan duyduklarına inanmak istemedi. "Ne gerçekten mi?" diyerek sordu. "Zilan ne oldu?" diyerek sorduğunda karısı ona döndü. "Narin yengem dönmüş." dediğinde kocası şaşkınca bakıyordu. "Ne zaman." diyerek sordu. "Soru sorma hadi çıkalım." dediğinde oğlunu aldığı gibi araca binmişti. Arivan'ın gelmesiyle konağa gelmiştiler. Kapının önünde bekleyen çifte bakarken Narin ayağa kalktığında genç kadına sarılıp, "Hoşgeldiniz" dediğinde gözleri dolan kadın. "Asıl sen hoşgeldin yenge" dedi. Narin oğlunu çağırdığı zaman küçük çocuk annesine koştu. "Bak oğlum Zilan halan." dediğinde gözleri ona döndü. "Merhaba halacım." dediğinde gözleri doldu. "Halan kurban olsun sana." diyerek yanağına öpücük kondurup sarıldı. Berdan ona bakarken onun elinden tutup çocukların yanına gidip oyun oynadılar. Erkekler üst katta oturuyordu. "Anlat bakalım neler oldu?" diyerek sorduğunda gözyaşları akıyordu. "Demirhan beni seviyormuş peşimi bırakmadı. Adamları her yerde." dediğinde gözleri doldu. "Ben istemiyorum dedim ama anlamıyor." dediğinde, "Merak etme artık gelemez evlendi." dediğinde derin bir nefes almıştı. "Çok zordu erken doğum yaptım." dediğinde gözyaşları akıyordu. O anlar onun için zulüm gibi gelmişti. "Oğlumu hemen alamadım kucağıma bir ay hastane de kaldı." dediğinde gözyaşları tekrar akarken küçük çocuk annesine bakmıştı. Yanına giderek, "Annecim neden ağlıyorsun? Yoksa seni üzecek bir şey mi yaptım." dediğinde gözleri oğluna döndü. "Hayır birtanem." dediğinde minik eliyle silmişti. Narin oğluna sarılırken Zerya ağlamaya başladı. Ezra'nın bakışları çocuklara kaydığında Beyza elindeki terliği gösterdi. "Hasan bak bana döverim seni." dediğinde gözleri annesine döndü. "Annecim ben bir şey yapmadım ki Miran yapmış." dediğinde annesi sabır çekmişti. Hazar ona bakarken, "Miran yerinde dur hem kızlara vurulmaz çok kötü bir şey." dediğinde Ezra'nın bakışları oğluna dönmüştü. "Bak örnek al" demişti. Hasan annesine bakarken, "Anneee" diyerek bağıran oğluna bakıp, "Çocuğum duyuyorum neden bağırıyorsun?" diyerek sitem ediyordu. "Açım ben acıktım." dediğinde Beyza gerçekten delirmek üzereydi. "Allah'ım yardım et" diyerek dua ediyordu. Devran’ın sesiyle ona döndüler. Hazar amcasının kucağına oturdu. "Amca şunlara bak ya hep kavga ediyorlar." dedi. "Amca" diyerek seslenen yeğenine bakıyordu. "Söyle amca kurban." dediğinde gözleri doldu. "Ben at istiyorum annem dedi ki babanın vardı. Amcan alır." dediğinde Devran'ın güldüğünü gördü. "Çiftliğe gideriz alırım." dediğinde heyecanla ellerini çırptı. Beyza yemekleri koyarken kapıdan içeri giren kadına bakmıştılar. "Selim yeter artık vallahi bunaldım." dediğinde gördüğü kadınla şaşkınca bakıyordu. "Ablaa" diyerek koşarken kocasının sesini duydu. "Eyşan" diyerek bağırdı. Narin'in ona sarılmasıyla gözyaşları akıyordu. "Bana nasıl söylemezsin zaten bırakıp gittin." dediğinde kahkahayı atmıştı. "Artık buradayım." dediğinde gözleri karnına kaydı. "Hamile misin?" diyerek sorduğunda, "Evet hemde üçüz" dediğinde şoka girmişti. "Ne üçüz mü?" diyerek sorduğunda şaşkınlık içinde kalmıştı. "Maşallah maşallah" dedi. "Hazar nerede?" diyerek sorduğunda küçük çocuk heyecanla koşarak gelmişti. "Eyşan teyze" diyerek bağırdı. Eyşan diz çöküp sarılıp, "Oyy kurban olurum bebeğim kocaman olmuş." dedi. Derin bir nefes alırken Eyşan'ın karnına bakıyordu. Annesine dönerken, "Anne sende bana kardeş yapsana." dediğinde herkes güldü. Çünkü bu istediği imkansız bir şeydi. Ailece yemekleri yerken masada eksik olanlara bakıyordu. "Kayınvalidesi ve kocası" onlar artık bu masada olmayacaklardı. Demirhan o ailenin yanında olmayı çok isterdi. Ama bu onun için imkansızdı. Uzaktan izlemişti. Mutluluk ona artık haramdı... Bölüm sonu
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD