4. Bölüm

1122 Words
Keyifli okumalar Demirhan'ın ailesinin kılına zarar gelse dünyayı başlarına yıkardı. Hele ki sevdiği kadına dokunacak olursa bedeli ağır olmuştu. Selim de bunun bedelini ağır ödemişti. Herkes Demirhan'ın karısıyla ilgilendiğini görünce Narin'i unuttuğunu sanıyordu. Ama asla öyle bir şey yoktu. Onun kalbinde hala sevdiği kadın vardı. Karısı da bunu çok iyi biliyordu. Narin'in hisleri yok muydu? Elbette onun da hisleri vardı. Ama uzak durmak onun için daha iyiydi. Demirhan evli bir adamdı. Gözleri dalarken Beyzanın dürtmesiyle kendine gelmişti. "Yenge dalgınsın." dediğinde gözleri kadına bakmıştı. "Öyle dalmışım." dediğinde derin bir nefes almıştı. Devran'ın bakışları ona dönerken, "Akşam kutlama olacaktı mekanda" dedi. "Merak etme Ağabey herşey hazır." demişti. "Bana bakın açık kıyafet giymeyin katil etmeyin." dediğinde gözleri doldu. Kocası da böyle şeyleri sevmezdi. Kalbinin ağrısı tekrar gün yüzüne çıkarken derin bir nefes çekti. "Müsaadenizle odama çıkıyorum." dediğinde üst katta odasına girmişti. Oğlu her zaman ki gibi çizgi film izlerken uyuya kalmıştı. Dolaptan rahat kıyafetleri çıkarıp yatağın üzerine koydu. Akşama doğru herkes hazırlanmıştı. Devran’ın aklında hala aynı sorular takılı kalıyordu. Demirhan gerçekten seviyor muydu? Peki Narin ona bunu nasıl soracaktı. Derin bir nefes alırken karşısındaki kırmızı elbise giyen karısına bakıyordu. "Ezra Karahan yakıyorsun güzelim." dediğinde genç kadın gülmüştü. "Sende çok yakışıklı olmuşsun ağam." demişti. Genç kadın sevdiği adamın gözlerine baktı. "Sende bir şey var." dediğinde, "Sorun yok sonra anlatırım." dedi. Narin ve Beyza çıkarken Eyşan evde kalmak istedi. "Abla kocama sahip çık kadınlar dokunmasın." dedi. "Merak etme canım yapmaz öyle şeyler." dediğinde araca binerken başını salladı. Herkes yola çıktığında Narin düşünceliydi. İçinde bir sıkıntı vardı. Ezra onun haline baktığında ters bir şey olduğunu anlamıştı. Aracın durmasıyla iniş yaptılar. Zilan gelenlere bakınca," Ooo mükemmelsiniz. "dedi. Arkadan bir araç daha durduğunda Demirhan karısıyla gelmişti. Narin'in bakışları onlara bakıyordu. Rojin her geçen gün soluyordu. Devran adama bakarken," Hoşgeldin. "dedi. Genç adam başını salladı. İçeri hep beraber girdiler. " Narin Karahan " gelen sesle arkasına baktığında karşısındaki adama bakarken midesi bulanıyordu." Sen niye geliyorsun? "diyerek sorduğunda adam kahkahayı atmıştı." Şirketin ortağı değil miyim? "diyerek sordu." Değilsin ortaklığı bozdum. "dedi." Kardeşime kıydınız bunun bedelini ağır ödeyeceksin. "dediğinde gözleri kadına bakmıştı. Genç kadın ona öfkeyle," Sen mafya olabilirsin ama aşiretle uğraşmaya gücün yetmez. "dedi." Göreceğiz bakalım. "diyerek giderken uzaktan ona bakan adamlara bakmıştı. Narin derin bir nefes çekti. Başındaki belalar bir türlü bitmek bilmiyordu. Gözleri etrafa bakıyordu. Ama bir tek şeye bakmıyordu. Demirhan'ın gözlerine değmiyordu. Rojin kocasının yanından ayrılıp genç kadının yanına giderken genç adamın bakışları ona döndü. Ama ses etmedi. Kadının yanına giderken ona seslendi. "Narin" dedi. Onun karşısında gözleri doldu. "Nasılsın?" diyerek sordu. Genç kadın ona bakıp, "Nasıl olayım gülüm idare eder sen nasılsın?" diyerek sordu. "İyiyim en kısa zamanda seninle konuşmak istiyorum." dediğinde kaşını kaldırdı. "Kocan seni üzmedi değil mi?" diyerek sorduğunda, "Hayır." dediğinde başını salladığında, "Tamam canım nasıl istersen." dediğinde gözleri doldu. Derin bir nefes almıştı. Devran'ın gelmesiyle herkes ona bakıyordu. Yüzündeki gülümseme arttı. Selim'in abisi olan Korkut, Ezra'nın gözlerine bakarak imalı konuşma yapmıştı. "Sen asil bir kadınsın ne işin var senin buralarda." demişti. Genç kadın ona öfkeyle bakmıştı. "Sanane Korkut kendi işine bak sen." dedi. "Bakacağım ama şunu bil ki elbet bir gün benim olacaksın." dediğinde Devran'ın öfkeden gözü dönmüştü. Adamın yakasına yapıştığında ağzını burnunu kırmıştı. "Eğer bir daha karımın yanında göreyim seni kardeşinin yanına gömerim." dedi. Ezra kocasına engel olurken korumalar koşarak gelmişti. "Çıkarın lan şunu elimde kalacak" dedikten sonra karısına döndü. "Sen.. Sen beni katil edeceksin kadın." dedi. "Ama kocacığım benim ne suçum var." dediğinde gözleri kadına bakarken, "Eve gidene kadar konuşma." dediğinde gözleri şaşkınca bakıyordu. Bu onun hiç hoşuna gitmezken yutkundu. Narin lavaboda çıkarken çıkan olaya şaşkınca bakıyordu. Demirhan onun yanına gitmek istiyordu. Ama ona laf gelecek diye uzak durmak zorunda kalıyordu. Rojin kocasına bakıp elini tuttu. "Biliyorum hala seviyorsun." dedi. Gözleri dolarken derin bir nefes çekti. "Ama az kaldı kavuşacaksın." dediğinde genç adam anlamazca bakıyordu. "Rojin ne diyorsun sen?" diyerek sorduğunda, "Yakında öğrenirsin." diyerek gitmişti. Gece yarısına kadar eğlence bitmişti. Rojin her geçen gün daha çok yoruluyordu. Demirhan onun bu haline üzülüyordu. "Sen iyi misin?" diyerek sordu. "Sadece yorgunum." dediğinde gözleri kadına bakarken, "Değilsin her geçen gün daha yorgun oluyorsun sende başka bir şey var." dedi. Ama kadın ona cevap vermedi. "Uyuyacağım eve gidelim." dedi. Konağa yaklaştığı zaman aracın durmasıyla karısı aniden inip konağa koştu. Demirhan sadece şaşkınca bakıyordu. O da farkındaydı ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Rojin üstünü değiştirip yatağa geçip uyumuştu. Kendini hiç olmadığı kadar yorgun ve bitkin hissediyordu. ... Ortamda hem sessizlik hemde gerginlik vardı. Ezra daha çok gergindi. Kocasının bu sessizliği hiç hayra alamet değildi. Sinirleri bozulmuştu. Arac durunca herkes odasına çıktığında Eyşan şaşkınca giren çifte bakıyordu. Gözleri kocasına dönmüştü. "Ne oldu?" diyerek sorduğunda, "Yok bir şey hadi uyumaya gidelim." demişti. Devran'ın odaya girmesiyle kalbi yerinden çıkacak gibi hissetmişti. "Sana dedim o elbiseyi giyme." dediğinde, "Benim gerçekten kötü niyetim yoktu." dedi. Devran'ın bakışları karısına dönerken, "Madem öyle cezanı çekeceksin karıcığım beni delirtmek için herşeyi yapıyorsun güzelim." dediğinde gözleri adama bakınca, "Hayır yapma istemiyorum bak bir çocuk daha kaldıramam." dediğinde gözleri sinsice bakan kocası üstüne gidiyordu. "Çok geç." dediğinde kolundan tutup çekti. Dudaklarını öperken karısı ona karşılık vermiyordu. "Çok özledim seni." dedi. Bu adamın siniri bu kadar mıydı? O kadar saat boşuna tedirgin olmuştu. Diğer yanda Narin vardı. Gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Rojin onunla ne konuşacaktı. İçini kemiren bir sıkıntı oluştuğunda camı açarak nefes almaya çalıştı. Genç kadının halini de beğenmedi. Camı kapatırken kendini yatağa bırakıp uyumaya çalıştı. Sabahın ilk ışıkları Mardin’in üzerine doğmuştu. Rojin gözlerini açarken yanında uyuyan kocasına bakmıştı. Yine gözleri dolduğunda hemen yataktan kalkıp banyoya girdi. Hıçkırıkları boğazına takıldı. Daha yaşayacakları çok şey varken doktorun cümlesi kalbine sızı bırakmıştı. "Kalbinde delik var tedavi olman lazım." demişti. Hamile olduğu için kabul etmemişti. Sona doğru yaklaştığını biliyordu. Gözyaşları akarken derin bir nefes çekerken banyodan çıktığında kocası ona öfkeyle bakmıştı. "Bana neden söylemedin." dedi. Rojin şaşkınca bakarken, "Neyi?" diyerek sorduğunda, "Hasta olduğunu neden anlatmadın." diyerek bağırdı. Rojin korkuyla bakarken bunu nasıl öğrendiğini merak ediyordu. "Kim söyledi sana bunu?" diyerek sordu. Demirhan dişlerini sıkmıştı. "Doktorun aradı tedaviyi reddetmişsin." dedi. Gözleri öfkeden kimseyi görmezken boğazında bir acı oluştu. "Evet" dedi. "Tedaviyi kabul etmedim Neden biliyor musun? çünkü benim anne olmak için son şansım bir daha anne olamam." dediğinde gözyaşları akmıştı. Hayatında hiç bu kadar çaresiz olduğunu hatırlamıyordu. "Delirdin sen kadın doğumda seni kaybedemem." dedi. Genç kadın ona baktığında, "O kadar basit değil anlıyor musun? Kendi canım için bebeğime kıymam hepimiz imtihandan geçiyoruz" dediğinde gözleri karardı. "Ben son kez diyorum tedavi falan olmam." diyerek son sözünü kullandı. Odadan çıkarken arkasına bakıyordu. "Ha burada bir oğlun olacak" dedi. Onun gidişinin ardından yere yığılmıştı. Bir yanda karısı diğer yanda evladı vardı. Ne karısını ikna edebilirdi. Ne de evladına kıyabilirdi. Rojin kararını çoktan vermişti. Onun yokluğunda bir annesi olacaksa mutlaka Narin olmasını istiyordu. Sadece ona güveniyordu. Elini karnına koyarken, "Affet beni oğlum bunu senin için yapıyorum." diyerek mırıldandı. Çünkü onun başka çaresi yoktu.. Bölüm sonu...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD