Keyifli okumalar
Zerda'nın tedavisi için ilk adımlar atılmaya başlandı. Necla ona fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezinde yardımcı oluyordu. Doktorun verdiği haberle gözleri doldu. Yürüme şansının yüksek olduğunu söylemişti. Necla ona bakarken, "Bak gördün mü?" diyerek sordu. Genç kadın dolmuş gözlerle bakmıştı. "Senin sayende oldu." dedi.
"Sen yeter ki iste her zaman yanındayım." dediğinde gözleri parlıyordu. Derin bir nefes çekti. Merkezden çıkarken arabaya binince beraber alışveriş merkezine gittiler. Zerda'nın eksiklerini tamamladılar. Şiyar karısını almak için yanlarına gitmişti. "Durum nedir?" diyerek sordu. Gelen sesle ikisi de korktu. "Şiyar niye sessiz geliyorsun?" diyerek çemkiren kadına bakmıştı.
"Özür dilerim gülüm." dediğinde saçlarına öpücük kondurdu. Derin bir nefes almıştı. Karısının kokusu o kadar güzeldi ki nefes alma sebebiydi. Düğün alışverişi biterken eve dönünce Zerda karşısında imamı beklemiyordu. Şaşkınca bakarken Şiyar'ın bakışları ona döndü." Yeniden nikah kıyalım." dedi.
"Ama sen imam nikahı boşamadın ki." dediğinde genç adam derin bir nefes çekti. "Olsun güzelim tekrar kıyalım." dedi. Başını salladığında Necla kulağına bir şey söyledi. Şiyar şüpheyle bakıyordu. Beyaz örtüyü başına örttü. İmam nikahı kıydığında mehir olarak ne istediğini sordu.
Zerda yanındaki kocasına baktı. "oturduğu konak, şirketin hisseleri, çiftlik evi ve altındaki arabası." dediğinde Şiyar şaşkınca baktı. İmamın bakışları adama döndü. "Kabul ediyor musunuz?" diyerek sordu. Genç adamın başını sallamasıyla nikahları kıyılmıştı. Zerda'nın gözleri kaynanasına dönerken, "Anne çok mu. İstedim." dedi. Fatma hanım ona bakıp, "Ona az bile hepsini alacak hele almasın da göreyim." dedi. Necla kahkahayı atmıştı. "Ama arabası onun için değerli verecek mi?" diyerek sordu.
"O araba artık benim." dediğinde kocasının bakışlarını fark etti. Şiyar karısına bakmıştı. "Araba senin köpeğin olsun güzelim senden değerli değil ya." dediğinde Necla pis pis bakıyordu. "Ulan gerizekalı ben istedim bana vermedin." dedi. Gül Hanım kızına öfkeyle baktı. "Necla çarparım sana o nasıl konuşma." diyerek bağırdı.
Şiyar'ın bakışları ona döndü. "Sana bir kere verdim anasını ağlattın trafikte drift yaptın." dediğinde genç kadın omuz kaldırdı. "Çok eğlenceli." dedi. Şiyar ters ters baktı. "Çok eğlenceli dediğin birinin canına kurban oluyordu." dedi. Konu uzamasın diye Zerda'nın gözleri kocasına dönmüştü." Şiyar yoruldum. "dedi. Karısını kucağına alıp odaya götürdü. Yatağa uzatırken kocası elini tuttu.
" Zerda sen iyileşmeden sana dokunmam bunu biliyorsun değil mi? "diyerek sordu. Genç kadın ona baktı." Biliyorum. "dedi. Derin bir nefes çekti." Sen iyi olduktan sonra hazır olunca dokunurum. "dediğinde karısı ağlamaya başladı." Şiyar benim çocuğum olmuyor işte o kadın üstüme kuma gelecek. "dedi.
" Zerda bizde evlat ediniriz kimse bilmez olur mu? Yeter ki sen üzülme güzelim benim senden başka eşim olmayacak duydun mu? "dediğinde başını salladı. Zerda çocuğu olması için çok dua ediyordu. Ağlamaktan perişan hale gelirken kocası onu sakinleştirdi.
Zerda'nın gözleri kapanırken genç adam üstünü örtüp çıkmıştı. Salona geçerken annesi ona döndü." Oğlum neyin var? "diyerek sordu. Genç adamın bakışları ona dönerken," Ana ağlıyor yine çocuğum olmuyor üstüme kuma gelecek diyor. Çaresizim. "dediğinde gözleri doldu. Derin bir nefes çekti.
" Ana zor kavuştum ona bunu o kötülüğü yapamam ben bu acıya dayanamam. "dediğinde Fatma hanım gözyaşlarına boğuldu. Zerda'nın bir kere daha acı çekmesine izin vermezdi. Ama aşiret çocuk isterse ne yapacaktı." Allah büyük inşallah çocuğunuz olur. "dedi. Derin bir nefes çekti." Ana olmazsa evlat ediniriz kimse bilmez olur mu? "diyerek sordu.
Yaşlı kadın ona baktı." Olur oğlum niye olmasın ki. "dedi. Derin bir nefes almıştı. Sevdiği kadını üzmek istemedi. Bahçeye çıkarken temiz havayı içine çekmişti. Necla yanına geldiğinde sohbete daldılar.
" Bu kızın çektiği nedir? Abisinin ettiği zulüm yetmezmiş gibi Meryem çıktı başımıza yeter artık. "dediğinde gözleri kadına bakarken," Seni o yüzden çağırdım teyze kızı onun yanında olman için Urfa ya dönerken sende geleceksin. "dediğinde başını salladı." Sen merak etme o yılanı nasıl dayaktan perişan ediyorum gör. "dedi.
Güneş yavaştan batarken akşam olmaya başladı. Yarın sabah resmi nikah kıyılacaktı. Derin bir nefes alırken odasına gitti. O istemeden yanına gitmeyecekti. Başka odaya girdiğinde yatağa uzanarak gözlerini kapatıp uyudu.
...
Sabah güneşi doğduğunda erken uyandılar. Zerda gülümsemeye çalıştı. Üzerindeki beyaz elbiseye bakıyordu. Necla ona hafif bir makyaj yapmıştı. "Zerda Urfaya geleceğim o çiyani doğduğuna pişman edeceğim." dedi. Zerda'nın gözleri şaşkına döndü. "Ben onu çok ettim ama fayda etmiyor." demişti. Şiyar karısını almaya geldiğinde onun güzelliğine bakmıştı.
"Çok güzelsin." dediğinde genç kadının yanakları kızarmıştı. Odadan çıkarken Fatma hanım gelinine baktığında gözleri parlıyordu. "Maşallah kızıma ne güzel olmuşsun." dedi. Zerda gülümsemeyle teşekkür etti. Evden çıktıklarında önce nikah dairesine gittiler. Resmi nikah kıyılmıştı. Zerda kocasının ayağına basmıştı. Ardından gelinliği giydikten sonra da düğün salona geçmişti. Zerda olaya yetişemedi. Makyaj, saç, gelin ve şimdi de düğüne geçmişti.
Şiyar karısıyla dans ederken genç kadın dolmuş gözlerle bakıyordu. Hayalleri gerçek olmuştu. Ama içinde hala bir korku vardı. Ya çocuğu olmazsa üstüne kuma gelirse bu endişe onun içini yakıyordu. "Karıcığım hazırlığını yap balayına gidiyoruz." dedi. Zerda şaşkınca bakarken, "Ne! balayı mı? Sen ne zaman hazırladın ki hem masraf değil mi?" diyerek sordu. Şiyar karısının alnına öpücük kondurdu. "Senin için herşeye değer." dedi. Düğün tüm hızıyla devam ederken Necla elindeki telefonla anları çekiyordu. Amacı Meryem'in canını yaakmaktı.
Düğün geceye doğru biterken genç adam ailesine bakmıştı. "Siz eve dönün ben karımla tatile gidiyorum." dedi. Zerda ters bir bakış attı. Yüzü kızardığında kaynanası ona güldü. "Tabii oğlum dikkat et kızıma gebertirim seni bak." dedi. Şiyar kahkahayı atmıştı. "Ana sana kalmadan gelinin vurur beni." dedi. Karısını kucağına alıp araca koydu. Kendisi de binerken yola çıktılar.
"teyze canını sıkmak gibi olmasın ama o kadın kırrk kere aradı beni." dedi. Fatma hanım ona baktığında derin bir nefes almıştı. Meryem'in amacını biliyordu. Ortada kaldığı için de oğullarının yuvasını yıkacaktı. Ama buna asla müsaade etmezdi. Necla'nın telefonu tekrar çalarken arayana bakıyordu. Fatma hanım telefonu aldığında hıçkırık sesleri geliyordu.
"Doğru mu? Onlar evlendi mi?" diyerek sorduğunda yaşlı kadının öfkeli sesini duydu. "Doğru oğlum karısıyla evlendi. Sende bırak peşini derdini bilirim. Azim yüzüne bakmayınca Şiyar'ın yuvasını yıkmak istedin. Ama olan sana oluyor vazgeç artık." dediğinde telefonu kapatmıştı. Meryem öfkeden deliye döndü. Derin bir nefes alırken annesi odasına gitti." Meryem ne yapıyorsun? Deli gibi dolanma. "dediğinde gözleri kadına bakmıştı.
" Ana evlenmişler ya o kadına dönmüş. "dediğinde annesi kaşını kaldırdı." Evlensin sana koca mı, kalmadı bulurum yeter vazgeç. "dediğinde gözleri şaşkınlık içinde kalmıştı." Ana sen ne diyorsun? "diyerek sordu. Kadın yatağa oturdu." Fatma yengenle konuştum bize konak ve para verdi. Bende kabul ettim sende işin peşini bırak hayatına bak. "diyerek bağırdı. Meryem şaşkınca bakıyordu.
" Sen beni para ve konak uğruna sattın mı? Ben burada acı çekerken bana bunu nasıl yaptın? "diyerek bağırdığında yaşlı kadın ona öfkeyle bakmıştı." Senin yediğin haltları öğrendim. Kendini bozmuşsun bütün köy öğrenirse burada kalacağını mı, sandın? "derin bir nefes almıştı.
" Sen sanıyorsun ki burada yaşayacak durumumuz var. Sen dua et kadın bize konak vermiş şimdi otur oturduğun yerde sinirimi bozma sakın delilik edeyim deme seni kuma olarak yaşlı adama veririm. "dediğinde odadan çıktı. Meryem annesinin bunu yapacağını biliyordu. Gözyaşları akarken yere yığıldığında boğazında düğümler oluştu.
" Vazgeç mi? Asla bana yaşattıklarını yaşamadan kimseye huzur olmayacak. "dediğinde gözyaşları akmıştı. Kendi hatasını kabul etmiyordu. Azim onu nikahta bırakmıştı. Onun yüzünden bu hale geldiğini düşünüyordu. Gerçekler zamanla ortaya çıkacaktı. Necla ona kötü haberi vermişti. Urfaya dönüp onun hayatını zehir edeceğini biliyordu. Konaktan çıkacağı zaman annesi ona seslendi.
"Nereye gidiyorsun?" diyerek sordu. Bakışları ona döndü. "Ana onlar mutlu olsun ben mutsuz olayım değil." dedi. Yaşlı kadın onunla baş edemiyordu. "Kızım senin derdin ne? Yediğin haltı bütün Urfa duysun mu?" diyerek sordu. Genç kadın gözleri doldu. "Ana ben." dedi. Derin bir nefes çekti.
"Yengen senin için uğraştı kimse duymasın sana zarar gelmesin aşiret duyarsa seni yaşatır mı?" diyerek sordu. Genç kadın yutkundu. Bu onun için ölüm hükmü demekti. "Bak kızım seni korumaya çalışıyorum. Ama anlamıyorsun? Bırak mutlu olsunlar sende hayatına devam et elbet bir gün karşına çıkar." dedi. Derin bir nefes çekti.
Meryem yaptığı hatanın bedelini ödüyordu. Odasına giderken gözyaşları akıyordu. O kadar çaresiz hissediyordu ki aldığı nefes ona yetmiyordu. Canına kıymayı bile düşünüyordu. Ama annesinden başka kimsesi yoktu. Kimse onun için üzülmezdi. Fatma yengesi kılına zarar gelmesin diye onu korumuştu. Ama hala içi yanıyordu.
Meryem yaşadıklarını kimseye anlatamadı. Yaşadığı korkuyu çaresizliği kimse bilmiyordu. Derin bir nefes almıştı. Yatağa uzanırken gözlerini kapatıp ağlamıştı. Ama onu koruyacak olan yine düşman gördüğü Zerda olacaktı.
Bölüm sonu....