ZERDA YARALI GELİN (TÖRE)

8. BÖLÜM

Keyifli okumalar

Aslı olayları öğrendiğinde koşarak karakola gitmişti. Mesleğini kullanma zamanı gelmişti. Derin nefes alırken elleri kelepçeli abisine bakıyordu. "Ağabey" dediğinde gözleri doldu. Genç adamın bakışları ona dönerken, "herşey Sevdam için yaptım. Yengen sana emanet." dedi.

Genç kadın başını salladı. "Merak etme kurtaracağım seni." dedi. " Benim için hayat bitti." dediğinde gözleri doldu. Şiyar tutuklanıp cezaevine gidiyordu. Derin bir nefes çekti. Aslı kapıdan çıkarken Meryem ona öfkeyle bakmıştı. "Senin uğursuz yengen yüzünden oldu." dediğinde gözleri kadına bakmıştı. "Meryem haddini bil." dedi.

"Bilmezsem ne olacak" dediğinde gözleri ona bakarken, "Avukata saldırmaktan içeri atarım." dedi. Derin bir nefes almıştı aracına atladığı gibi gitmişti. Zaten canı burnundaydı. Telefonu aniden çalarken arayana bakıyordu. Büyük abisi Azim arıyordu. Derin bir nefes almıştı. "Ağabey yetiş." dedi.

"Aslı ne oldu?" diyerek sordu. "Şiwan yengemi vurdu. Yoğun bakımda Şiyar abim de onu öldürdü." dediğinde gözyaşları akıyordu. "Aslı ne diyorsun sen? Hemen geliyorum." dediğinde telefonu kapatırken boğazında bir acı oluşmuştu. Derin bir nefes alırken hastaneye döndüğünde annesine anlatmıştı.

"Azim abim gelecek" dediğinde gözleri doldu. Bakışları cama doğru dönmüştü. "Ana yengeme bir şey olmasın." dedi. "Dua et kızım sen dua." dedi. Doktor koşarak içeri girdiğinde endişeyle bakıyordu. Zerda'nın kalbi durmuştu. "Ana yengeme bir şey oluyor." dediğinde gözyaşları akıyordu. Uzun müdahale sonucunda doktor çıkmıştı.

"Doktor Bey durumu nasıl?" diyerek sordu. Genç adamın bakışları ona dönerken, "Zerda Hanım hayata döndü. Ama durumu hala kritik." dediğinde Aslı çaresizce ağlarken Kenan'ın sesini duydu. "Aslı, Fatma anne." dedi. Genç kadın gözyaşları içinde kalmıştı. "Kenan yengem." dediğinde gözleri yoğun bakıma kaydı. "Hemen geliyorum." diyerek hocasının verdiği haberle yerle bir olmuştu. Zerda tekerlekli sandalyede kalacaktı.

Kenan çıkarken aileye bakıyordu. Azim de karısıyla gelmişti. "Kenan durumu nasıl?" diyerek sordu. "Kurşun omuriliğe gelmiş sinirlere zarar vermiş." dediğinde derin bir nefes çekti. "Yani." diyerek soran kadına bakmıştı. "Zerda yürüyemeyecek." dediğinde ailesi yıkılmıştı. Azim'in karısı Azize gözyaşları içinde kalmıştı. Eltisiyle tanışmak için can atarken onun vurulduğunu duymuştu. Hemde öz abisi bunu yapmıştı.

"Şerefsiz insan kardeşine bunu nasıl yapar." dediğinde gözleri abisine dönerken, "Hepsi ablamın yüzünden ona kaçmış Meryem üstüne kuma olmuş." dediğinde gözleri öfkeden deliye döndü. Fatma hanım fenalaşmıştı. Doktor ona sakinleşmesi için iğne yapmıştı.

"Şiyar'ı ziyarete gideceğim." dediğinde gözleri karısına dönen adam derin bir nefes almıştı." Azize burada kal. "dediğinde karısı başını salladığında genç adam çıkmıştı. Aracına binerken yola çıkmıştı. Cezaevine geldiğinde görüşme için izin almıştı.

Şiyar ranzada uzanırken gardiyanın sesini duydu." Şiyar Soykan ziyaretçin var. "dediğinde hemen kalktı. Karısını deli gibi merak ediyordu. Gardiyan her geçen gün eriyen adama baktı." Sen sevdan için geldin. Dik durmaya çalış eşin için. "dediğinde gözleri adama bakınca," Saol. "dedi. Görüşme alanına girdiğinde karşında abisini görmeyi beklemiyordu. Derin bir nefes çekti." Ağabey. "dedi.

Azim kardeşine sarılmıştı." Böyle mi, haberim olacaktı? "diyerek kızmıştı. Derin bir nefes çekti." Ağabey gözümün önünde karıma sıktı. "dediğinde gözleri doldu. Bakışları abisine dönmüştü." Ben onun saçının teline zarar gelmesinden çok korktum. Korumaya çalıştım. Önce dayak sonra kızın annesini öldürmüş yetmezmiş gibi de onun hamile kalmaması için doktorla anlaşma yapmış. "dedi.

Azim şaşkınca bakıyordu." İnsan olamamış. "dediğinde Şiyar'ın bakışları ona dönerken," Zerda nasıl? "diyerek sorduğunda," Hala yoğun bakımda yatıyor. Doktor kurşunun omuriliğe zarar verdiğini ve yürüyemez söyledi. "dediğinde gözyaşları akıyordu. Azim onun haline üzülürken derin bir çekerken," Abin yanında çıkaracağım seni. "dediğinde gözleri doldu.

" Ağabey karım sana emanet lütfen üzmesinler. "dediğinde gardiyan adamı götürmüştü. Azim çıktığında hastaneye gitmek için yola çıkmıştı. Hastane bahçesinde oturan adama bakmıştı.

" Mirvan Aladağ "

Sesin gelmesiyle genç adamın bakışları ona döndü. Gözleri kızarmıştı. Derin bir nefes alırken yanına oturdu. "Azim Soykan."dediğinde genç adam ona sarıldığında gözyaşları içinde kalmıştı." Koruyamadım ben ne birini adam edebildim. Ne de koruyabildim. "dediğinde Azim 'in bakışları ona döndü." Sen elinden geleni yaptın. Kendi yolunu seçmiş. "dediğinde Leyal'in koşarak gelmesiyle şaşkınca bakıyordu.

" Mirvan uyandı. "dediğinde hemen ayağa kalktı. Zerda gözlerini açmıştı. Fatma hanım gelinine baktığında içi burkuldu. Bu kızın çektikleri yetmiyordu. Zerda'nın gözleri görümcesine bakıyordu." Aslı abin nerede? "diyerek sordu. Genç kadın ne diyeceğini bilmiyordu."Yenge abim cezaevinde." dediğinde gözleri korkuyla bakmıştı.

"Ne demek cezaevinde." diyerek bağırdı. Son yaşadıkları aklına geldikçe gözyaşları akıyordu. "Abin, Şiwan'ı vurdu mu?" diyerek sordu. Aslı başını salladığında, "Benim yüzümden oldu. Hepsi benim hatam." dediğinde yaşlı kadın ona baktı. "Zerda güzel kızım senin suçun değil. Abin insan olamadı. Günahlarıyla gitti." dediğinde gözleri doldu.

"Anne bana kızmıyor musun? Senin yüzünden oldu demiyor musun?" diyerek sordu. Yaşlı kadın ona şefkati göstermişti. "Sana kızmam senin suçun yok Şiyar karısını korudu." dediğinde gözleri doldu. "Aslı abin çıkabilir mi?" diyerek sordu. "Elimden geleni yaparım. Avukatı benim merak etme." dedi. Mirvan odaya girdiğinde, "Zerda." dedi.

"Ağabey." dedi. Derin bir nefes çekti. "Affet beni seni koruyamadım." demişti. Zerda bacaklarını hissetmiyordu. "Ağabey bacaklarımı hissetmiyorum." dediğinde gözleri doldu. Bakışları ailesine döndü. Doktor içeri girdiğinde ona durumu anlatmıştı. Derin bir nefes almıştı. Fatma hanım onu bağrına basmıştı. "Geçecek inşallah." dedi.

Zerda'nın gözyaşları dinmiyordu. Kocası abisini vurmuştu. Cezaevine girmişti. Şimdi de tekerlekli sandalyede mahkûm kalmıştı. Aslı hep destek olmaya çalışıyordu. "Yenge abimin çıkması için elimden geleni yaparım." dedi. Gözleri dolarken kadına bakmıştı. "Benim yüzümden oldu." dediğinde gözyaşları akmaya başladı.

"Yenge senin suçun değil. Şiwan adam olmadı. Bak ablamın hayatını da mahvetti." dediğinde derin bir nefes almıştı. "Bak güzel yengem şimdi daha güçlü olman lazım. Çünkü abimin sana ihtiyacı var." dediğinde başını salladı. Zerda kocası için ayakta duracaktı. Ama o da bilmiyordu ki canını yakacak kişinin kocası olduğunu Şiyar'ın karısını bırakmak zorunda kaldığını kimse bilmeyecekti.

Meryem onu ziyarete geldiğinde açıkça tehdit etti. Eğer onunla evlenmese karısını öldürecekti. Bunu göze alamazdı. Derin bir nefes çekti. Zerda taburcu olduktan sonra kocasını ziyaret etmişti. Şiyar'ın bakışları ona dönerken kendini zor tutmuştu. "Zerda neden geldin?" diyerek sordu. Genç kadın ona şaşkınca bakıyordu. "Şiyar seni merak ettim." dedi.

"Neden merak ettin. Senin yüzünden burada değil miyim? Abini öldürdüm bunun suçlusu sensin." dediğinde genç kadın şaşkınlık içinde kalmıştı. Kocasının onu suçlayacağını düşünmedi. Derin bir nefes alırken kadına bakmıştı. İçi paramparça oldu. "Zerda hem ben yarım kadınla birlikte olamam. Hem çocuğun olmuyor. Hem de sakat kalmışsın." dediğinde gözleri kocasına hayal kırıklığıyla bakıyordu.

"Zerda boşanma davası açacağım beni de anla gönlümdeki sen değilmişsin. Benim kalbimde Meryem varmış onunla evleneceğim."dediğinde başından aşağı doğru kaynar su döküldü. Gözyaşları akarken," Neden yaptın bunu canımın yanacağını bile bile neden? Öldürmeseydin o zaman bıraksaydın ölseydim. Sana en başta demiştim canımı yakarsan affetmem. "dedi.

" Zerda senin çocuğun olmuyor. Senin yüzünden hayatım bitti. Fazla uzatmadan boşanalım Meryemle evlenmek istiyorum. "dediğinde Zerda'nın gözleri ona döndü." Dilerim ki mutlu olmazsın. Döktüğüm gözyaşlarımla evladını yıkasınlar. "dedi.

Arkasını dönüp giderken gözyaşları akıyordu. Aslı onun haline baktığında," Yenge. "dediğinde derin bir nefes almıştı. Sevdiği kadını böyle görmek canını yakıyordu. Telefonu aniden alıp kaynanasını aradığında olanları anlattı. Fatma Hanım şaşkınlık içinde kalmıştı. Oğlu o kızı suçluyordu. Zerda kapıya çıktığında abisine baktı." Ağabey beni götür başka konağa." dedi. Mirvan başını salladığında çaresizce ağlamıştı.

Azim öğrendikleri karşısında sinir krizine girmişti. Kardeşinin aniden neden böyle yaptığını anlamıyordu. Meryem zafer kazanmış gibi konağa gelmişti. Ama beklemediği bir şey vardı. Azim karşısına çıktığında kolundan tutup avluya çıkarmıştı. "Senin utanman kalmadı mı? önce benim yuvamı yıkıp karımın üstüne kuma olmaya çalıştın. Şimdi de Zerda'nın yuvasını yıktın ahlaksız kadın." dedi.

Beni o düğün gecesi bırakmayacaktın. Sana bunun hesabını soracağımı söyledim. "dedi. Derin nefes aldığında karşısına geçip," Ben bu konağın Hanımı olacağım. "dediğinde arkasında bir ses duymuştu." Sen bu konakta çöp bile olamazsın. "dedi. Meryem kadına baktığında yutkundu. O çok sevdiği karısı buydu." Bu konakta sana yer asla yok şimdi defol git. "demişti.

" Şiyar oradan çıkacak benimle evlenecek ve bu konağa gelecek. "dedi. Azim kahkaha atarken," Şiyar çıkarsa buraya gelmeyecek çünkü anam onu evlatlıktan reddetti. Bu konağa dönmesi kesinlikle yasak. "dedi. Azim korumaya seslendiğinde Meryem'in kolundan tutup kapıya koydu. Yüzüne kapanan kapıyla olduğu yerde kalmıştı. Şiyar sevdiği kadını korumak için ondan vazgeçmişti. Onun kılına zarar gelmesin diye o kadınla evlenmek zorunda kalacaktı...

Bölüm sonu...