Acı hatıralar... Tenime kazınan acı hatıraları silmek mümkün olsaydı bir saniye düşünmez ne gerekirse yapardım. Ama ne yazık ki acı hatıralar etimden fazlasına ruhuma işlenmişlerdi. Bir hastalık gibi her yerimi sarmıştılar. Bir kurtuluşum yoktu. Ve bütün acılarıma şahitlik eden adam al bununla yaşa diyordu bir de utanmadan. Tokadımın üzerine bir şey söylemesini beklemeden bir hışım yerdeki elbisemi ve koltuktaki ceketimi alıp banyoya doğru yürüdüm. Kapıyı sinirle açıp daha büyük bir öfkeyle kapattım. Elim ayağım titrerken gözlerimi yakan yaşlara elimi lavaboya yaslayıp direnmeye çalıştım. Gözyaşı dökmeye değmezdi de. Duylarımla oynayıp üstüne bir sünger çekmesini kaldıramıyor olsam da başımı dik tutmam gerekiyordu. Aslında en başında ne yapmam gerektiğini hep biliyordum ama

