Her şansın yanında bir de pusuya yatan ağır bir bedel olurdu. Başkaları için belki bu bedel kolay ödenecek bir imtihandan geçiyordu ama Adar ŞeyhBaran için ne kolaydı ne de ter dökeceği bir yol vardı. Adar ŞeyhBaran en kötüsüne karşı göğüs göğse çıplak ellerle savaşıyordu. Nefes aldığı her saniye için büyük bedeller ödeyip tırnaklarıyla çıktığı zirvede yaşama tutunduğu gibi onlarca cana da siper oluyordu. Ve zirvede tek düşündüğü sert rüzgara karşı direnmek... direnmek. Kendini ailesine ve soyadına adağında Adar’ı daha küçük yaşta Adar ŞeyhBaran’a kurban vermişti. Seçimini başını göğe kaldırıp kim olmak istediğinde yapmıştı. O bu toprakların en büyüğü olacak kötülerin ensesine bir delik açacaktı. Kimse onun olduğu yere istekle bakıp iç geçirmesin. Zirved

